SORU - CEVAP (Her gün 1 SORU - 1 CEVAP)
KDV’nin konusuna girmeyen işlemlerden doğan Kur farkında KDV uygulaması

KDV’nin konusuna girmeyen işlemlerden doğan Kur farkında KDV uygulaması

Soru: KDV’nin konusuna girmeyen işlemlerden doğan Kur farkında KDV uygulaması olacak mıdır?

            Cevap: 1- Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden

            Ticari kazancın tespitinde geçerli olan iki temel ilke "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan, bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

             Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; söz konusu işlemlerin ifası esnasında şirket lehine veya aleyhine oluşan kur farklarının, kambiyo karı veya zararı olarak dikkate alınması ve bu tutarların doğrudan "690 Dönem Karı veya Zararı Hesabı" ile ilişkilendirilmek suretiyle ilgili dönem kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.          

              2- Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu Yönünden

            3065 sayılı KDV Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tâbi olduğu; 4 üncü maddesinin 1 numaralı fıkrasında, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği; 10 uncu maddesini (a) bendinde, vergiyi doğuran olayın mal teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geldiği; 20 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; 2 numaralı fıkrasında, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği; 24 üncü maddesinin (c) bendinde ise, vade farkı, fiyat farkı, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu hüküm altına alınmıştır.

              Ancak bazı durumlarda yapılan işlem KDV’nin konusuna girmeyebilir. Örneğin, yabancı plakalı bir kara taşıtının Türkiye'de veya Türk plakalı bir kara taşıtının yurt dışında yaptığı kaza nedeniyle zarar gören şahsa şirket tarafından aktarılan hasar tazminatı, bir teslim veya hizmetin karşılığını oluşturmadığından KDV'nin konusuna girmemektedir. Bu nedenle, KDV'nin konusuna girmeyen bir tutarın döviz cinsinden ödenmesi halinde şirketin lehine veya aleyhine oluşan kur farklarının da KDV'ye tabi tutulmaması gerekmektedir.


Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com

(30.04.2012)

Kaynak: www.MuhasebeTR.com

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM