Yıllardır eleştiriliyordu... Şirket denetçisi olmak için okur-yazar olma şartı bile aranmıyor diye... Gerçekten de koskoca şirketlere denetçi olmak için hiçbir özellik, hiçbir nitelik aranmıyordu...
Yeni Türk Ticaret Kanunu (YTTK) ile şirketlerin denetimi, bu bağlamda denetçilik müessesesi konusunda önemli değişikler öngörüldü.
Sadece anonim şirketler değil limited şirketler de denetim kapsamına alındı. bağımsız denetim konusunda esaslar belirlendi. Denetçilerin, ancak ortakları yeminli mali müşavir (YMM) veya serbest muhasebeci mali müşavir (SMMM) unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabileceği, orta ve küçük ölçekli şirketlerin bir veya birden fazla YMM veya SMMM'yi denetçi olarak seçebilecekleri öngörüldü.
Ancak çoğu küçük ve orta ölçekli, hatta bazıları gayri faal olan 700 bin civarındaki şirkete herhangi bir ayrım olmaksızın bağımsız denetçi görevlendirme zorunluluğu getirilmesi özellikle denetim maliyetleri açısından eleştiri konusu oldu.
KANTARIN TOPUZU KAÇTI
Yeni TTK yürürlüğe girmeden, şirket denetimi ve bağımsız denetçi olabileceklerle ilgili önemli değişiklikler yapıldı. Önce 660 sayılı KHK ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kuruldu. Ardından yeni TTK'da yapılan değişiklikle 700 bin şirkete 700 bin denetçi uygulamasından vaz geçildi.
İşlem denetimi ve işlem denetçiliği kaldırıldı, bağımsız denetime tabi olacak şirketleri belirleme yetkisi Bakanlar Kurulu'na verildi. Buna göre denetime tabi olacak anonim ve limited şirketler Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. Bakanlar Kurulu'nun belirlemesine göre belki de anonim şirketlerin bile birçoğu için bağımsız denetim zorunlu olmayacak, dolayısıyla denetçi seçmeyecekler.
KAMU GÖZETİMİ KURUMU
2000'li yılların başlarında ABD'de yaşanan Enron skandalı sonrası şirketlerin finansal tablolarının doğruluğu ve güvenirliliğinin temel sigortası olan bağımsız denetim uygulamaları sorgulanmaya, öncelikle ABD ve sonrasında Avrupa Birliği ve tüm dünya ülkelerinde kamu gözetim kurulları oluşturulmaya başlandı.
Bu bağlamda ülkemizde de 660 sayılı KHK ile Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu kuruldu. Beklenen ve olması gereken de buydu. Yapılan düzenlemeyle SPK, BDDK, Hazine Müsteşarlığı, EPDK gibi kurum ve kuruluşların bağımsız denetimiyle ilgili çok başlılığa son verilip, bağımsız denetimde tek başlı bir yapı oluşturuldu.
Ancak Kamu Gözetimi Kurumunun, hem muhasebe standartlarını hem denetim standartlarını belirleme hem de kamu gözetimi yetkisini bünyesinde bulundurması, bu üç alanda yetkili tek ve güçlü bir otorite oluşturması yeni bir tartışmayı başlattı.
ÇEYREK ASIRLIK TECRÜBE GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Bağımsız denetim konusu bu alanda iki kurumu ön plana çıkardı.
Bunlardan ilki tek yetkili düzenleyici ve denetleyici üst kurul olarak 660 sayılı KHK ile kurulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu.
İkincisi ise bağımsız denetim uygulamalarını yürütecek meslek mensuplarının üst birliği olan TÜRMOB.
Uluslararası uygulamalara bakıldığında muhasebe ve denetim standardını belirleyen kurumlar ile bağımsız denetimin gözetimini yapan kurumun farklı kurumlar olduğu görülmektedir. Örneğin ABD'de muhasebe standartlarını Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) belirlerken, Amerikan muhasebe meslek örgütü Amerikan Mali Müşavirler Enstitüsü (AICPA) denetim standartlarını belirlemekte. Denetim uygulamalarının gözetimi ise PCAOB adlı kamu kurumu niteliğindeki Kamu Gözetimi Kurulu tarafından yürütülmekte.
Bu kurullar meslek örgütleriyle istişare halinde ve uyumlu çalışıyorlar. Denetçi eğitimleri dahil tüm mesleki eğitimleri, denetçi sınavları mesleki örgütleri tarafından yapılmakta, sicilleri ve kütükleri meslek örgütlerinde tutulmakta, disiplin dosyaları meslek örgütlerinde takip edilmekte.
Türkiye'de de ülke geneline yayılmış 84 meslek odası ve sayısı 89 bini bulunan üyesiyle çeyrek asra yaklaşan 23 yıllık tecrübe ve birikime sahip TÜRMOB, bu tecrübe ve birikimlerinden yararlanılması gereken kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu.
Ancak mevcut yasal düzenlemeler, çeyrek asırlık bu büyük kurumun denetim alanında denetçi adayı temini dışında birikimlerinden istifade edilmesine pek de imkan tanımıyor.
Daha yeni TTK yürürlüğe girmeden bağımsız denetim eğitimi seferberliği başlatan ve bu bağlamda yaklaşık 40 bin meslek mensubuna eğitim veren TÜRMOB'un bağımsız denetim alanındaki etkinliğinin, en azından işbirliğinin artırılması gerektiğini düşünüyoruz.
TÜRMOB'un resmi açıklama ve söylemleri de Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu ile işbirliği arayışında olduğunu gösteriyor.
Hangi şartlarda ne zaman emekli olabilirim?
1968 doğumlu bayanım.
1 Ocak 1999 sigorta girişim var ve 1999 yılında 6 ay (180 gün) isteğe bağlı sigorta ödedim. Şimdi de Aralık 2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun Ek 5. maddesi kapsamında isteğe bağlı tarım ve orman işçi sigortalısıyım ve primlerimi ödüyorum. Bu şartlar dahilinde hangi şartlarda ne zaman emekli olabilirim?
- Gülsüm Kayacık
01.01.1999 sigorta başlangıcıyla 4/a (SSK) statüsünden emeklilik için 20 yıllık sigortalılık süresi, 55 yaş ve 5975 prim günü şartlarına tabisiniz. Prim gününüzü 5975 güne tamamlamak koşuluyla, 2023 yılında 55 yaşınızı dolduracağınız tarihte emekliliğe hak kazanırsınız. 3600 prim günüyle, 58 yaşınızı doldurduğunuzda yaştan da emekli olabilirsiniz.
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 16.08.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.