Soru: Yurt dışındaki grup firmalarından birine kullandırılan kredilerin vergi kanunları karşısındaki durumu nedir?
Cevap: Özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalar yurt dışında işyeri veya kendi grup firmalarına bağlı işletmeler açabilmektedirler. Zaman zaman yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle bu şirketlere kendi bünyelerinden kredi temin eden şirketlerin vergisel yükümlülüklerinin neler olduğu aşağıda etraflıca ele alınmıştır.
a) Kurumlar Vergisi Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde hangi kurumların kazançlarının kurumlar vergisine tabi olacağı sayılmış olup, anılan maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile sermaye şirketlerinin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olacağı belirtilmiş,
Aynı Kanunun 6’ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
Safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Yine aynı Kanunun “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” başlıklı 13’üncü maddesinde “ (1) Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Konuya ilişkin açıklamalar Seri No: 1 Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ”de yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde, bir şirket tarafından yurtdışında mukim grup firmasına kredi kullandırılması karşılığında elde edilecek faiz gelirinin kurum kazancına dahil edilerek beyan edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, aynı şirket tarafından emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel üzerinden grup şirketine ödünç para verilmesi halinde konunun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı çerçevesinde değerlendirileceğini hatırlatmak isterim.
b) Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Yönünden:
6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 28’inci maddesinde; “ Banka ve sigorta şirketlerinin 10/06/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanununa göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere, her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir.
Bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (kendilerine veya başkaları hesabına menkul kıymet alıp satmayı, alım – satıma tavassut etmeyi veya alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi taahhüt etmeyi meslek haline getirenlerin bu faaliyetleri dolayısıyla lehlerine kalan paralar ile mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak para toplama işiyle uğraşanların topladıkları paralara sağladıkları gelir ve menfaatler üzerinden komisyon, ücret, hizmet karşılığı gibi adlarla aldıkları paralar dahil) da banka muameleleri vergisine tabidir.” denilmekte ve aynı Kanunun 30’uncu maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisini banka, banker ve sigorta şirketlerinin ödeyeceği belirtilmektedir.
Buna göre, bir şirketin yurt dışında mukim grup firmasına bir defaya mahsus olmak üzere kredi kullandırması durumunda elde edilecek faiz bedeli devamlılık arz etmediğinden, banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi değildir.
c) Katma Değer Vergisi Yönünden:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1inci maddesinde Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 4’üncü maddesinde hizmet teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanmış olup bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği belirtilmiştir.
Bununla beraber yine aynı Kanunun 6’ncı maddesinin (b) bendinde; işlemlerin, Türkiye’de yapılmasından, hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının ifade edildiği hüküm altına alınmış olup, Türkiye’de yerleşik şirket tarafından yurtdışında mukim grup firmasına kredi kullandırılması hizmetinin Türkiye’de gerçekleştiği tabiidir.
Dolayısıyla, bir şirket tarafından yurtdışında mukim grup firmasına bir defaya mahsus olmak üzere kredi kullandırılmasına ilişkin işlem devamlılık arz etmediği için, elde edilecek faiz bedeli banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olmayacağından Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1’inci maddesine göre Türkiye’de ticari faaliyet çerçevesinde yapılan hizmet olarak değerlendirilerek genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi tutulacaktır.
Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
(28.03.2011)
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.