T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ / 60
Konusu :
Tarihi : / /2011
Sayısı : KDVK-60/2011-1
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun uygulamasına ilişkin mevcut sirkülerlerin birleştirilmesi ile uygulamada tereddüt edilen hususlara yönelik açıklamalar bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
1. KDV’NİN KONUSU
KDV Kanununun 1 inci maddesine göre Türkiye’de yapılan;
- Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve
hizmetler,
- Her türlü mal ve hizmet ithalatı,
- Söz konusu maddede belirtilen “diğer” faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler
KDV’ye tabidir.
1.1. İşlemlerin Türkiye’de Yapılması
KDV Kanununun 6 ncı maddesinde işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların
teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten
Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği hükmü yer almaktadır.
1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler
KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri
ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV’nin konusuna
girmemektedir. Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya
böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu
değildir.
Buna göre, Türkiye’deki bir firmanın;
- Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmalara yurt dışında verdiği
stant kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler,
- Yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işleri,
- Yurt dışındaki bir firmanın doğrudan yurt dışındaki başka bir firmaya (mallar
Türkiye’ye gelmeksizin) yapacağı teslimlere ilişkin olarak verdiği aracılık hizmeti,
- Türkiye’de başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı
sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde
ortaya çıkan ve yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,
2
- Yurt dışındaki bir firmanın mallarının, yine yurt dışındaki bir başka firmaya
pazarlanmasına yönelik olarak yurt dışında verdiği satış komisyonculuğu hizmeti
Türkiye’de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmadığından
KDV’nin konusuna girmemektedir.
Türkiye’de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya
avukatın, Türkiye’de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler de
verginin konusuna girmeyecektir.
1.1.2. Türkiye’deki İşlemler
KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, Türkiye’de gerçekleşen mal teslimleri
ile Türkiye’de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye’de faydalanılan
hizmetler KDV’ye tabidir. Bu teslim ve hizmetlerin yabancı firmalara yapılması bu durumu
değiştirmez.
Türkiye’de yapılan, ancak yurt dışında faydalanılan hizmetler ise KDV’nin konusuna
girmekle birlikte Kanunun 12/2 nci maddesindeki şartları taşımak kaydıyla KDV’den istisna
bulunmaktadır.
Buna göre, Türkiye’deki bir firmanın;
- Yurt dışındaki otellere turist, okullara öğrenci, fuarlara ziyaretçi veya katılımcı
bulunmasına yönelik yurt dışındaki firmaya Türkiye’de verdiği aracılık hizmetleri,
- Yurt dışındaki firmalara ait ürünlerin Türkiye’de satışı için bu firmalara verdiği
pazarlama, aracılık, danışmanlık vb. hizmetleri
genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi bulunmaktadır. Bu işlemlerin, KDV
Kanununun 11/1-a ve 12/2 nci maddelerine göre ihracat istisnası kapsamında
değerlendirilmesi de söz konusu değildir.
Öte yandan, Türkiye’deki bir firmanın yurt dışından ithal edeceği mallara ilişkin
olarak yurt dışındaki firmadan yurtdışında aldığı kalite kontrol, barkodlama, elleçleme vb.
hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler genel esaslar çerçevesinde KDV’ye
tabi olacaktır.
1.2. Tazminatlar
1.2.1. Herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve
benzeri ödemeler prensip olarak KDV’nin konusuna girmemektedir.
Bu kapsamda, işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde
tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli vb.
adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemeler herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı
olmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.
Buna göre;
(1) Belediye tarafından ihale edilip sözleşmeye bağlanan inşaat, onarım, malzeme ve
hizmet alımı işlerinde yükleniciden kaynaklanan gecikmelerden dolayı yükleniciye gecikme
cezası tahakkuk ettirilmesi durumunda sözleşme gereği yükleniciden gecikme cezası adı
3
altında tahsil edilen bedel KDV’ye tabi olmayacaktır. Öte yandan, gecikme cezasının
hakedişten kesilerek tahsil edilmesinin, belediyenin yükleniciye ödemesi gereken KDV
tutarına etkisi bulunmamaktadır.
