Soru: Özel inşaatta çalışan işçilere ödenen ücretlerin vergilendirmesi nasıl olacaktır?
Cevap: Kendi şahsına özel inşaat yapan vergi mükellefi olmayan kişilerin bu konuda en çok yaşadıkları sıkıntılardan biri de bu inşaatta çalıştırdıkları işçiler için ödedikleri ücretlerin vergi kanunları karşısındaki durumudur. Konuyu Gelir Vergisi Kanunu kapsamında değerlendirmek gerekir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinin birinci fıkrasında; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde ise; gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, ticari faaliyet bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Özel inşaat olarak adlandırılan organizasyonda, bu organizasyonu üstlenen kişinin organizasyon kapsamındaki faaliyetleri inşaatın yapımına ve organizasyona ilişkin her türlü işlerden (işçi ve usta temini, malzeme alımı, her türlü ödeme ve tahsilat vb.) meydana gelmektedir.
Bu durumda, özel inşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurlarının açıkça bulunması yapılan faaliyetin ticari sayılması için yeterlidir. Dolayısıyla şahsi ihtiyaca yönelik mesken inşaatı özel inşaat, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan konut inşaatı ile işyeri inşaatının ise ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre, örneğin villa inşaatı dolayısıyla şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarının aşılmaması ve kazanç sağlama potansiyeline sahip olunmaması nedeniyle söz konusu mesken inşaatının özel inşaat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, inşaatı yapan adına Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümlerinin uygulanmayacağı ve bu faaliyetten dolayı mükellefiyetin aranılmayacağını belirtmek isterim.
Bununla beraber, Gelir Vergisi Kanununun 64’üncü maddesinde; özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdıkları inşaat işçilerinin safi ücretlerinin “Diğer Ücretler” kapsamında vergilendirileceği, safi ücretin de takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının %25’i olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 109’uncu maddesinde gelir vergisinin; diğer ücret sahipleri tarafından hizmetin ifa olunduğu takvim yılının ikinci ayında, takvim yılı içinde işe başlanılması halinde ise başlama tarihinden itibaren bir ay içinde vergi karnelerini bağlı oldukları vergi dairesine ibraz ederek vergilerini tarh ettirmeye mecbur oldukları hükmüne yer verilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre, özel inşaatlarda çalıştırılacak inşaat işçilerinin “diğer ücret” olarak vergilendirilmeleri nedeniyle inşaat sahibi tarafından bu işçilere yapılacak ücret ödemeleri üzerinden tevkifat yapılması söz konusu değildir.
Koray ATEŞ
SMMM-E. Öğretim Görevlisi
Akdeniz Denetim YMM Ltd.Şti.
Fax:0224 224 53 54
korayates@muhasebetr.com
(17.01.2011)
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.