Yeni Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı'nda yer alan değişiklik bu yönde.
İşletmenin konusuna aykırı görülen durum ve işlemleri sebebiyle, "sermayenin veya malvarlığının azalmasına ya da kaybına yol açıldığı" iddiasıyla, şirketin yönetim kurulu üyelerinin görevine son verilip, yerlerine başka yönetim kurulu üyeleri atanabilecek!
Tasarıdaki yetki sınırsız
İşletmenin mevzuuna aykırı görülen durum ve işlemleri sebebiyle sermayenin veya mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açtığının kurulca iddia edilmesi halinde, SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) şirket yönetim kurulu üyelerinin değişikliğini isteme yetkisi alıyor?
Mevcut kanunda böyle bir yetki yok. Ancak yeni tasarıdaki yetki sınırsız. Kime göre nasıl bir durumda bu işlemler gerçekleşmiş sayılacak. Tasarıda yer alan ifadeler çok geniş olarak yorumlanırsa ne olacak. Bu yetki birçok yöneticiyi tedirgin edecek. Üstelik sermaye veya malvarlığında azalma veya kayıp ile ilgili asgari bir tutar ya da oran da yok!
Sermayenin veya mal varlığının azalmasına veya kaybına yol açtığının iddia edilmesi ileride birçok şirket ve yöneticilerine zor anlar yaşatabilir. Mevzuata aykırı bir işlemin varlığı halinde gereğinin yapılmasına hiç bir itirazımız yok. Zaten gerekli de. Ancak ticari hayatın gereği olabilecek hiçbir ticari riski yönetim kurulu üyelerince alınmayacak ve şirketler yerinde sayacak.
SPK olağanüstü genel kurul isteyebilir
Tasarıya göre yönetim kurulu üyeleri görevden alınıp yerine yenileri SPK tarafından atanacak. İlk genel kurula kadar bu kişiler şirketi yönetecekler. Oysa SPK bu durumu tespit ettiği anda şirketin olağanüstü genel kurulun toplanmasını isteyebilir. Böylece "ara dönem yönetimi" ortaya çıkmaz.
Mevzuata aykırı bir durum söz konusu olursa da yöneticiler hakkında gerekli yasal işlemler yapılır.
Yıllarını şirkete vermiş tecrübesi olan bir yöneticiyi sınırı belli olmayan bir uygulamadan dolayı görevden alma yetkisi Sermaye Piyasası Kurulu'nun değil şirket genel kurulunun yetkisinde olması gerekir.
Kaldı ki SPK tarafından yapılan atamalar ilk genel kurula kadar geçerli. Eski yöneticiler genel kurulun seçimiyle tekrar göreve gelebilir.
Bu yetki birçok davayı da gündeme getirebilir!
Atanan yönetim kurulu üyelerinin yapacağı hatalardan ve zararlardan kim sorumlu olacak?
İlk genel kurula kadar bu riski kim alacak? Halka arz seferberliği yapılan bir dönemde birçok firma bu endişeyle halka nasıl açılacak?
Kanun tasarısında yer alan hususlar varsa yöneticilerin hesap vereceği yer genel kurullardır. Halka açık olsun veya olmasın her şirketin yönetim kurulu genel kurula hesap verecek. Kaldı ki halka açık şirketler birçok kurum ve kuruluş tarafından denetlenmekte ve hesap vermekte. Kaldı ki halka açık şirketlerin yönetim kurulunda SPK tarafından onaylanmış bağımsız yönetim kurulu üyeleri görev yapmakta. Birçok kritik karar bu üyelerin onayı olmadan yürürlüğe girmiyor.
Kanun tasarısını haklı çıkaracak örnekler olsa bile bunların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bütün halka açık şirketlere bunu uygulamak ne kadar doğru olur!
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 16.07.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.