BASINDAN YAZILAR
Yatırım Teşvikinde Son Düzlük (mü?) / Yahya Arıkan - MuhasebeTR

Yatırım Teşvikinde Son Düzlük (mü?) / Yahya Arıkan

 Yeni teşvik sisteminin yasal altyapısını oluşturan 6322 sayılı kanun 15 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandı.

Pek çok vergisel düzenlemeyi içeren bu kanunla yatırımları ve istihdamı teşvik edici düzenlemeler yapıldı. Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde düzenlenen, “indirimli gelir ve kurumlar vergisi” uygulamasını daha işlevsel ve verimli hale getiren düzenlemeler yapıldı.

2009 yılı başında vergi mevzuatımızda yer bulan “indirimli gelir ve kurumlar vergisi” uygulamasının temel özelliği; yatırımlara doğrudan destek sağlamak yerine, yatırımın tamamlanması sonrası elde edilen kazançlara indirimli vergi oranı uygulanmasıyla yatırımlara devlet desteği sağlanmasıydı.

Uygulamanın pek çok ayrıntısı ise Bakanlar Kurulu tebliği ile düzenlemiş, usul ve esasları belirleme konusunda ise Maliye Bakanlığı’na yetki verilmişti. Ancak Bakanlık, uygulamada karşılaşılan pek çok soruna karşın, yatırımcıların önünü açacak düzenlemeleri bir türlü yapmamıştı. Sistem yatırımcılara da beklendiği kadar çekici gelmeyince verim de alınamamıştı.

İşte 6322 sayılı yasa ile teşvik unsuru daha işlevsel hale getirilmek istendi. Öncelikle Bakanlar Kurulu’na verilen yetkiler genişletildi ve yatırım döneminde indirimli vergi uygulamasının önü açıldı.

Bakanlar Kurulu’nun yetkisi genişletildi…

Eski uygulamada Bakanlar Kurulu ülkemizi 4 bölgeye ayırmış ve bu bölgelerde desteklenecek sektörleri ve bu sektörlere ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemişti.

Yeni düzenleme ile Bakanlar Kurulu, sadece illeri gruplandırmayla kalmayacak, organize sanayi bölgeleri ile Gökçeada ve Bozcaada’da yapılan yatırımlar ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yapılan turizm yatırımları için de farklı yatırım ve istihdam büyüklükleri belirleyebilecek.

Yatırım döneminde indirimli vergi uygulaması…

Yeni uygulamada yatırımın devam ettiği süre içerisinde işletmelerin diğer kazançlardan elde edecekleri kazançlara indirimli vergi uygulanması imkânı getirildi.

Ancak bu uygulamada bazı sınırlar var. İndirimli vergi uygulanabilecek kazanç, toplam yatırıma katkı tutarının yüzde 50’sini ve yapılan yatırım harcaması tutarını geçemeyecek. Ayrıca bu yüzde 50 oranını, oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya yüzde 80’e kadar artırma konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki veriliyor. Örneğin, öngörülen yatırım harcaması 10 milyon lira ve bulunduğu bölgede uygulanacak yatırıma katkı oranı yüzde 50 olan bir mükellef, 2013 yılında 3 milyon lira yatırım harcaması yapmış ise uygulama şöyle olacak:

Yatırıma katkı tutarının yüzde 50’si, 5 milyon lira olarak hesaplanacak. Ancak yatırım harcamasının aşılamayacağı belirtildiğinden ve bu rakam 3 milyon lira olduğu için, mükellefin diğer faaliyetlerinden elde ettiği 3 milyon lira indirimli vergi uygulamasına tabi tutulacak.

19 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan ilgili kararla il yatırım döneminde uygulanacak indirimli vergi uygulamasında esas alınacak katkı oranları da belirlendi. Hatta 20 Haziran’da da ilgili karara ilişkin tebliğle uygulamanın ayrıntıları düzenlendi.

Yapılan bu yasal düzenleme ile yatırımcıların belki de en büyük eleştirisi ortadan kaldırılmış oluyor. Artık yatırımcının bahanesi kalmıyor, iş biraz da onlara düşüyor.

‘İsteğe bağlı

sigorta’nın incelikleri

 

İsteğe bağlı sigortayla, bir işte çalışmayan, sigortalılığına veya çalışmaya ara veren ya da ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde çalışan sigortalılara emeklilik haklarını devam ettirmek imkânı sağlanmakta. Yasaya göre; isteğe bağlı sigortaya ödenen primler 4/b sigortalılığında yani Bağ-Kur olarak kabul ediliyor.

Bir işyerinde çalışanlar isteğe bağlı sigorta primi ödeyemezler. Sadece part-time yani kısmi zamanlı çalışanlara eksik günlerini 30 güne tamamlama hakkı verildiğinden bu işçiler dilerlerse eksik günlerini 30 güne tamamlayabilir ve ödedikleri primler de 4A yani SSK sigortalılığına sayılır.

Prim de önemli bir konu. Asgari ücretin 1 Temmuz itibarıyla artmasıyla SGK’ye isteğe bağlı sigorta primi ödeyenlerin de prim oranları artmakta.

Asgari ücret baz alınarak sigorta primi, prime esas kazancın alt sınırı olarak bu yıl sonuna kadar 940,5 liradır. Üst sınırı ise asgari ücretin 6.5 katı olarak 6.113,4 liradır. Burada sigortalının beyan edeceği prime esas aylık kazanç ise yüzde 32’dir.

Yani bir kişi isterse asgari ücretten, isterse bin liradan veya isterse en yüksek tutar olan aylık 6.113,4 lira üzerinden prim ödeyebilir.

İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. İsteğe bağlı sigorta primi, ait olduğu ayı takip eden ayın son gününe kadar ödenebilir.

İlk defa isteğe bağlı sigortaya bildirim işlemi, isteğe bağlı sigortalılık giriş bildirgesinin, başvuru sahibinin ikametini görev bölgesi içine alan SGK müdürlüğüne verilmesi ile gerçekleşir. Tekrar isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunacaklar ise talep dilekçesi ile SGK’ye başvururlar.

 

EMEKLİYİM, BABAMIN EMEKLİ MAAŞINI ALABİLİR MİYİM?

SGK emeklisiyim, babam aynı kurumdan emekli iken vefat etti. Evli değilim, babamın maaşı alma hakkım var mı?

Sevim Kalemköy

Emekli olmanız nedeniyle babanızdan dolayı aylık alamazsınız.

SORU - CEVAP

Sorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek cevaplanacaktır.

 

(Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi | 28.06.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM