2024 YILI KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİNİN HAZIRLANMASINA YÖNELİK ÖRNEK ÇALIŞMA
İSMMMO VERGİ MEVZUATI KOMİTESİ ÇALIŞMASIDIR
Çalışmamız kurumlar vergisi beyannamesi düzenlemesine yönelik açıklamaları bir örnek çözümleyerek yapmak üzere kurgulanmıştır.
Bu çalışmamızda daha çok piyasa uygulamalarında karşılaşılan sorunlar temel alınarak, ticari kardan kurumlar vergisi matrahına geçiş ve kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasına ilişkin bir örneğe yer verilmiştir. Ancak, bu örnekte VUK’nun değerleme hükümleri konu dışı bırakılacaktır. Dolayısıyla, çalışmamızda değerleme işlemlerini VUK hükümlerine göre gerçekleştirmiş olan bir kurumlar vergisi mükellefinin, KVK’da yer alan düzenlemeler çerçevesinde kurumlar vergisi matrahını nasıl tespit etmesi gerektiği ele alınmıştır.
Bu örnek çalışmamızda, ilk olarak kanunen kabul edilmeyen giderlere yer verilecek, daha sonra sırasıyla istisnalar, zarar mahsubu, bağış ve yardımlar, vergi güvenlik müesseseleri, indirimli kurumlar vergisi uygulaması, vergi mahsupları ile uyumlu mükelleflere vergi indirimi hususları ele alınacaktır. Geçmiş yıllarda uygulamaya giren finansman gider kısıtlaması, nakit sermaye artırımında indirim, enflasyon düzeltmesi ile kur korumalı mevduat (KKM) kazanç istisnalarına da yer verilmiştir.
Çalışmamız; uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve özellikli haller dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri emeklilik şirketleri ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilen projeler ile 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerine göre kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde sözleşmenin tarafi olarak faaliyette bulunan şirketlerin kurum kazançları üzerinden kurumlar vergisi %30 alınır. Bu kurumlar dışındaki mükelleflerin Kurumlar vergisi oranı %25 olarak uygulanmaktadır.
İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli, Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır.
Tüm meslektaşlarımıza faydalı olmasını umuyoruz.
Saygılarımızla,
VERGİ MEVZUATI KOMİTESİ |
|||
SÜREYYA GÜNDOĞDU |
BAŞKAN |
LEVENT MOLLAOĞLU |
ÜYE |
NECDET DOĞRUÇ |
BAŞKAN YRD. |
MEHMET YÜCEL |
ÜYE |
İPEK ÇOKCAN |
SEKRETER |
MURAT AKDUMAN |
ÜYE |
AHMET SERDAR TUNCEL |
ÜYE |
NAZLI CENGİZ |
ÜYE |
AYŞE TEKİN |
ÜYE |
SERTAÇ TATVER |
ÜYE |
BAHADIR OZAN YILDIRIM |
ÜYE |
ŞADEM ŞENOL |
ÜYE |
EMİNE BAYGIN |
ÜYE |
ULAŞ HAS |
ÜYE |
FERHUNDE KARTAL |
ÜYE |
YASİN DAĞ |
ÜYE |
HAKAN TÜRKER |
ÜYE |
|
|
Konserve Gıda imalatı sektöründe faaliyet gösteren ABC Gıda İmalat San. Tic. A.Ş. (Çalışmanın bundan sonraki bölümlerinde “mükellef kurum” olarak anılacaktır.) 2024 hesap döneminde kurumlar vergisi beyannamesine esas teşkil eden işlemleri aşağıdaki gibidir:
Mükellef kurumun, 31.12.2023 tarihli kapanış bilançosu üzerinde dikkate alınan, 2024
yılı dönem başı özvarlığı 4.000.000 TL’dir. MONOGRAFİLER
1. Kazanç ve KKEG Bilgileri:
6.000 TL’lık akaryakıt gideri, 1.200 TL’lık sigorta gideri, 900 TL’lık otopark gideri, 3.000 TL’lık bakım onarım gideri, 1.200 TL’lık köprü ve oto yol geçiş gideri, 1.510 TL’lık Motorlu taşıt Vergisi ödemesi yapılmıştır.
2. İstisnalar:
Mükellef kurum bu hisse senetlerinin 2.200.000 adedini 26.11.2024 tarihinde
4.000.000 TL bedelle ilişkisiz (Y) A.Ş.’ye satmıştır.
Satın alınan şirket hisse senetlerinin şirketin kurulduğu tarihte bastırıldığı
varsayılmaktadır.
Satıştan doğan kazancın tamamı 06.01.2025 tarihinde pasifte özel bir fon
hesabına alınmıştır.
Bedelin yarısı 6 ay vadeli çek ile, kalan yarısı ise peşin tahsil edilmiştir. Mükellef kurum bu işlemden kaynaklanan 50.000 TL tutarındaki satış komisyon giderine katlanmış olup, finans giderlerine kaydetmek suretiyle ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate almıştır.
100.000 TL kazanç elde etmiştir. Söz konusu kazanç tutarı Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmiştir.
3. Zarar Mahsubu
yararlanmış olup, 2024 yılına devreden 2021 yılı mali zararı 200.000 TL’dir.
4. Bağış ve Yardımlar - İndirimler:
Mükellef kurum, Aydın ili Belediyesi Kız Voleybol takımına, devre arası kampındaki oyuncuların spor malzemelerinin ve formalarının ücretsiz karşılanması konusunda sponsor olmuştur. Verilen malzemelerin maliyeti KDV dâhil 200.000 TL olup, teslim edilen malzemeler için fatura düzenlenmiş, faturada sponsorluk için yapıldığı belirtilmiştir. Bu işleme karşılık Kulüp’ten makbuz alınmıştır.
çocuk kreşine 40.000 TL nakdi bağışta bulunmuştur.
makbuz karşılığı yapılan 20.000 TL ayni ve 30.000 TL nakdî bağış yapmıştır.
5. Vergi Güvenlik Müesseseleri:
Mükellef Kurum, Türkiye’de bulunan ve %50 nispetinde İştiraki Olan (D) Dış Tic. A.Ş.’ye 2024 yılında imal ettiği 2 kg’lık 1.000 Adet konserveyi adedi 40 TL’den, 1kg’lık 1.500 Adet konserveyi adedi 30 TL’den satmıştır. Şirketin ilişkisi olmayan yurt içi ve yurtdışı kişi ve kurumlara benzer 2 kg’lık konserveyi adedini 80 TL’den, 1 kg’lık konserveyi adedini 60 TL’den satışını yaptığı muhasebe kayıtlarından tespit edilmiştir. (D) Dış Tic. A.Ş.’nin 2024 yılı hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde kurumlar vergisi çıkmadığı, gelecek yıla devreden zarar tutarının 500.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mükellef kurum, % 25 nispetinde ortağı bulunan Gıda İmalat sektöründe faaliyet gösteren İtalya Mukimi (E) GROUP S.R.L.’den 01.01.2024 tarihinde (bu tarihte 1 Euro: 30 TL) yıllık %5 (faiz oranı emsallere uygundur.) faiz oranı üzerinden
1.000.000 Euro borç almıştır. Borcun tamamı 31.12.2024(bu tarihte 1 Euro = 40 TL) tarihinde geri ödenmiş ve faiz tahakkukları ile kur farkları ilgili hesaplara aktarılarak dönem kazancından indirilmiştir.
Mükellef kurumun “X” ülkesinde bulunan (W) Şirketi’nde %50 oranında ortaktır. 2024 yılında (W) Şirketi’nce 800.000 Euro hasılat elde edilmiş olup, bunun 500.000 Euro’luk kısmı ticari satışlardan, 150.000 Euro kira gelirinden,
100.000 Euro isim hakkı gelirinden ve 50.000 Euro’luk kısmı faiz gelirinden oluşmaktadır. (W) Şirketi’nin efektif vergi yükü %8,5’dir. (W) Şirketi’nin 2024 yılı için kurum kazancı 300.000 Euro olarak gerçekleşmiştir. (W) Şirketi 2024 yılı kazancı ortaklara dağıtılmamıştır. (W) Şirketi’nin “X” ülkesinde toplam 30.000 TL karşılığı, “Y” Ülkesinde de 20.000 TL karşılığı Euro tutarında Toplam 50.000 TL gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi ödediği tespit edilmiş olup, belgeleri ile tevsik edilmiştir.
6. İndirimli Kurumlar Vergisi:
a-Tamanlanan Yatırım İçin ;
Mükellef kurum KVK 32/A maddesinde düzenlenen indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanmak üzere önceki yıllarda aşağıdaki yatırımı yapmış ve yatırım tamamlanmıştır. 2024 yılı kazancının yarısı bu yatırımdan elde edilmiştir.
Harcamanın türü |
Tutar |
Arsa Alımı |
1.500.000 |
Tesis İnşaatı |
1.600.000 |
Makine ve Teçhizat |
1.000.000 |
Montaj Giderleri |
250.000 |
Demirbaşlar |
150.000 |
Know-how bedeli |
500.000 |
Toplam |
5.000.000 |
Yatırımın 6. Bölgede yapılmıştır. Yatırıma katkı oranı % 35, kurumlar vergisi indirim oranı % 90’dır
Yatırıma Katkı Tutarı (*): 1.050.000 TL olup, önceki yıllarda tahsilinden vazgeçilen vergi (yani önceki yıllarda yapılan yatırıma vergi indirimi şekliyle sağladığı katkı tutarı ) 510.000 TL’dir.
2024 Yılına devreden yararlanılacak katkı tutarı (1.050.000- 510.000=) 540.000 TL’dır.
(2024 yılı Yeniden Değerleme Oranı: %43,93’dir.)
7. Nakit Sermaye Artırımı İndirimi Şirket sermayesinin 700.000 TL arttırılmasına ilişkin 01/01/2024 tarihinde genel kurul kararı almış olup, artırılan sermayenin 500.000 TL’si nakit olarak, geriye kalan 200.000 TL’si ise ortakların alacaklarını sermayeye ilave etmesi suretiyle gerçekleşmiştir.
