“Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılmasına Dair 6327 sayılı kanun Gelir Vergisi Kanunu’nda da önemli değişiklikler yapmıştır. (29 Haziran 2012 gün ve 28338 sayılı Resmi Gazete) Şöyle ki;
* Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin (9) numaralı bendinde yapılan değişiklikle 1 Ocak 2013 tarihinden geçerli olmak üzere “işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı“ safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabilecek. Ancak işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak da asgari ücretin yıllık tutarına aşamayacak. Bu bağlamda da gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gerekse Gelir Vergisi Kanunu’nun ücretlerin vergilendirilmesiyle ilgili 63’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak da asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak.
* Gelir Vergisi Kanunu’nun “Diğer İndirimler” başlıklı 89’uncu maddesinde yapılan değişiklikle beyan edilen gelirin yüzde 15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin yüzde 50’si ölüm, kaza, hastalık, sağlık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri yıllık beyanname üzerinde indirim konusu yapılabilecek.
Yapılan yeni değişiklikle işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile ücretlilerin bordro üzerinde indirim konusu yapılan benzer nitelikteki ödemeleri birlikte dikkate alınarak yüzde 15 oranına isabet eden tutar hesaplanacak.
Diğer yandan sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması koşuluyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait primin kendileri tarafından indirim konusu yapılması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 63’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle de “Sigortalının Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması koşuluyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin yüzde 50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak. Bu bağlamda da indirim konusu yapılacak prim toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak. Bakanlar Kurulu yukarıda yer alan oranları yarıya kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.”
Yukarıya aktarmış bulunduğumuz değişiklikler 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren geçerli olacak.
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Menkul Sermaye İradı” başlıklı 75’inci maddesinin 15 numaralı bendi değiştirilmiştir. Bu bağlamda da uygulamada devamlı tartışma konusu olan ve bireysel emeklilik sisteminden çıkmak zorunda olanlar açısından sorun yaratan düzenlemelerde değişiklik yapılmıştır.
Konuya ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 82’nci madde ile bireysel katılım yatırımcılarının özendirilmesine ve birikimlerini hisse senetlerine talep yaratmasına yönelik yeni bir düzenleme getirilmiştir. Konuya yönelik açıklamalar bir başka yazı konusu olacaktır.
Yapılan yeni düzenlemelerle bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payı oranının tavanı artırılarak yüzde 10’dan 15’e çıkartılmıştır; buna karşılık daha önce yapılan katkı payı ödemelerinin tamamı indirim konusu yapılırken, yeni düzenleme ile işverenlerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 40/9’uncu maddesindeki indirimi hariç diğer indirimlerin yapılan ödemenin yüzde 50’si oranında olması öngörülmüştür.
Diğer yandan sistemin güç kazanabilmesi için bireysel katılım sermayesinin de güçlenmesi gerekmektedir. Bu konuda da Hazine Müsteşarlığı yetkili kılınmıştır.
(Kaynak: İto Gazetesi | 30.07.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.