(2) İşverenler tarafından çalışanlara ödenen kıdem tazminatları ücret mahiyetinde
olduğundan KDV’nin konusuna girmemektedir. Bu nedenle;
- İşçilerin iş akitleri feshedilmeden bir başka işverene nakledilmesi nedeniyle, işçilerin
tazminat tutarlarının devir tarihine kadar hesaplanarak yeni işverene aktarılması,
- İşçilerin yeni işverence iş akitlerinin feshedilmesi veya emeklilik hakkı kazanmaları
nedeniyle, tazminat tutarlarının eski işverenin sorumlu olduğu kısmının yeni işverene
aktarılması
KDV’ye tabi olmayacaktır.
(3) Bir teslim veya hizmetin karşılığını teşkil etmeyen veya buna bağlı olarak ortaya
çıkmayan sigorta tazminatları KDV’nin konusuna girmemektedir. Bu durumda, sigortalının
hasar gören eşya için sigorta şirketinden aldığı tazminat için KDV hesaplanması söz konusu
olmayacaktır.
Ancak, sigortalı mükellefin hasar gören eşyayı tamir ettirerek, adına düzenlenen
faturaları ibraz etmek suretiyle tamir bedelini sigorta şirketinden tahsil ettiği durumda,
sigortalının, sigorta şirketi adına yaptığı ve KDV’ye tabi olan masrafların aynen sigorta
şirketine yansıtılması için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmektedir.
1.2.2. KDV Kanununun 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli
gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin,
KDV matrahına dahil olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre, KDV’ye tabi bir teslim veya hizmetin karşılığında alınan bedelle ilgili
olarak, tazminat adı altında olsa bile, yapılan ödemeler matraha dahil olduğundan, bunlar
üzerinden teslim veya hizmetin tabi olduğu oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.
Örneğin, elektrik faturasının vadesinden sonra ödenmesi nedeniyle aboneden alınan
%5 geç ödeme tazminatı KDV matrahına dahil edilerek, toplam tutar üzerinden KDV
hesaplanması gerekir.
1.3. Aidatlar
Üyelerden veya katılımcılardan alınan aidatlar, herhangi bir teslim veya hizmetin
karşılığını teşkil etmemek şartıyla KDV’nin konusuna girmemektedir. Örneğin dernek
tüzüğünde belirtilen gelirlerden olan üye aidatları KDV’ye tabi tutulmayacaktır.
Ancak kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan bir kooperatifin ticari nitelikteki teslim
ve hizmetlerinin karşılığında yapılan ve kurum kazancının bir unsuru sayılan aidat ödemeleri
KDV’ye tabi tutulacaktır. Örneğin tüketim ve taşımacılık kooperatifleri gibi kurumlar vergisi
mükellefiyeti bulunan kooperatiflerin üyeleri tarafından yapılan ve kurum kazancının bir
unsuru sayılan aidat ödemeleri KDV’ye tabi bulunmaktadır. Kurumlar vergisi mükellefiyeti
bulunmayan kooperatifin ortak giderleri karşılamak (üyelerin güvenlik, bahçıvanlık, havuz ve
sosyal tesislerin bakımı, elektrik ve su gibi ihtiyaçlarının giderilmesi) amacıyla tahsil ettiği
aidatlar ise ticari mahiyet arz etmediğinden KDV’ye tabi tutulmayacaktır.
4
1.4. Kiralama İşlemleri
1.4.1. KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin; 1/3-f maddesinde, Gelir
Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin
KDV’nin konusuna girdiği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 17/4-d maddesinde ise iktisadi işletmelere dahil olmayan
gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den müstesnadır.
Buna göre, iktisadi işletmelerin her türlü kiralama işlemleri KDV Kanununun 1/1 inci
maddesine göre KDV’ye tabidir.
Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde sayılan mal ve hakların kiralanması
işlemleri KDV Kanununun 1/3-f maddesine göre KDV’ye tabi olmakla birlikte iktisadi
işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemleri KDV’den müstesnadır.
Bu çerçevede, gelir vergisi açısından gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlansa
dahi bir işletme veya müessesenin belirli bir bedel ve süre dahilinde başkasının kullanımına
bırakılması şeklindeki işletme hakkının kiralanması işlemleri Kanunun 1/3-f maddesine göre
KDV’ye tabi tutulacaktır.
Buna göre;
- Belediyeye ait arsanın kiraya verilmesi KDV Kanununun 17/4-d maddesine göre
KDV’den müstesnadır. Ancak, arsanın belediyenin iktisadi işletmesine dahil olması veya bu
kiralama işlemi nedeniyle bir iktisadi işletme oluşması halinde, söz konusu kiralama işlemi
Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır.
- Belediye tarafından bir yerin çay bahçesi olarak işletilmek üzere kiraya verilmesi
durumunda işletme hakkının kiralanması söz konusu olacağından, çay bahçesinin belediyenin
bir iktisadi işletmesine dahil olup olmadığına bakılmaksızın, Kanunun 1/3-f maddesi
gereğince KDV’ye tabi olacaktır.
- Şehiriçi özel toplu taşıma hattının kiralanması, işletme hakkının kiralanması
niteliğinde olduğundan Kanunun 1/3-f maddesi kapsamında KDV’ye tabidir.
- Bir kişinin sahibi olduğu otomobili il özel idaresine kiraya vermesi işlemi Kanunun
1/3-f maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır.
- Bir vakfın, iktisadi işletmesine dahil olmayan gayrimenkulünü kiraya vermesi,
Kanunun 17/4-d maddesine göre KDV’den müstesnadır.
- KDV mükellefiyeti olmayan işhanı yönetimine ait otoparkın kiraya verilmesi,
Kanunun 1/3-f maddesi gereğince KDV’ye tabidir.
- Belediye veya devlet üniversitesinin iktisadi işletmesine dahil olmayan
gayrimenkulü, bankalara ATM cihazı konulmak ya da banka şubesi olarak kullanılmak üzere
kiraya vermesi Kanunun 17/4-d maddesine göre KDV’den müstesnadır. Ancak, söz konusu
gayrimenkul belediye veya üniversitenin iktisadi işletmesine dahil ise bu kiralama işlemi
Kanunun 1 inci maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır.
5
1.4.2. KDV Kanununun 17/4-p maddesinde, Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve
kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemlerinin KDV’den
istisna olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Hazine kavramı içerisine 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli
1 sayılı cetvelde sayılan “Genel Bütçeli Kamu İdareleri” girmektedir.
Buna göre, taşınmazların Genel Bütçeli Kamu İdareleri tarafından kiraya verilmesi
işlemleri KDV’den müstesnadır.
1.5. Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Kurulan, Belirli Bir Süre İşletilen
Tesislerin İşletme Süresi Sonunda İlgili Kuruma Devrinde KDV
KDV Kanununun 27/1 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler
ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin
mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 27/2 nci maddesinde bedelin emsal
bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe
haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin
esas alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
3996 sayılı Kanun kapsamındaki yap-işlet-devret modelinde ilgili kurumca süre
sonunda tesisin kendisine devri karşılığında işleticiye doğrudan bir bedel ödenmemektedir.
Bir finansman türü olan bu modelde işletici tesisin devrine ilişkin bedeli, tesisi sözleşme ile
öngörülen süre içinde işletmek suretiyle elde ettiği kazanç ile karşılamaktadır.
Bu nedenle, tesislerin ilgili kuruma devri KDV’ye tabi olmakla birlikte, bu teslim
karşılığında bir bedel alınmaması ve matrahın da buna göre belirlenmesi “haklı sebeplerle”
izah edilebildiğinden bu tür devir işlemlerinde emsal bedel uygulaması yoluna gidilmemesi
gerekmektedir.
Bu çerçevede, yap-işlet-devret modelinde, süre sonunda tesisin işletici tarafından ilgili
kuruma tesliminde emsal bedel üzerinden KDV aranılmayacaktır.
1.6. Trafo Devirleri
KDV Kanununun 1 inci maddesi uyarınca ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek
faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir
Vergisi Kanununda açıklık bulunmayan hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat
hükümlerine göre tespit edilmektedir.
