Soru: Yurt dışı iştirak kazançları istisnası hakkında bilinmesi gerekenler
Cevap: Nasıl ki yurt içinde bir şirketten elde edilen iştirak geliri Kurumlar Vergisinden istisna ise yurt dışı bir şirketten elde edilen iştirak kazancı da belli şartların oluşması halinde kurum kazancından istisna edilmiştir. Yurt dışı iştirak kazançlarıyla ilgili istisna uygulaması, 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, yurt dışından elde edilen kazancın şube kazancı veya iştirak kazancı olmasına göre, iki farklı şekilde düzenlenmiştir.
Yurt dışı iştirak kazançlarıyla ilgili istisna şartları Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-b maddesinde düzenlenmiş olup, aşağıdaki gibidir;
“Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri aşağıdaki şartları taşıyan iştirak kazançları;
1) İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10’una sahip olması,
2) Kazancın elde edildiği tarih itibariyle iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulması[1]
3) Yurt dışı iştirak kazancının kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi toplam vergi yükü taşıması; iştirak edilen şirketin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
4) İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi.
Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, özel amaç için kurulduğunun ana sözleşmelerinde belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şartıyla, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar için bu bentte belirtilen şartlar aranmaz.
Bu bent uyarınca vergi yükü, kanunî veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir.”
Buna göre istisnadan yararlanma koşullarını şu şekilde sıralayabiliriz.
- İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması gerekmektedir. Bu çerçevede, kurum olarak nitelendirilmekle birlikte anonim şirket veya limited şirket niteliğinde olmayan kurumlardan elde edilecek iştirak kazançları bu istisnadan yararlanamayacaktır.
- İstisnadan yararlanabilmek için iştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin her ikisinin de Türkiye’de olmaması gerekmektedir.
- İştirak payını elinde tutan kurumun, iştirak kazancını elde ettiği tarih itibariyle yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az % 10’una sahip olması gerekmektedir. Bu oranın, kazancın elde edildiği tarihten itibaren geriye doğru kesintisiz olarak bir yıl süreyle devam ettirilmiş olması da şarttır.
- İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirak paylarını, iştirak kazancının elde edildiği tarih itibariyle en az bir yıl süreyle ve kesintisiz olarak elde tutması gerekmektedir. Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için bir yıllık elde tutulma süresinin tespitinde, sahip olunan eski iştirak paylarının elde edildiği tarih esas alınacaktır.
- İştirak kazançlarının, kâr payı dağıtımına konu olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere doğduğu ülke kanunları uyarınca en az yüzde 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir yükü taşıması gerekmektedir. Yüzde 15 oranı nominal bir oranı değil, efektif bir oranı temsil etmektedir. Yani, vergi yükü yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere, toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen dağıtılabilir brüt kurum kazancına (tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi dahil) oranlanması suretiyle bulunacaktır.
Uygulama :
Yurt Dışında Ödenen Vergi Toplamı : 10.000 TL
Ticari Kazanç : 120.000 TL
KKEG : 20.000 TL
Vergi Matrahı : 140.000 TL
Vergi Yükü : 10.000 / 120.000 = 0,09
Şirketin yurt dışı vergi yükü yüzde 9 olmasından dolayı iştirak kazançları istisnasından yararlanılamayacaktır.
- İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir. Bu hüküm uyarınca, elde edilen iştirak kazancının belirtilen tarihe kadar transfer edilmeyen kısmı istisnadan yararlanamayacaktır.
Yurt dışı iştirak kazancı istisnasından yararlanılabilmesi için yukarıda yer alan koşulların birlikte gerçekleştirilmesi şarttır. Bu anlamda, koşullardan herhangi birinin olmadığı durumda, diğer bütün koşullar sağlansa bile elde edilen kazanç istisnadan yararlanamayacaktır. Bunun tek istisnası, yurt dışındaki inşaat işlerinin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumdur. Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulması zorunlu ise söz konusu şirkete iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın istisna uygulanacaktır.
Yurt dışı şube kazançlarıyla ilgili, inşaat işlerini de kapsayan genel istisna prensibi böyle olmakla birlikte, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-h maddesinde, yurt dışı inşaat kazançlarıyla ilgili özel bir istisna hükmüne yer verilmiştir. Buna göre;
“Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançlar” kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu hükme göre, istisnadan yararlanılabilmesi için aranan tek şart, bu kazançların Türkiye’de genel netice hesaplarına intikal ettirilmesinden ibarettir. Ancak, istisnadan yararlanmak için kazancın Türkiye’ye getirilme şartı aranmamaktadır.
[1] Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınır.
Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
(22.02.2012)
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.