Daha önce bu köşede bireysel emeklilik sisteminden (BES) çıkarken fazla vergi kesintisine uğrayanların sesini duyurmaya çalışmıştım. Hatırlanacağı üzere bireysel emeklilik sistemi ve diğer şahıs sigortalarından ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı menkul sermaye iradı sayılıyordu.
Yani sisteme girip her ay belli bir miktar para yatıran ve daha sonra farklı sebeplerle sistemden ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı (kendi yatırdığı ve bir nevi birikim olarak kabul edilmesi gereken tutar dahil) gelir kabul ediliyor ve bu tutar üzerinden vergi kesintisi uygulanıyordu. Bu durum sigortalılar tarafından kabul görmemiş ve olay ısrarla mahkemelere taşınmıştı. Mahkemeler neredeyse tüm başvurular için aynı karara, verginin tüm ödeme üzerinden değil sadece fazladan alınan irat üzerinden alınması gerektiğine, hükmetti. Bu aşamadan sonra idarenin kendi görüşünde devam etmesinin bir anlamı kalmamıştı. Nitekim öyle de oldu. Geçtiğimiz ay sonunda TBMM'de kabul edilen ve Resmi Gazete'de yayımlanan kanunla BES'ten ayrılanların elde ettiği gelirin hangi kısmının menkul sermaye iradı olarak kabul edileceği yeniden düzenlendi. Bundan sonra sistemden ayrılanlara sadece fazladan ödenen tutarlar menkul sermaye iradı sayılacak. Ayrıca yeni sistemde katılımcılar yerine devlet tarafından ödenecek katkının, sistemden ayrılma aşamasında katılımcıya verilecek kısmı da menkul sermaye iradı kapsamında değerlendirilecek. Uygulanacak vergi oranı sistemde kalış süresine ve emeklilik hakkı kazanılıp kazanılmamasına göre değişecek ve Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenecek.
Bu düzenlemelere göre 29 Ağus-tos'tan itibaren emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından katılımcılara ödenen toplam tutar (ana para ve irat) üzerinden tevkifat yapılması uygulaması sona erecek. Bu tarihten itibaren sadece irat tutarları üzerinden vergi kesilmesi uygulamasına geçilecek.
DAHA ÖNCE fazladan alınan vergilerin iadesi
Çıkarılan yeni kanun uyarınca 29 Ağustos'tan itibaren daha önce emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından, anapara tutarları dahil ödemeler üzerinden kesilerek ilgili vergi dairesine yatırılan vergilerin, ana paraya isabet eden kısmı hak sahiplerine iade edilecek. Bu iadenin yapılabilmesi için;
Hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine 29 Ağustos 2013 tarihinden önce müracaat edilmesi, tevkifat uygulaması nedeniyle dava açılmaması veya açılmış olan davalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Dava açmış olanlar davanın görüldüğü yargı merciine başvurarak sürmekte olan davadan feragat ettiklerini belirtecekler. Feragat edildiğini gösterir şerhli dilekçe örneği ile birlikte ilgili vergi dairesine müracaat edenler fazladan kesilen vergileri doğrudan iade alabilecek.
Dava açmamış olanlar iade için başvuruyu yaparken ilgili sigorta/emeklilik şirketi tarafından tanzim edilen hayat sigortası/bireysel emeklilik poliçesinin bir örneği ile düzenlenmiş olan poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri ile yapılan kesintileri gösteren belgelerin bir örneğini de vergi dairesine ibraz etmeli. Davadan feragat edenler bu belgeleri daha önce vergi dairesine vermiş olduklarından yeni müracaatta bu belgeleri ibraz etmeleri gerekmeyecek. Dava açmamış olanlar zamanaşımı kapsamındaki yıllar (2007 ve sonrası) için iade talep edebilir.
İşyeri devrinde işverenlerin sorumlulukları
Bazı çalışanlar işyerlerinin el değiştirdiğini, kendi haklarının hangi tarafça ödenmesi gerektiğini soruyor. İşyerinin başka bir işverene devredilmesi halinde yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde, Sosyal Güvenlik Kurumu'na işyeri bildirgesini vermesi gerekiyor. İşyeri bildirgesinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nca belirlenen şekle ve usûle uygun verilmemesi veya kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda gönderilmemesi veya belirtilen süre içinde kuruma verilmemesi halinde kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olan işverenlere asgari ücretin üç katı tutarında, diğer defterleri tutmak zorunda olan işverenlere asgari ücretin iki katı tutarında, defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanıyor.
İş Kanunu uyarınca işyerinin devri halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludur. Ancak devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. Hangi işçilik alacaklarından hangi tarafın nasıl ve ne kadar sorumlu olacağı kanunda açık olarak yer almamakla birlikte yargı kararlarında bu sorumluluk belirlenmiştir.
Kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin feshi ile hak edilir. Kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanır. Devralan tüm tazminatı ödemezse devreden taraf sadece kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumlu tutulabilir.
Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinde ise sorumluluk son işverene aittir.
Diğer işçi alacakları olan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumludur. Devreden açısından sorumluluk devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işveren sorumlu tutulamaz. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumludur.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 24.07.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.