Sermaye taahhüdünün %25’i olan 125.000 TL 02/01/2024 tarihinde ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Sermaye artırım kararı 03/01/2024 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilerek, taahhüt edilen sermayenin geri kalan kısmı olan 375.000 TL ise ortaklarca nakit olarak 01/02/2024 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmıştır.
Firma aynı yıl içinde 10/07/2024 tarihinde duyduğu gerek üzerine sermayesini
300.000 TL azaltılmasına ilişkin genel kurul kararı alıp, 10/07/2024 tarihinde ticaret siciline tescil ettirmiştir
Firmanın yararlanabileceği indirim oranı %50 olup, 2024 yıl sonu için TCMB
tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %55,58’ dır.
8. 2024 Yılı Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması;
2023 yılı brüt satış toplamı 50 milyon TL’nin altında olan mükellefler, 2024 yılı
2. ve 3. geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmadılar. Ancak, 31.12.2024 itibarıyla kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden tüm gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin enflasyon düzeltmesi yapması gerekiyor. Yapılacak düzeltme sonucu oluşan düzeltme farkları gelir tablosuna gelir veya gider olarak yansıyacak ve ödenecek kurumlar vergisi ya da gelir vergisini doğrudan etkileyecektir.
31.12.2024 İtibariyle parasal olmayan kıymetler üzerinden hesaplanan enflasyon düzeltmesi sonucu;
Dönem Sonu Kapanışı
Buna göre mükellef kurum tarafindan hesaplanan ve gelir tablosunda 648 Enflasyon düzeltme karları hesabında bulunan 120.000 TL tutarında enflasyon düzeltme karı
10.000.000 TL ‘lık ticari kazancın içinde yer almaktadır.
9.Peşin Ödenen Kurumlar Vergisi
Mükellef kurumun yıl içinde ödediği geçici vergi tutarının 800.000 TL, bankalardan elde edilen faiz gelirlerine ilişkin olarak yapılan kesinti tutarının ise 50.000 TL olduğu tespit edilmiştir.
10. Uyumlu mükelleflere vergi indirimi
6824 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga mükerrer 121 inci
maddesi “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” başlığıyla yeniden düzenlenmiştir.
Yapılan düzenlemeyle, vergiye uyumlu mükelleflerinden belirlenen şartları taşıyanlara yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ini, ödemeleri gereken gelir veya kurumlar vergisinden indirebilmelerine imkân sağlanmıştır. Şu kadar ki hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde (329 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 1/1/2025 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere) 9.900.000 TL Türk lirasından fazla olamaz.
Konu ile ilgili olarak 23 Aralık 2017 tarihli ve 30279 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 301 No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 30 Ocak 2019 tarihli ve 30671 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikleri de içerecek şekilde vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.
1. Vergi indiriminden yararlanacak olan mükellefler
2. Vergi indiriminden yararlanma koşulları
Vergi indiriminden yararlanabilmek için aşağıdaki koşulların gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
a. Beyannamelerin zamanında verilmesi, tahakkuk eden vergilerin ödenmesi,
- İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl (2024) ile bu beyannamenin ait olduğu yıldan önceki son iki yıla (2023 ve 2022) ilişkin olarak Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken tüm vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş olması,
Bu maddede geçen vergi beyannameleri ibaresi, yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini; vergi ibaresi, anılan Bakanlığa bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken beyannameler üzerine tahakkuk eden vergileri ifade eder.
(7194 sayılı kanunun 18 inci maddesiyle değişen bent; Yürürlük: 1/1/2020 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere)
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, yukarıda belirtilen vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması (Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10›unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),
Yasal süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, yasal süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel değildir.
b. İlgili dönemlere ilişkin olarak beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması, İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması veya Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, birinci fıkradaki indirim tutar sınırının %1›ini aşmaması (7338 Sayılı kanun ile ilave edilen kısım) gerekmektedir.
Söz konusu dönemlere ilişkin olarak ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatların indirimin hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden önce kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya uzlaşma ya
da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması halinde vergi indiriminden yararlanılması mümkündür. Yapılan tarhiyatların kısmen ortadan kaldırılması durumunda indirimden yararlanılması mümkün değildir.
c. Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla 1.000 Türk Lirasının üzerinde vadesi geçmiş borç bulunmaması, İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla vergi aslı (vergi cezaları dâhil) 1.000.- TL’nin üzerinde vadesi geçmiş borçlarının bulunmaması gerekmektedir.
Borç tutarının hesabında Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergi asılları ile vergi cezalarının (vergi ziyaı cezası, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları) toplamı dikkate alınmaktadır.
d. Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde sayılan fiillerin işlenmemiş olması,
Vergi indiriminin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında Vergi Usul Kanunu’nun kaçakçılık suçlarını düzenleyen 359. maddesinde sayılan fiilleri işlediği tespit edilen mükellefler vergi indiriminden yararlanamamaktadır.
3. Vergi indirimi uygulaması
Vergi indirimi şu şekilde uygulanacaktır:
9.900.000 TL’dan fazla olamayacaktır.
4. Koşulların ihlali halinde yapılacak işlemler
Vergi indiriminden yararlananların, şartları taşımadığının sonradan tespiti halinde, ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yılda herhangi bir vergiye ilişkin beyanın gerçek durumu yansıtmadığının, indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti üzerine, yapılan tarhiyatların kesinleşmesi halinde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.
Mükellef kurum bu şartları sağlamış olup, 2024 yılı için vereceği Kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde %5’ lik vergi indiriminden faydalanabilecektir.
1. Kazanç ve KKEG:
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU’NDA YER ALAN KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER (K.V.K. MD. 11)
Kurumlar vergisi mükelleflerinin ilgili yıl safi kurum kazancının tespitinde, aşağıdaki indirimlerin yapılması kabul edilmez. Bu indirimler KKEG olarak değerlendirilerek, kurum kazancına ilave edilir.
(yat, kotra, tekne, uçak, helikopter gibi) giderleri ve amortismanları,
G.V.K. gerekse K.V.K. uygulamasında gider olarak dikkate alınamazlar. Ancak ödendikleri takvim yılında, dönemine ve ait oldukları yıla bakılmaksızın gider olarak dikkate alınırlar),
Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar ile borçlar değerleme günü kıymetine irca olunabilir. Senette faiz oranı belli ise bu oran, belli değil ise T.C. Merkez Bankası’nın resmi iskonto haddinde bir faiz uygulanır.
Alacak senetlerini reeskonta tabi tutan mükellefler, borç senetlerini de reeskonta tabi tutmak zorundadırlar.
5941 sayılı Çek Kanunu’nda yapılan değişikliklerden sonra, çeklerin vadeli olarak düzenlenmesine izin verilmiştir. Bu değişiklikten sonra idare de görüşünü değiştirerek çeklerinde vade içerdiğini kabul etmiştir.
Bu nedenle 30.04.2013 tarih ve V.U.K-64/2013-9 sayılı Sirküler ile vadeli çeklere reeskont ayrılmasına izin verilmiştir.
Buna göre; mükellef kurum alınan çeklerini reeskonta tabi tutmuş ancak verilen çeklerini reeskonta tabi tutmamıştır.
Oysa hem alınan çeklerin hem de verilen çeklerin reeskonta birlikte tabi tutulması yasal zorunluluktur. Seçimlik bir hak olarak düzenlenmemiştir.
Firma verilen çeklerini reeskonta tabi tutmadığından, alınan çekleri için hesaplamış olduğu 100.000 TL tutarındaki reeskont faiz giderini ticari bilanço karından indirim konusu yapamayacaktır. 100.000 TL’nın KKEG olarak ticari bilanço karına eklenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, sosyal güvenlik kurumlarına ödenen gecikme cezaları ile gecikme zamları da bu kapsamda gider olarak indirilemeyecektir.
Buna göre RTÜK’e ödenen 50.000 TL haksız rekabet tazminatı ile , işçiye ödenen 20.000 TL’lık mobing tazminatı mali karın tespitinde gider olarak indirilemeyecektir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. Maddesinin
11. Fıkrasında kuruma fiilen ödenmeyen sigorta primlerinin G.V ve K.V uygulamasında gider yazılamayacağı belirtilmiştir.
174 seri no’lu GVGT’nin C bölümünde de sigorta primlerinin gider yazılabilmesi için Sosyal Sigortalar Kurumu’na fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılmalıdır.
KVK’nun 11. Maddesi ve 1 seri no’lu KVGT’de sigorta primlerine ait gecikme zamları ve gecikme cezalarının gider olarak indiriminin mümkün olmadığı ayrıca belirtilmiştir.
Buna göre; firmanın geçmiş dönemlere ait olup, bu takvim yılında ödenen 150.000 TL sigorta priminin gider yazılmasında herhangi bir engel yoktur. Ancak sigorta primlerine ait 50.000 TL tutarındaki gecikme zammının vergi matrahı hesabında gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Diğer taraftan, sigorta priminin ve gecikme zammının ödenmesi için bankadan alınan kredi dolayısıyla katlanılan 25.000 TL kredi faizinin finansman gideri olarak kabulü gerekir. Şöyle ki; çekilen kredi sigorta primi ve gecikme zammının tamamı için çekildiğinden, katlanılan kredi faizinin sigorta primine isabet eden faiz tutarı ile gecikme zammına isabet eden faiz tutarı ayrılamayacaktır. Her ne kadar idare tarafından, yapılmış KKEG’nin finansmanı için katlanılan kredi faizleri için net bir düzenleme olmasa da katlanılan kredi faizi tutarının bir bütün olarak değerlendirilmesi ve firmanın faaliyeti ile ilgili bir faaliyet gideri kapsamında olduğunun kabulü gerekir.
- Binek Otomobillerin Giderlerine Kısıtlama uygulaması
7194 sayılı Kanunun 13 üncü ve 14 üncü maddeleriyle, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı ve 68 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile işletmelerin kiraladıkları veya iktisap ettikleri binek otomobillerin giderlerinin vergi matrahının tespitinde indiriminde kısıtlamalara gidilmiştir. Uygulama 1/1/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançların üzerinden yapılacaktır.
7194 sayılı Kanunun 13 üncü ve 14 üncü maddeleriyle, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı ve 68 inci maddelerinde yapılan değişiklikler ile işletmelerin kiraladıkları veya iktisap ettikleri binek otomobillerin giderlerinin vergi matrahının tespitinde indiriminde kısıtlamalara gidilmiştir. Uygulama 1/1/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançların üzerinden yapılacaktır.
Buna göre 324 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel tebliğine göre 2024 Yılı İçin uygulanacak hadler aşağıdaki gibidir ;
konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde, amortismana tabi tutarı 1.500.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmının,
ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda, yukarıda yer alan tutarları aşan kısımların KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.
(329 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ ile 2025 Yılı hadleri : kiralama :37.000 TL, satın alma ÖTV+KDV : 990.000 TL , Amortisan Sınırı ; ÖTV KDV Hariç İLK ALIMDA : 1.100.000 TL; VERGİLER MALİYET BEDELİNE EKLENDİĞİNDE VEYA İKİNCİ ELDE 2.100.000 TL ) Aşan
kısımlar KKEG olacaktır .
Buna göre şirketin 01.01.2024 tarihinde aylık 30.000 TL’sına kiraladığı binek oto için ödediği kiranın aylık 26.000 TL’sını aşan kısmı (30.000-26.000= 4.000 TL x 12 =) 48.000 TL KKEG olarak dikkate alınmalıdır. (Bu kısma ilişkin KDV’ninde KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ancak bu örnekte ihmal edilmiştir.)
Yine şirket tarafindan 01.01.2024 tarihinde 1.700.000 TL’sına satın alınarak şirket aktifine kaydedilen binek oto için ödenen ve binek oto maliyetine dahil edilmeden doğrudan gider yazılan 700.000 TL ÖTV ve KDV toplamının, 2024 yılı için uygulanan 690.000 TL’lık haddi aşan kısmı (700.000- 690.000 = ) 10.000 TL KKEG olarak dikkate alınmalıdır.
Binek otonun 1.00.000 TL’lık iktisap bedelinde, 790.000 TL’lık amortisman haddini aşan kısma isabet eden (1.000.000- 790.000=) 210.000 TL amortisman matrahı üzerinden hesaplanan ( 210.000 x %20 =) 42.000 TL’lık amortisman tutarının da KKEG olarak dikkate alınması gerekir. (Binek oto alımlarında kıst amortisman uygulaması olmakla birlikte bu örnekte alım 01.01.2024 tarihinde olduğu için amortisman tam dikkate alınmış iktisap bedeli haddini aşan kısma ait amortisman KKEG olacaktır. İktisap bedeli haddine isabet eden amortismanın giderler içinde olduğu kabul edilmiştir.)
Şirket aktifinde kayıtlı olan ve kiralanan binek otolar için cari dönem içerisinde yapılan giderlerin %30’u KKEG olarak dikkate alınacağı için bu binek otolara ilişkin yapılan giderler ve KKEG hesaplaması aşağıdaki şekildedir.
Binek otolara ilişkin 2024 yılı içinde yapılan giderlerin 5.200 TL’lık kısmı KKEG olacaktır.
(*) Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 14’üncü maddesi uyarınca, taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç binek otomobiller için ödenen vergiler gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmemektedir.
(**) KDV içeren gider kalemlerinde KDV’ninde %30’ luk kısma isabet kısmı KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir. Ancak bu örnekte ihmal edilmiştir.
- Finansman Gider Kısıtlaması Uygulaması;
93 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 41’inci maddesinin birinci fikrasının (9) numaralı bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11’nci maddesinin birinci fikrasının (i) bendine göre yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma ilişkin olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının
%10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmının gider olarak indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
04.02.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 01.01.2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere, ilgili kanun maddelerindeki oran yüzde 10 olarak belirlenmiştir.
Finansman gider kısıtlamasına ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihinden (1/1/2013) itibaren sağlanan finansman hizmetleri veya düzenlenen kredi sözleşmelerine ilişkin olarak mahiyet ve tutar itibarıyla 1/1/2021 tarihinden itibaren kesinleşen gider ve maliyet unsurları gider kısıtlamasına tabi tutulacak olup her bir geçici vergi dönemi sonunda finansman gider kısıtlamasına tabi tutarın, kanunen kabul edilmeyen gider olarak beyanı gerekmektedir.
Söz konusu kanun maddelerinin gerekçesi ise işletmelerin finansman ihtiyaçlarını borçlanma yerine öz kaynakları ile finanse etmelerini teşvik etmek ve öz kaynaklarını güçlendirmektir.
Gerçek usulde vergilendirilen ve bilanço esasına göre defter tutan ticari kazanç ve zirai kazanç sahibi gelir vergisi mükellefleri ve kanunda belirtilen kurumlar (kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri) haricinde olan ve bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinden yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşanlar finansman gider kısıtlamasına tabi bulunmaktadır.
Şirketin 2024 yılı içinde kullanmış olduğu ve özkaynaklarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin katlandığı finansman gider ve maliyet toplamı 100.000 TL olup , bu tutarın %10 yani 10.000 TL’sını kazancından indiremeyecektir.
2. İstisnalar
İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası
ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75’lik kısmı kurumlar
vergisinden istisnadır.
Ancak 9160 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile istisna oranı %50 olarak belirlenmiştir. Yürürlük: 27.11.2024 tarihidir. Cumhurbaşkanı kararı, yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olup. İştirak hissesinin iktisap tarihine bağlı bir düzenleme de yapılmamıştır. Dolayısıyla, bu tarihe kadar yapılan satışlardan doğan kazancın % 75’i, bu tarihten itibaren yapılan satışlardan doğan kazancın ise % 50’si kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır.
Mükellef kurumun sattığı hisse senetleri farklı tarihlerde alındığı için bunlara ilişkin maliyetin tespitinde 1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği uyarınca ilk giren ilk çıkar yönteminin esas alınması gerekmektedir. Bu nedenle toplam 2.200.000 adetlik satışın 2.000.000 adetlik kısmı ilk giren kısım olan 12.11.2021 tarihli alıma ilişkin 1 TL üzerinden maliyetlendirilecektir. Kalan 200.000 adetlik satış ise, 21.11.2022 tarihli alıma ilişkin 1,20 TL üzerinden maliyetlendirilecektir. Dolayısıyla 2.200.000 adedin 2.000.000’luk kısmının maliyeti (2.000.000 * 1 =)
2.000.000 TL, 200.000 adedinin maliyeti ise (200.000 * 1,20 =) 240.000 TL olarak dikkate alınacak ve toplam satış kazancı (4.000.000 – 2.240.000 =) 1.760.000 TL olarak hesaplanacaktır.
Kanun’da aranan bir diğer şart ise satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesidir. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. 1 Seri Nolu KVK Genel Tebliği’nde “… Bu tür kıymetlerin mevcut borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla devredilmesi işlemleri ile kamulaştırma işlemleri ise kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir…” hükmüne yer verilmektedir. Maddenin getiriliş amacı olan finansman olanaklarını artırma şartı, mevcut borçların kapatılmasında da sağlanmaktadır.
Bilindiği üzere, satıştan elde edilecek kazancın istisnadan yararlanan kısmının, pasifte özel bir fon hesabına alınması ve satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar söz konusu fon hesabında tutulması gerekmektedir. Aksi halde bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler 213 sayılı VUK hükümlerine göre vergi ziyaı cezası ve gecikme faiziyle birlikte alınacaktır. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, istisnadan yararlanacak olan kazanç tutarı, satışın yapıldığı dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnadan yararlanılabilecektir. Mükellef kurum, 06.01.2025 tarihinde kazancı pasifte özel bir fon hesabına eklemek suretiyle bu şartı da yerine getirmiştir.
Tüm bu açıklama ve değerlendirmeler çevresinde mükellef kurumun hisse senedi satış işleminden elde ettiği kazancın %75’i olan (1.760.000 * %75 =) 1.320.000 TL’nin kurumlar vergisi beyannamesinde “Taşınmaz ve İştirak Hisseleri Satış Kazancı İstisnası (KVK 5-1-/e)” satırına eklenmek suretiyle istisna kazanç olarak beyan edilmesi gerekmektedir.
İstisna kazanca ilişkin olarak katlanılan giderin durumu ise, KVK 5/3 maddesi uyarınca; iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez hükmünden hareket ile istisna kapsamındaki faaliyetin 50.000 TL’lik komisyon gider tutarının %75’i olan
37.500 TL KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Hisse senedi adedi |
Alış maliyeti |
Satış Bedeli |
İstisna Kazanç Bildirimi |
(KVK 5-1-/e) Taşınmaz ve İştirak Hiss. Satış Kazancı İst. %75 |
2.000.000 adet (1 TL alış maliyeti) |
2.000.000.- |
3.636.636.- |
1.636.636.- |
1.227.477.- |
200.000 adet (1,20 TL alış maliyeti) |
240.000.- |
363.364.- |
123.364.- |
92.523.- |
Toplam 2.200.000 adet hisse senedi |
2.240.000.- |
4.000.000.- |
1.760.000.- |
1.320.000.- |
Mük
9160 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile istisna oranı%75 ‘ten %50’ye indirilmiştir. Yürürlük: 27.11.2024 tarihidir. İştirak hisselerinin satış tarihi 26.11.2024 olduğu için kazanç istisnası %75 olarak dikkate alınmıştır.
Gayrimenkul Satış (Kamulaştırma) Kazancı İstisnası
KVK Geçici 16 ncı maddesine göre; taşınmaz satışlarından elde edilen kazanç istisnası 15.07.2023 tarihi itibariyle kaldırılmıştır. Ancak bu tarihten önce aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında kazanç istisnası %25 olarak uygulanacaktır.
Taşınmazın aktifleştirme tarihi 06.02.2010 ve kamulaştırma işlemi 10.12.2024 tarihinde olduğundan kazanç istisnası %25 olarak aşağıdaki gibi hesaplanacaktır. (Mükellef kurum diğer şartların hepsini sağlamıştır.)
2024 YILI KURUMLAR VERGİSİ ÖRNEK Ç ALIŞMA
|
TARİH |
BEDEL |
ALIŞ |
6.2.2010 |
300.000 |
AMORTİSMAN |
|
112.500 |
NET DEFTER DEĞERİ |
|
187.500 |
KAMULAŞTIRMA |
10.12.2024 |
1.000.000 |
KAZANÇ |
|
812.500 |
KAZANCIN KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI UYGULANACAK %25 ‘Sİ |
|
203.125 |
Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir hususta;
Alış-satış sonucu oluşan karın miktarı 2024 yılı için 663.000 TL’yi geçmesi halinde bu durum bir Yeminli Mali Müşavir (YMM) raporuna bağlanması zorunludur. 3568 sayılı yasaya göre, unvan almış meslek mensuplarının (YMM’lerin) bu konuda düzenlenen raporlar nedeni ile şirket ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlulukları bulunmaktadır. Yapılan işlemlerin hukuka aykırı olması nedeni ile muhtemel tarhiyatlardan Yeminli Mali Müşavir ile birlikte ilgili şirket sorumlu olacaktır. YMM raporu, kurumlar vergisi beyanname ekinde vergi dairesine 30 Nisan 2025 tarihine kadar, tam tasdik sözleşmesi bulunuyor ise 30 Haziran 2025 tarihine kadar ibraz edilmelidir.
İstisna ve indirimlerle ilgili olarak; YMM tasdik raporu vergi dairesine süresi içerisinde verilmediği takdirde, yapılan işlemler gecikme zammı ve vergi ziyaı cezalı olarak vergiler geri istenir. İstisna ve indirim ile ilgili YMM tasdik raporları Nisan 2025 ayında verilmediği takdirde; vergi dairesine dilekçe verilmek kaydıyla 30 Haziran 2025 tarihine kadar verilmesi mümkündür.
Yurtdışı Teknik Hizmet (İşletmeye Alma Danışmanlığı) Kazanç İstisnası
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fikrasının (g) bendinde, kurumların yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kazançlar, maddede belirtilen tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olmak ve en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi yükü taşımak koşuluyla vergiden istisna edilmiştir.
Benzer şekilde, anılan fikranın (h) bendi ile de yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların (vergi yükü oranına bakılmaksızın), ayrıca yurt içinde de vergilendirilmesinin önüne geçilmesi amacıyla bu kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 6.maddesiyle eklenen paragraf
)Teknik hizmetler esas itibariyle inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, idari ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontrollüğü, tasarım kontrollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsamaktadır.
Teknik hizmetlerden elde edilen kazançların da anılan istisnadan yararlanabilmesi için bu işlerin yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla yapılması; yurt dışında ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci olmadan yapılan teknik hizmetlerin, hizmet ihracat ı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, teknik hizmetlerin yurt dışındaki inşaat, onarım ve montaj işlerine bağlı olarak yapılma şartı bulunmamaktadır.
İnşaat, onarım ve montaj işlerinin yurt dışında gerçekleştirilmesi için bir işyeri bulunması gerekirken, bu işlere bağlı teknik hizmetlerin yurt dışında herhangi bir işyeri olmaksızın Türkiye’den gerçekleştirilebilmesi de mümkün olabilmektedir. Proje hazırlanması gibi teknik hizmetler, inşaat ve onarma işinin tamamlayıcı bir unsuru olmasına karşın; kurumların yurt dışında devam eden bir inşaat ve onarma işi olmadığı ya da ayrıca bir işyeri veya daimi temsilci bulundurulmadığı durumlarda, bu faaliyetin ihracat olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup yurt dışındaki inşaat işine bağlı olarak Türkiye’de yapılan teknik hizmetlerden sağlanan kazançların bu istisnadan yararlandırılması mümkün bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kurumların yurt dışında bir inşaat ve onarım işi varsa, buna bağlı teknik hizmetler ister Türkiye’de isterse yurt dışında yapılsın, elde edilen kazançlar istisnadan yararlanabilecektir. Kurumların yurt dışında yaptıkları bir inşaat ve onarım işinin bulunmaması halinde ise ancak yurt dışında bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla yaptıkları teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar istisnadan yararlanılabilecektir.
Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.
Mükellef kurumun uygulaması yukarıdaki şartların tamamını taşımaktadır ve bu nedenle yurtdışındaki daimi temsilciliği vasıtası ile konserve imalatı makinalarının işletmeye alınması danışmanlığı teknik hizmeti işinden elde ettiği kazanç 100.000 TL kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.
Serbest Bölge Kazanç İstisnası
üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Hükmü çerçevesin de İmalat dışındaki faaliyet kolları içinse aynı maddede, maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle bölgede faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin bu ruhsatlarında belirtilen süreyle sınırlı olarak elde ettikleri kazançları gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.
1 Seri Nolu KVK Genel Tebliği’nin ruhsatın yenilenmesine ilişkin aşağıdaki açıklamaya yer verilmiştir:
“Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinde;
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;
Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır…” hükmü yer almaktadır.
Bununla birlikte, serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükellefler, maddenin yürürlüğe girdiği 06/02/2004 tarihi itibarıyla faaliyet ruhsatlarında öngörülen sürenin sonuna kadar kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilecektir. 06/02/2004 tarihinden sonra, mükelleflerin faaliyet ruhsatlarının süresinin çeşitli nedenlerle (inşaat süresi ile ilgili süre uzatımları hariç) uzatılması durumunda, istisna süresinin uzaması söz konusu olmayacaktır.
Yine serbest bölgeler kanununun geçici 3 ncü maddesinin değişik ikinci fikrasına göre Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fikrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapılacak tevkifata etkisi olmayacağı belirtilmiştir.
İstisna uygulamasında, imal edilen ürünün yurt dışına ya da yurt içine satılmasının bir önemi bulunmamaktayken, 7524 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle değişen madde ile 1/1/2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere imal ettikleri ürünlerin sadece yurt dışına satışından elde ettikleri kazançları için bu istisna uygulanacaktır.
Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fikrası uyarınca, serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için;
ruhsatın bir örneğini,
yeni mükellefiyet tesis ettirenler mükellefiyet tesisinde, durum değişikliklerinde ise (yeni bir alanda imalata başlayacak mükelleflerin bu durumu ruhsatlarına işlettirdikten sonra) değişikliği müteakiben verecekleri ilk geçici vergi beyannamesi ekinde, ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.
Yukarıda yer alan düzenlemeler çerçevesinde mükellef kurumun imalat faaliyeti neticesinde elde ettiği kazanç tutarı olan 500.000 TL’nin kurumlar vergisi beyannamesinde “Serbest Bölge Kazanç İstisnası” satırına aktarılmak suretiyle istisna kazanç olarak beyan edilmesi, ithal edilen malların aynen Türkiye’ye satılması suretiyle elde edilen ticari kazanç ise, ruhsat süresinin uzatılması istisna süresini uzatmayacağından 100.000 TL lik kazanç tutarı ise, kurumlar vergisinden istisna olmayacaktır.
Kur Korumalı Mevduata İlişkin Kazanç İstisnası Uygulaması ;
20.01.2022 Tarihli 7352 sayılı Kanun’un 2’nci maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’na geçici 14’üncü madde eklenmiştir. Eklenen madde ile hem kurumlar vergisi hem de bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında açtıkları kur korumalı mevduat ve katılım hesaplarının Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlarına vergi istisnası getirilmiştir. Uygulama kurumların 31.12.2021 tarihli bilançolarında yere alan yabancı paralar ve altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyeleri kapsamış, daha sonra 31.03.2022 tarihli bilançoda yer alan yabancı paraların çevrimi de Kur Korumalı Mevduat (KKM) kapsamına alınmıştır. İstisna süresi 30.06.2024 tarihinde son bulacak olup, Cumhurbaşkanı, 30/6/2024 tarihini, bitim tarihinden itibaren her defasında altı ayı geçmeyen süreler halinde üç defa uzatmaya, kazanç istisnasını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya, istisna oranını; hesap türü, hesapların vadesi ve hesap açılış tarihine göre ayrı ayrı veya birlikte belirlemeye yetkilidir.
Bu süre uzatılmamış olup, 30.06.2024 tarihinde uygulama son bulmuştur.
Bu madde kapsamındaki istisnalar 30/6/2024 tarihine kadar vade sonunda yenilenen hesaplara da uygulanır.
Dönüşüm suretiyle açılan Türk Lirası mevduat veya katılma hesaplarından vadeden önce çekim yapılması durumunda istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunacaktır.
Şirket, 31.12.2021 bilançosunda da yer alan döviz mevduatını (USD) 15.02.2022 tarihinde kur korumalı mevduat (KKM) hesabına dönüştürmüş ve 2024 yılında da vadeyi yenilemiştir. Bu KKM mevduata ilişkin 2024 hesap dönemine isabet eden kazancı 20.000 TL’dir
Bu tutar beyanname üzerinde ticari kazançtan indirilecektir.
3. Zarar Mahsubu
Mükellefin 2022 yılı içinde mali zararı bulunsaydı ve 7440 sayılı kanun kapsamında 2022 yılına matrah arttırımı yapmış olsaydı 2022 yılı mali zararın tamamı gelecek dönemlerde indirim konusu yapılamayacaktı.
4. Bağış ve Yardımlar - İndirimler
1 Seri No’lu KVK Genel Tebliği’nde; “…3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beyan edilen kurum kazancından indirilebilecektir.
Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz etmektedir…” açıklamasına yer verilmektedir. Sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esaslar 16/6/2004 tarih ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine veya sporculara, spor tesisleri ve faaliyetlerine ilişkin olarak anılan Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar dahilinde sponsor olabileceklerdir.
Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre sponsorluk hizmeti alan ile sponsor arasında her iki tarafin hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekmekte olup sponsorlar ile sözleşme yapmaya sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir. Yapılacak sözleşmede yer alması gereken bilgiler anılan maddede belirtilmiştir.Yönetmeliğin 4 ve 13 üncü maddelerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara ayni ya da nakdi olarak verilen desteklerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş belgelere bağlanmasının zorunlu olduğu hususunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.
Anılan Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde “belge”, sponsorluk ve reklam hizmet ve işlemlerine ilişkin belge; “nakdi destek”, sponsor tarafindan sponsorluğu alana yapılan parasal ödeme; “ayni destek” ise sponsorluk konusu işle ilgili olarak sponsor tarafindan yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin harcama olarak tanımlanmıştır.
Bahsi geçen Yönetmeliğin 14. Maddesinde “… Vergi veya sosyal güvenlik kuruluşlarına borcu nedeniyle takibata uğrayan gerçek veya tüzel kişiler sponsorluk yapamazlar…” Hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla mükellef kurumun amatör bir kulübünün spor malzemelerini bedelsiz karşılaması karşılanan tutarın %100’nün (Klüp Amatör olduğu için) sponsorluk kapsamında değerlendirilebilecek ise de, 1. tespitte belirtildiği üzere, mükellef kurumun ödenmemiş ve takibe uğramış sosyal güvenlik borçları bulunduğundan dolayı Yönetmeliğin 14. maddesi uyarınca sponsorluk indiriminden yararlanılamayacaktır. Söz konusu tutarın tamamı dönem içinde maliyet/gider hesaplarına aktarılarak ticari kazançtan indirildiğinden ötürü KDV dahil 200.000 TL maliyet bedeliyle görülen bu hizmetin kurumlar vergisi beyannamesinde “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider” satırına eklenerek vergiye tabi kazanca eklenmesi gerekmektedir.
KVK’nın 10-1/ç bendinde yer alan çocuk yuvalarına yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılabilmesi ise, bunların kamu kurum ve kuruluşlarına ait olması durumunda mümkündür. Dolayısıyla, söz konusu kreş kamuya yararlı vakfin veya derneğin kendisi tarafindan işletilmiş olsaydı da KVK’nın 10-1/ç bendinden yer alan “c bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına” ifadesi uyarınca söz konusu indirimden yararlanılamayacak, ancak 10-1/c bendinde kamuya yararlı vakıf ve derneklere yapılan bağış ve yardımlara ilişkin indirim müessesesinden faydalanılabilecektir.
Görüleceği üzere, bir bağış kamuya yararlı vakfa veya derneğe yapıldığında kurumlar vergisinden indirimi mümkün olup, bunların iktisadi işletmelerine yapılması durumunda indirim müessesesinden yararlanılamaz. Dolayısıyla
40.000 TL’nin kurumlar vergisi beyannamesinde “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider” satırına eklenerek vergiye tabi kazanca eklenmesi gerekmektedir.
50.000 TL bağışının tamamını ilk olarak “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” satırına ekleyecek, daha sonra da bu tutarı (50.000 TL) kurumlar vergisi beyannamesinde “Bağış ve Yardımlar (KVK M: 10-1/e)” satırına eklemek suretiyle matrahtan indirim konusu yapabilecektir.
KVK 1 Seri No’lu Genel Tebliği’nde de açıklandığı üzere; indirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum kazancı, zarar mahsubu dahil giderler ile iştirak kazancı istisnası düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki [Ticari bilanço karı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)] tutardır. Bu durumda, mükellef kurumun Türk Kızılay Derneği’ne makbuz karşılığında yapabileceği ayni (tıbbi malzeme) bağışın üst sınırı % 5’in altında olduğundan mükellef kurum, KDV dâhil 240.000 TL’lik bağışının tamamını ilk olarak “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” satırına ekleyecek, daha sonra da bu tutarı (240.000 TL) kurumlar vergisi beyannamesinde “Bağış ve Yardımlar (KVK M: 10-1/c)” satırına eklemek suretiyle matrahtan indirim konusu yapabilecektir. Ek bilgi : Bu bağış ve yardıma ilişkin İndirim Konusu yaptığı KDV için de düzeltme yapılmalıdır.
5. Vergi Güvenlik Müesseseleri
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesine göre, Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilmektedir.
Yine KVK 13 ncü maddesine 2008 yılı kazançlarına uygulanmak üzere eklenen 7 numaralı fikrada; Tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü Hazine zararının doğması şartına bağlanmıştır. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir.
Emsallere uygun fiyatın tespiti konusunda, 1 Seri No.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliği’nde, uygulanacak emsalle ilgili olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır:
“Emsallere uygun fiyat veya bedele ulaşmak için öncelikle iç emsal kullanılacak, bu şekilde kullanılacak fiyat veya bedelin bulunmaması ya da güvenilir olmaması halinde dış emsal karşılaşPrmada esas alınacakPr “
Emsale uygun fiyatın tespitinde kullanılacak yönteme ilişkin olarak ise; 1 Seri No.lu Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliği’nde, en dolaysız ve en güvenilir biçimde uygulanan yöntem olması nedeniyle, karşılaştırılabilir fiyat yönteminin diğer yöntemlere tercih edileceği belirtilmiştir.
Mükellef kurumun 2023 yılı içerisinde ilişkili kişilere satışını gerçekleştirdiği konservelerin ilişkisiz kişilere de verildiği ve karşılaştırılabilir nitelikte olan bu ürünler için uygulanan fiyatların iç emsal olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla ilişkili kişiye verilen ürünlerin emsal bedeli 2 Kg’lık konserve için 80 TL, 1 Kg’lık konserve için 60 TL’dir. Sonuç olarak mükellef kurumun emsale nazaran daha düşük bedelle ilişkili kişiye sunmuş olduğu ürün satışları örtülü kazanç dağıtımıdır ve örtülü olarak dağıtılan bu kazancın hazine zararının oluşması durumunda kurum matrahına eklenmesi gerekmektedir.
Örtülü olarak dağıtılan kurum kazancı;
2 Kg’lık konserve için [(80 – 40) x1000 adet =] 40.000 TL
1 Kg’lık konserve için [(60 – 30) x 1500 adet =] 45.000 TL
olmak üzere toplam (40.000 + 45.000 =) 85.000 TL’dir.
İlişkili kişi konumundaki (D) Dış Tic. A.Ş.’nin dönem zararı beyan etmiş olması nedeniyle hazine zararı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda 85.000 TL’nin kurum matrahına eklenmesi gerekmektedir. Sonuç olarak kurumlar vergisi beyannamesinin “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” satırına 85.000 TL’nin eklenmesi gerekmektedir.
Kurumlar Vergisi Tevkifatı Boyutu:
Ayrıca mükellef kurum tarafindan örtülü olarak dağıtılan bu kazanç hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kar payı sayılacaktır. Mükellef kurum nezdinde iştirak kazançları istisnası nedeniyle herhangi bir kar payı tevkifatı söz konusu olmamakla birlikte şartların sağlanması durumunda (D) Dış Tic. A.Ş. KVK’nın 13/6 maddesinde düzenlenen düzeltme hükümlerinden yararlanabilecektir
KVK’nın 12. maddesine göre, kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır.
Mükellef kurumun aldığı borcun alındığı tarihteki TL karşılığı (1.000.000 x 30 =)
30.000.000 TL olup, bu tutar dönem başı özsermaye tutarı (31.12.2023 tarihli özsermaye tutarı 4.000.000 TL’ dır.) nın 3 katı olan 12.000.000 TL’yi aşmaktadır. Dolayısıyla aşan kısım olan 18.000.000 TL borcun kullandığı dönemler itibariyle örtülü sermayedir.
A) Alındığı Tarihteki Borç Tutarı (1.000.000 euro x 30 TL) |
30.000.000 TL |
B) Dönembaşı öz sermaye tutarı |
4.000.000 TL |
C) Dönembaşı öz sermaye tutarının 3 katı (A x 3) |
12.000.000 TL |
Kıyaslama : Örtülü sermaye tutarı ( A-C ) |
18.000.000 TL |
Örtülü sermayenin kurumlar vergisi matrahına olan yansıması KVK’nın 11-
1/b maddesinde düzenlenmiş olup, örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkı ve benzeri giderler kurum kazancından indirilememektedir. Bu çerçevede mükellef kurumun toplam faiz ve kur farkının örtülü sermayeye isabet eden kısmının matrahtan indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Mükellef kurumca hesaplanan toplam vade sonundaki faiz gideri [(1.000.000 Euro x %5) =] 50.000 Euro olup bu tutarın ödeme tarihi olan 31.12.2024 tarihindeki kurla değerlenmesi sonucu (50.000 x 40 =) 2.000.000 TL’dir ve bu tutar dönem içerisinde kar zarar hesaplarına intikal ettirilmiştir. Bu borca isabet eden kur farkı ise anaparanın alındığı tarih ile değerleme günü arasındaki kur değişimiyle değerlenmesi suretiyle tespit edilmektedir. Buna göre [1.000.000 Euro x (40 – 30) =] 10.000.000 TL kur farkı zararı ortaya çıkmış ve bu tutar da dönem içerisinde kar zarar hesaplarına intikal ettirilmiştir.
Her iki tutarın örtülü sermayeye isabet eden kısımlarının vergiye tabi kazanca eklenmesi gerekmektedir. Buna göre [(18.000.000 /30.000.000) x (2.000.000
+ 10.000.000) =] 7.200.000 TL’nin kurumlar vergisi beyannamesinin “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” satırına eklenmek suretiyle vergiye tabi kazanca eklenmesi gerekmektedir.
A) Alındığı tarihteki borç tutarı (1.000.000 euro x 30 TL) |
30.000.000 TL |
B) Dönem faiz gideri - oran: % 5 (50.000 euro x 40 TL) |
2.000.000 TL |
C) Borca isabet eden kur farkı (1.000.000 euro x (40 TL – 30 TL) |
10.000.000 TL |
D) Borca İlişkin Kur farkı ve Faiz Gideri Toplamı (B+C) |
12.000.000 TL |
E) Örtülü sermaye tutarının borc tutarına oranı (18.000.000 / 30.000.000) |
% 60 |
Örtülü sermaye tutarına isabet eden KKEG – (E x D) |
7.200.000 TL |
Kurumlar Vergisi Tevkifatı ve Çifte Vergileme Önleme Anlaşması Boyutu:
KVK’nın 12/7 maddesine göre; örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılır. Daha önce yapılan vergilendirme işlemleri, tam mükellef kurumlar nezdinde yapılacak düzeltmede örtülü sermayeye ilişkin kur farklarını da kapsayacak şekilde, taraf olan mükellefler nezdinde buna göre düzeltilir. Şu kadar ki, bu düzeltmenin yapılması için örtülü sermaye kullanan kurum adına tarh edilen vergilerin kesinleşmiş ve ödenmiş olması şarttır.
Bu çerçevede dar mükellef kuruma ödenmiş olan 2.000.000 TL tutarında faiz giderinin [(18.000.000 / 30.000.000) x 2.000.000 =] 1.200.000 TL’lik kısmı
dağıtılmış kar payı sayıldığından bu tutar önce brüte iblağ edilmeli daha sonra üzerinden kurumlar vergisi tevkifat ı yapılmalıdır. KVK’nın 30’uncu maddesi uyarınca dar mükellef kurumlar adına yapılacak kar payı ödemelerinden %15 oranında kar payı tevkifatı yapılması gerektiği öngörülmektedir. İtalya ile Türkiye arasında imzalanan ve 01/01/1994 tarihinden itibaren yürürlüğe göre çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasının “Temettüler” başlığını taşıyan 10. maddesine göre temettü ödemelerinde vergileme hakkı ödeme yapılanın mukimi olduğu devlete ait olmakla birlikte, diğer devlette (kaynak ülke) ortaklık payı nispeti ne olursa olsun %15 oranını aşmayacak şekilde vergileme hakkına sahiptir. İtalya’da mukim (E) GROUP S.R.L. mükellef kurumun %25’ne sahiptir. Bu çerçevede Türkiye’nin %15 oranında vergileme hakkı bulunmaktadır. Buna göre 1.200.000 TL’nin brüte iblağ edilmesiyle bulunan [1.200.000 / (1-0,15) =] 1.411.764,71 TL’nin %15’i olan (1.411.764,71 x %15=) 211.765 TL kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. Örtülü Sermayeye ilişkin bu 211.765 TL’lık kurumlar vergisi kesintisinin de “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” satırına eklenmek suretiyle vergiye tabi kazanca eklenmesi gerekmektedir.
A) Dönem faiz gideri |
2.000.000 TL |
B) Örtülü sermaye tutarının borç tutarına oranı (18.000.000 / 30.000.000) |
%60 |
C) Dağıtılmamış Kar Payına isabet eden tutar (A x B) |
1.200.000 TL |
D) Örtülü Sermayeye isabet eden brüt faiz stopaj KKEG tutarı (C / 1-0,15)*%15 |
211.765 TL |
E) KKEG kabul edilen Örtülü sermaye kur farkı ve stopaj hariç faiz toplamı |
7.200.000 TL |
F) Toplam örtülü sermaye kur farkı ve faiz kar dağıtım stopaj tutarı dahil KKEG (D+E) |
7.411.765 TL |
İtalya ile imzalanan Anlaşmanın “Faiz” başlığını taşıyan 11. Maddesine göre, faiz ödemelerinde vergileme hakkı faizi elde edenin mukim olduğu ülkeye ait olmakla birlikte, diğer devletin de (kaynak ülke) %15’u aşmayacak oranda vergileme hakkı bulunduğu belirtilmesine rağmen bu oran 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararınca %10’a düşürüldüğünden düşük olan oran uygulanacaktır. Bu çerçevede, örtülü sermayeye isabet eden kısmın dışında kalan (2.000.000 – 1.200.000 =) 800.000 TL faiz ödemesi üzerinden de bu madde uyarınca %10 oranında tevkifat yapılması gerekmekte olup, bu tevkifat gider yazılabilecektir. Buna göre [800.000 / (1-0,10) =] 888.889 TL’nin %10’u olan (888.889 x %10=)
88.889 TL kurumlar vergisi kesintisi yapılması gerekmektedir. Bu faiz üzerinden ayrıca sorumlu sıfatıyla (888.889 x20% =) 177.778 TL KDV tevkifatı yapılmalı ve
2 No.lu KDV beyanında beyan edilip ödenmeli , 1 No.lu KDV beyanında indirim konusu yapılmalıdır. Dönem sonunda örtülü sermaye kapsamı dışında kalan Brüt Faiz gideri 888.889 TL finansman gideri olarak dikkate alınmıştır.
A) Dönem faiz gideri |
2.000.000 TL |
B) Örtülü sermaye dışında kalan kısım (2.000.000-1.200.000) |
800.000 TL |
C) Tevkifat matrahı (Dönem faiz gideri) brütleştirilen (B/0,9) |
888.889 TL |
D) Tevkifat oranı |
%10 |
E)Tevkifat tutarı (C*D) |
88.889 TL |
F)Kdv Tevkifatı (C*%20) |
177.778 TL |
- Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazancı (KEYK)
Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) ‘nun 7. maddesinde düzenlenen kontrol edilen yabancı kurum kazancı müessesesi uyarınca Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az % 50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştiraklerinin kurum kazançları, dağıtılsın veya dağıtılmasın aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, Türkiye’de kurumlar vergisine tâbidir:
a. Yurtdışı iştirakin toplam gayrisafî hasılatının % 25 veya fazlasının faaliyet ile orantılı sermaye, organizasyon ve eleman istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşması.
b. Yurt dışındaki iştirakin ticarî bilânço kârı üzerinden % 10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması.
c. Yurt dışında kurulu iştirakin ilgili yıldaki toplam gayrisafî hasılatının
100.000 TL karşılığı yabancı parayı geçmesi.
Kontrol oranı olarak, ilgili hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte sahip olunan en yüksek oran dikkate alınmaktadır.
Yukarıdaki şartların gerçekleşmesi durumunda yurt dışında kurulu iştirakin elde etmiş olduğu kâr, yurt dışı iştirakin hesap döneminin kapandığı ayı içeren hesap dönemi itibarıyla tam mükellef kurumların, kurumlar vergisi matrahına hisseleri oranında dahil edilir.
Mükellef kurum (ABCGıda) “X” ülkesindeki (W) Şirketi’ne %50 oranında ortaktır.
Buna göre, Kanun’da öngörülen tüm şartların gerçekleşmiş olması nedeniyle pasif nitelikli gelirler ilişkin mükellef kurum hissesine düşen kazancının 31.12.2024 tarihindeki kurla değerlenmesi sonucu bulunan (300.000 EURO x 40 TL x %50=) 6.000.000 TL’nin (dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın) mükellef kurumun kurumlar vergisi beyannamesinde “Kanunen Kabul Edilemeyen Giderler” satırına eklenmek suretiyle vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Yurt dışında ödenmiş olan vergilerin mahsubuna gelince; bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanununun 33. maddesine göre, yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler kontrol edilen yabancı kurumun Türkiye’de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. 1 Seri Nolu KVK Genel Tebliği’nin
7.4. bölümünde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, Kontrol Edilebilir Yabancı Kurum’un bulunduğu Ülkerlerde ödenen vergiler için mahsup hakkı bulunmasına karşın ilgili ülkeden farklı ülkede ödenen vergilerin mahsup hakkı bulunmadığı açıkça belirtilmiştir.
Yurtdışı iştirak (W)’nin ödemiş olduğu vergilerin 30.000 TL’si kontrol edilen yabancı kurumun bulunduğu “X” ülkesinde, 20.000 TL’sı da kontrol edilen yabancı kurumun bulunmadığı “Y” ülkesinde ödenmiş gelir veya kurumlar vergisidir.
Bu nedenle, KEYK’in bulunduğu ülkede ödenen ve toplam tutarı 30.000 TL olan kurumlar vergisinin mükellef kurum hissesine düşen 15.000 TL’nin KVK’nın
33. Maddesi çerçevesinde mahsubu yapılabilir. Bu çerçevede, 15.000 TL’nin kurumlar vergisi beyannamesinde “Yabancı Ülkelerde Ödenen Vergilerden Mahsup Edilecek Kısım (KVK 33)” satırına eklenmek suretiyle hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi gerekmektedir.
6. İndirimli Kurumlar vergisi
a-Tamamlanan Yatırıma ilişkin indirimli kurumlar vergisi uygulaması
- İndirimli kurumlar vergisi düzenlemesi 5838 sayılı Kanunun 9’uncu maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununa 32/A maddesi olarak eklenmiştir. Söz konusu maddede 6111, 6322, 6745 sayılı Kanunlarla değişiklikler yapılmıştır. İndirimli kurumlar vergisinden yararlanan kazancın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (6322 sayılı Kanunla yapılan değişiklik öncesinde Hazine Müsteşarlığı) tarafindan teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilmesi gerekmektedir. Bu kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur. Yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını ifade etmektedir. Bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranıdır.
19.06.2012 tarih ve 28328 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a göre; arazi, arsa, royalti, yedek parça ve amortismana tâbi olmayan diğer harcamalar ile 5520 sayılı Kanun gereği finans ve sigortacılık konularında faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar ve rödovans sözleşmesine bağlı olarak yapılan yatırımlar vergi indirimi desteğinden yararlanamaz.
Mükellef kurumun yatırımı 6. bölge içinde yer almaktadır.
Yapılan açıklamalar sonucunda mükellef kurumun 2024 hesap döneminde indirimli kurumlar vergisi oranına tabi kazancı aşağıdaki şekilde hesaplanmıştır.
5.000.000 TL tutarında yatırıma yönelik olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan alınan yatırım teşvik belgesi kapsamında 2022 hesap döneminde 5.000.000 TL tutarında yatırım harcamasında bulunulmuştur. Ancak bu yatırımın 1.500.000 TL’lik arsa alımı ve 500.000 TL tutarındaki know-how (royalty) harcaması yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde indirimli oran uygulamasından yararlanamayacaktır. Bu çerçevede mükellef kurumun indirimli oranın hesabında dikkate alınabilecek yatırım harcaması tutarı (5.000.000 – 1.500.000 – 500.000
=) 3.000.000 TL’dir.
6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 66 ncı maddesiyle 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasına, birinci cümlesinden sonra gelmek üzere; «Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.» hükmü eklenmiştir.
Buna göre, ilgili teşvik belgesi kapsamındaki toplam yatırıma katkı tutarının yatırımın tamamlandığı hesap döneminin sonuna kadar yararlanılamayan kısmı (yatırımın tamamlandığı hesap döneminin sonuna kadar gerek diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara ve gerekse yatırımın tamamen veya kısmen işletilmesinden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması suretiyle yararlanılan kısmından sonra kalan yatırıma katkı tutarı), yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacaktır.
Yatırım 6. bölgede yer aldığından yatırıma katkı oranı % 35 kurumlar vergisi indirim oranı % 90’dır. Bu durumda yatırıma katkı tutarı (3.000.000 x 0,35 =)
1.050.000 TL olmaktadır. Kurumlar vergisi indirimi % 90 olduğundan, bu katkı tutarına ulaşılıncaya kadar mükellef kurum, (25 - 25 x%90=) % 2,5 oranında kurumlar vergisi ödeyecektir. Ancak, bu orandaki kurumlar vergisini, söz konusu yatırımdan elde ettiği kazanca uygulayacaktır. Önceki yıllarda tahsilinden vazgeçilen vergi tutarı 510.000 TL olduğundan, 2024 hesap döneminde yararlanılabilecek katkı tutarı (1.050.000 – 510.000 =) 540.000 TL’dir.
İndirimli kurumlar vergisi hesabında bu kalan katkı tutarı 2024 yılı için belirlenen %43,93 nispetindeki yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınacaktır. Buna göre yararlanılacak katkı tutarı ( 540.000 + 540.000x
%43,93 =) 777.222 TL ‘dır
Dolayısıyla 2024 hesap dönemi kazançlarının (777.222 / %22,5 =) 3.454.320 TL’lik kısmına %2,5 oranında kurumlar vergisi hesaplanacak 3.454.320 TL’yi aşan kazanç içinse genel oranda kurumlar vergisi hesaplanacaktır.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir diğer durum ise, mükellef kurumun kazancının yarısını bu yatırımdan elde ettiğidir. Ticari bilanço karının 10.000.000 TL olması nedeniyle bunun yarısı olan 5.000.000 TL, indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanması mümkün olan toplam 3.454.320 TL’lik hesaplamanın üzerinde olduğundan bu yatırımdan elde ettiği kazanç tutarı
3.454.320 TL kısmı için ,indirimli kurumlar vergisinden yararlanacaktır.
A)Toplam Yatırım |
5.000.000 TL |
B) Arsa ve know how maliyeti |
2.000.000 TL |
C) İndirimli orandan yararlanabilecek tutar (A-B) |
3.000.000 TL |
D)Yatırıma Katkı Oranına bağlı Toplam Yararlanılacak vergi İndirimi Tutarı (Cx0,35) |
1.050.000 TL |
E) Yatırım kazancına yönelik Ödenecek kurumlar vergisi oranı (%25- %22,5) |
%2,5 |
F) Önceki yıllarda tahsilinden vazgeçilen vergi indirimi tutarı |
510.000 TL |
G) Bu yıl yararlanılabilecek vergi tutar (D-F) |
540.000 TL |
H) 2024 Yılı Yeniden Değerleme oranı |
%43,93 |
I) Yeniden Değerleme sonrası yararlanılacak katkı tutarı G+(G x %43,93) |
777.222 TL |
İ)Yararlanabilecek vergi indirimi tutarına ilişkin matrah hesabı (777.222 / 0,225) |
3.454.320 TL |
J) Maksimum İndirimli Oran uygulanabilecek Matrah |
3.454.320 TL |
İndirimli Kurumlar Vergisi Hesabı ( J * E) |
86.358 TL |
7. Nakit Sermaye İndirimi
Sermaye şirketlerinin sermaye yapılarını güçlendirmek amacıyla getirilen bir düzenlemedir.
6637 Sayılı Torba Kanunun 8. Maddesiyle K.V.K’nun 10. Maddesinin birinci fikrasına eklenen (ı) bendinde 1/7/2015 tarihinden sonra sermayeye amortisman ayırma imkanı getirilmiştir.
Böylece sermayeden ayrılacak amortismanın gider yazılması ve vergi matrahının düşürülmesi imkanı ile daha az vergi ödenecektir.
9 no.lu KVGT ile sermayeden amortisman ayırmanın usul ve esasları açıklanmıştır.
Kurum Kazancından İndirilebilecek Sermaye Amortismanı Tutarı:
“Nakdi Sermaye Artışı x TCMB Ticari Krediler Faiz Oranı x İndirim Oranı x Süre”
Nakdi Sermaye Artışı : Sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi ticaret sicilinde tescilli ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarındaki nakdi artışlar ile yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakdi olarak karşılanan kısmı.
Ticari Krediler Faiz Oranı: TCMB tarafindan ilgili yıl için en son açıklanan, TL cinsinden ticari krediler faiz oranını ifade eder. TCMB tarafindan bu oran dördüncü geçici vergi döneminde açıklandığından ilk üç geçici vergi dönemini için sermayeden amortisman ayrılamayacaktır.
İndirim Oranı: İndirim oranı %50 olarak belirlenmiştir. Ancak aşağıdaki hallerde oran farklılaştırılmasına gidilecektir.
1. Payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinden indirimden yararlanılan yılın son günü itibariyle, MKK A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen payların nominal tutarının, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılan sermayeye oranı,
%50 ve daha az olanlar için, 25 puan eklenerek %75 olarak
%50 nin üzerinde olanlar için, 50 puan eklenerek %100 olarak uygulanır.
2. Nakdi olan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere, 25 puan eklenerek %75 olarak uygulanır.
3. Aşağıdaki hallerde ise indirim oranı %0 olarak uygulanır. Diğer bir ifade ile sermayeden amortisman ayrılamaz.
olarak uygulanır.
4. Nakit olmayan (hisse senedi, tahvil, bono v.s.) kıymet konulması, birleşme devir ve bölünme işlemlerinden kaynaklanan, ortakla ilişkili kişilerce kredi veya borç alınması suretiyle yapılan, nakit dışı varlık devirlerinden kaynaklanan, bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu, öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesi uygulamadan yararlanamaz.
5. Finans, bankacılık, sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile KİT’ler indirimden yararlanamaz.
6- 26 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle nakdi sermaye artırımının yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için indirim oranının %75 olarak uygulanması hükme bağlanmıştır.
Çözüm:
Süre: Artırılan sermayenin hesap dönemi içinde ortaklarca nakit olarak ödendiği ay kesri tam ay sayılarak yılın kalan süresi için kıst dönem esasına göre indirim tutarı hesaplanır.
Nakden taahhüt edilen sermayenin (örneğin ilk kuruluşta taahhüt edilen %25 lik kısım için veya nakdi sermaye artırımında taahhüt edilen %25 lik kısım için) sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret sicile tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihinin içinde bulunduğu ay kesri tam ay sayılmak sureti ile, kalan ay süresi ile sınırlı olarak.
Nakden taahhüt edilen sermayenin, ticaret sicile tescil edildiği tarihten sonra şirketin banka hesabına yatırılan kısımları için ise, bankaya yatırılma tarihinin içinde bulunduğu ay kesri tam sayılmak suretiyle kalan ay süresi ile sınırlı olarak.
İndirim uygulamasından yararlanılır.
Azaltılan sermayede süre hesabında ise, sermaye azaltımının tescil edildiği ay hariç yılın kalan ay süresi kadar kıst dönem esasına göre süre hesaplaması yapılır.
7417 sayılı kanunun 49 uncu maddesiyle değişen fıkra ile 05.07.2022 tarihinden itibaren yürürlüğe giren uygulama indirimden süresiz yararlanma imkanını kaldırılmış olup, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılacaktır. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.
Firma 2024 yılı içinde yapmış olduğu sermaye artırımında arttırılan sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı için indirim tutarından (sermaye amortismanından) yararlanabilecektir.
Buna göre; 500.000 TL’sı indirim tutarının hesabında dikkate alınacak olup, nakit olarak karşılanmayan 200.000 TL’sını indirim tutarının hesabında dikkate alamayacaktır.
Artırılan sermayenin nakit olarak karşılanan %25’lik kısım olan 125.000 TL’sı için, genel kurul kararının tescil tarihi 03/01/2024, kalan %75’lik kısım olan 375.000 TL’lık kısım için ise bu tutarın ortaklarca banka hesabına yatırıldığı 01/02/2024 tarihi esas alınacaktır.
Sermaye Artırımından Yıl Sonuna Kadar İndirim Tutarının Hesaplanması:
İndirim Tutarı: (Nakdi Sermaye Artışı x TCMB Ticari Krediler Faiz Oranı x İndirim Oranı x Süre )
Sermaye Artırımından Yıl Sonuna Kadar İndirim Tutarının Hesaplanması:
İndirim Tutarı: (Nakdi Sermaye Artışı x TCMB Ticari Krediler Faiz Oranı x İndirim Oranı x Süre)
Nakit sermaye arttırımı tutarı |
TCMB Ticari Krediler Faiz Oranı |
İndirim Oranı |
Süre |
Tutar |
125.000,00 |
55,58% |
50% |
7 |
20.263,54 |
375.000,00 |
55,58% |
50% |
6 |
52.106,25 |
|
|
|
|
72.369,79 |
(Süre hesabında ay kesirleri tam ay sayılıp, kıst ay uygulaması yapılacak olup, ocak ayı tam ay sayılıp aralık ayının sonuna kadar olan kısım için indirim uygulaması yapılması gerekirdi ancak firma temmuz ayında sermaye azaltımına gitmiş olduğundan, yedi aylık kısmı için 500.000 TL tutar için sermaye indiriminden yararlanacaktır. Ağustos ayından yılsonuna kadar olan beş ay için ise azaltılan sermaye tutarı düşülüp kalan tutar olan 200.000 TL için sermaye indiriminden yararlanacaktır.)
Sermaye Azaltımından Yıl Sonuna Kadar İndirim Tutarının Hesaplanması:
Firma 10/07/2023 tarihinde sermayesini 300.000 TL’sını azalttığından, sermaye azaltımında ay kesri tam ay sayılmaz ve takip eden aydan yıl sonuna kadar kalan ay süresi kadar indirimden yararlanır. Yılsonuna kadar kalan beş ay için firma sermaye azaltımı neticesinde nakit sermaye artırımından arta kalan sermaye tutarı olan (500.000- 300.000=) 200.000 TL sermaye üzerinden indirim hesabı yapabilecektir.
Buna göre;
Sermaye azaltımından sonra kalan nakit sermaye arttırım bakiyesi |
TCMB Ticari Krediler Faiz Oranı |
İndirim Oranı |
Süre |
Tutar |
200.000,00 |
55,58% |
50% |
5 |
23.158,33 |
İndirim uygulamasından yararlanabilir.
Mükellef kurum tarafindan yararlanabileceği toplam nakit sermaye indirimi
(72.369,79 +23.158,33=) 95.528,13 TL ‘dır.
8. Peşin Ödenen Kurumlar Vergisi ve Yurtdışında Ödenen Vergilerin Mahsubu
9. Uyumlu mükelleflere % 5’lik vergi indirimi Hesabı
Mükellef Kurumu aşağıda yer alan hesaplamada da yer verildiği üzere 2024 yılı için
2.538.110 TL kurumlar vergisi hesaplanmış olup , uyumlu mükellef olarak (4.677.981 x 5%) %5’lik vergi indirimi tutarı 233.899 TL olarak hesaplanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında mükellef kurumun, 2024 hesap dönemi kurumlar vergisi hesaplaması aşağıdaki gibidir:
|
ABC Gıda İmalat San. Tic. A.Ş. |
2024 YILI |
A |
TİCARİ KAZANÇ |
10.000.000 |
B |
KKEG TOPLAMI |
14.449.465 |
|
Alınan Çek Reeskontu |
100.000 |
|
Ödenen RTÜK Cezası |
50.000 |
|
Ödenen Tazminat İşçi Lehine (Mobing ) |
20.000 |
|
Şirket Ortaklarının Hisse Satışı için ödenen Danışmanlık Bedeli |
50.000 |
|
SGK Prim Gecikme Zammı |
50.000 |
|
Binek Oto Kira Gideri KKEG |
48.000 |
|
Binek Oto ÖTV-KDV ve Amortisman KKEG ( 10.000 + 42.000) |
52.000 |
|
Binek Oto Giderlerine ilişkin KKEG |
5.200 |
|
Özsermayeyi Aşan Borçlanmaya ilişkin Finansman Gider Kısıtlaması |
10.000 |
|
İştirak Hissesi Satış Komisyon Giderinin %75 ‘i KKEG |
37.500 |
|
Önceki Dönem SGK Borcu Nedeniyle Gider Yazılamayan Sponsorluk Harcaması KKEG |
200.000 |
|
Vakıf İktisadi İşletmesine Yapılan Bağış KKEG |
40.000 |
|
Kızılay’a Yapılan Ayni Bağış KKEG |
240.000 |
|
Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağış KKEG |
50.000 |
|
Transfer Fiyatlandırması Nedeniyle Örtülü Kazanç Dağıtımı |
85.000 |
|
Örtülü Sermayeye İlişkin Faiz ve Kur Farkı KKEG |
7.411.765 |
|
Kontrol Edilebilen Yabancı Kurum Kazancı |
6.000.000 |
C |
KAR VE İLAVELER TOPLAMI (A+B) |
24.449.465 |
|
İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası (KVK 5-1/e)-(%75) (1.760.000 * %75 =) |
1.320.000 |
|
Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası (KVK -Geçici 16)- (%25 ) (812.500 x % 25) |
203.125 |
|
Yurtdışı Teknik Hizmet Kazanç İstisnası (KVK 5-1/h)-(%100) |
100.000 |
|
Serbest Bölge Kazanç İstisnası (3218 s. K. Geç. 3) |
500.000 |
|
Kur Korumalı Mevduat Kur Farkı Kazancı İstisnası ( KVK geçici 14 md.) |
20.000 |
D |
CARİ YILA AİT ZARAR, İSTİSNALAR ve İNDİRİMLER TOPLAMI |
2.143.125 |
E |
KAR (C-D) |
22.306.340 |
F |
Diğer Geçmiş Yıl Zararları (KVK 9) (2021 YILI -7440 SK Kanun kap- samında %50’si ) |
100.000 |
G |
İNDİRİME ESAS TUTAR (E-F) |
22.206.340 |
|
Bağış ve Yardımlar (KVK 10-1/c)- Kızılaya Yapılan Bağış |
240.000 |
|
Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağış(KVK 10-1/e) |
50.000 |
|
Nakdi Sermaye Artışından Kaynaklanan Faiz İndirimi ( KVK 10-1/ı) |
95.528 |
H |
İNDİRİMLER TOPLAMI |
385.528 |
I |
DÖNEM SAFİ KURUM KAZANCI ( MATRAH) (G-H) |
21.820.812 |
j1 |
Tamamlanan Yatırım İçin-K.V.K.’nın 32/A Mad. Kapsamında İndi- rimli Kurumlar Vergisi Matrahı |
3.454.320 |
j2 |
Tamamlanan Yatırım İçin- K.V.K.’nın 32/A Mad. Kapsamında İndi- rimli Kurumlar Vergisi Oranı |
%2,5 |
K |
K.V.K.’nın 32/A Mad. Kapsamında Hesaplanan İndirimli KV (j1*J2) |
86.358 |
L |
Genel Orana Tabi Matrah (I-j1) |
18.366.492 |
M |
Kurumlar Vergisi Oranı |
%25 |
N |
Hesaplanan Genel Orana Tabi Kurumlar Vergisi (L* M) |
4.591.623 |
O |
Hesaplanan Kurumlar Vergisi (K+N) |
4.677.981 |
Ö |
Hesaplanan %5 Uyumlu Mükellef Vergi İndirimi (O* 5 % ) |
233.899 |
P |
Mahsup Edilecek Vergiler Toplamı |
865.000 |
|
Yabancı ülkede Ödenen Vergilerden Mahsup Edilecek Kısım (KVK 33) |
15.000 |
|
Geçici Vergi |
800.000 |
|
Yıl İçinde Kesinti Yoluyla Ödenen Vergiler |
50.000 |
R |
Ödenmesi Gereken Kurumlar Vergisi (O-(Ö+P) |
3.579.082 |
1. 2024 yılı kazançlarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin 30 Nisan 2025 Çarşamba gününe kadar verilmesi gerekmektedir.
2. Beyan üzerinden tarh edilen verginin son ödeme günü 30 Nisan 2025’dir.
3. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32’nci maddesine göre kurumlar vergisi oranı %25’tir.
4. 2024 yılında elde edilen kazançlar için bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin kurum kazançları üzerinde kurumlar vergisi oranı %30’dur.
5. İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanır. Aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak imalatçı veya tedarikçi kurumların, dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da bu indirim uygulanır.
6. Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır. Bu kazançların ihracata isabet eden kısmı için indirimden faydalananlara ayrıca indirim uygulanmaz.
7. Defterlerini kâğıt ortamında tutan mükelleflerin 2024 yılında kullandıkları yevmiye defterlerinin kapanış tasdikini 30 Haziran 2025 günü sonuna kadar yaptırmaları gerekmektedir.
8. Defterlerini elektronik ortamında tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin 2024 yılının son ayına ait elektronik defterlerini, 14 Mayıs 2025 Çarşamba gününe kadar kendilerine ait mali mühür ile onaylamaları imzalı veya mühürlü defterler için berat dosyaları oluşturmaları ve bu dosyaları Elektronik Defter Uygulaması aracılığı ile Gelir İdaresi Başkanlığının onayına sunmaları gerekmektedir.
9. Sermaye şirketlerinin nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden ilgili düzenlemelere göre hesaplanacak tutar, kurum kazancından indirim konusu yapılabilir.
10. 2023 yılı faaliyet döneminde kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden aktif toplamı 63.786.000 TL ve net satışlar toplamı 127.540.000 TL’yi aşmayanların 2024 yılı beyannamelerini 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmaları zorunludur.
11. YMM ile tam tasdik sözleşmesi bulunan mükelleflerin tasdik raporlarının süresi içerisinde verilmesi gerekmektedir. 24 ve 41 seri No’lu SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliğlerine göre tasdik raporlarının kurumlar vergisi beyannamesi ile birlikte veya beyannamenin verildiği takip eden iki ay içerisinde verilmesi gerekmektedir. Buna göre 2024 yılına ilişkin tam tasdik raporlarının son verilme tarihi 30 Haziran 2025 Pazartesi günüdür.
12. YMM ile tam tasdik sözleşmesi bulunmayan mükelleflerin, beyannamelerinde yer alan bazı istisnalardan yararlanabilmeleri için istisnaya ilişkin yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz etmeleri gerekmektedir.
13. Örtülü sermaye üzerinden kur farkı hariç, faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacaktır.
14. Gerekli koşulların var olması durumunda; 30 Nisan 2025 Çarşamba gününe kadar Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporunun hazırlanması ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi durumunda vergi idaresine ibraz edilmesi gerektiğini dikkate alınız.