Bu çerçevede, ortakların belirli ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılıklı yardım,
dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla kurulan ve herhangi bir kar amacı
gütmeyen; konut yapı kooperatiflerinin, işyeri yapı kooperatiflerinin, küçük sanayi sitesi yapı
kooperatiflerinin, site yönetimleri ile site işletme kooperatiflerinin ve organize sanayi bölgesi
yönetimlerinin mülkiyetlerinde bulunan trafoların mevzuat gereği iz bedeli karşılığında
elektrik dağıtım şirketlerine devri KDV Kanununun 1 inci maddesi uyarınca da KDV’ye tabi
tutulmayacaktır.
1.7. KOSGEB'in Geri Dönüşümsüz Olarak Sağladığı Destekler
6
KOSGEB tarafından nitelikli eleman istihdamı ve yurtiçi fuarları finansal programı
gibi geri dönüşümsüz olarak firmalara yapılan ödemeler bir teslim ve hizmetin karşılığı olarak
ortaya çıkmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.
1.8. Arsa Karşılığı İnşaat İşleri
1.8.1. Arsa karşılığı inşaat işlerinde KDV uygulamasına ilişkin olarak gerekli
açıklamalar 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin D bölümünde yapılmıştır.
Arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi, arsa
sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit tarafından arsaya karşılık
olarak arsa sahibine bağımsız birim (konut veya işyeri) teslimidir.
Arsa karşılığı inşaat işlerinde vergiyi doğuran olay, müteahhidin arsa karşılığı konut,
işyeri gibi bağımsız birimleri arsa sahibine teslimiyle gerçekleşmektedir. Bu tarih itibariyle
arsa açısından da vergiyi doğuran olay vuku bulmaktadır. Taşınmazda teslim kural olarak
tapuya tescil ile gerçekleşmekle birlikte, tapuya tescilden önce bağımsız birimlerin alıcının
tasarrufuna terk edilmesi durumunda da vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir. Dolayısıyla,
arsa sahibinin arsa tesliminin ticari nitelikli olması durumunda arsa için, müteahhidin ise arsa
sahibine teslim ettiği bağımsız birimler için, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih
itibariyle eş zamanlı olarak fatura düzenlemesi gerekmektedir.
Buna göre;
- Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını
mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
tarihte, müteahhide yapılan bu arsa teslimi nedeniyle düzenlenecek faturada bağımsız
birimlerin emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden genel oranda KDV hesaplanması
gerekmektedir.
- Arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde arızi faaliyet
olarak arsasını bağımsız birimler karşılığında müteahhide tesliminde KDV
uygulanmayacaktır.
- Vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihte, müteahhitten arsa sahibine yapılacak
bağımsız birim teslimleri için müteahhit tarafından düzenlenecek faturada bağımsız birimin
niteliğine göre emsal bedeli (arsa payı dahil) üzerinden % 1 veya % 18 oranında KDV
hesaplanması gerekmektedir.
Öte yandan, her iki teslimde de işlem bedelinin emsaline göre açıkça düşüklük
göstermesi halinde KDV Kanununun 27/3 üncü maddesine göre işlem yapılacağı tabiidir.
1.8.2. Uygulamada “hasılat paylaşımı”, “gelir paylaşımı” vb. şekillerde düzenlenen
sözleşmeler uyarınca yapılan işlerde, inşa edilen bağımsız birimler yerine bunların hasılatı
paylaşılmakta olup, bu tür sözleşmeler gereğince yapılan işlerin de 30 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinde düzenlenen “arsa karşılığı inşaat” olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu çerçevede;
- Bağımsız birimlerin üçüncü şahıslara satışında, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
tarihte sadece müteahhit tarafından üçüncü şahıslara fatura düzenlenecek, faturada gösterilen
7
toplam bedel üzerinden bağımsız birimin niteliğine göre % 1 veya % 18 oranında KDV
hesaplanarak beyan edilecektir.
- Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını
mutad ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu
tarih itibariyle hasılattan kendisine kalan pay için müteahhide arsa satış faturası düzenleyecek,
fatura bedeli üzerinden genel esaslara göre KDV hesaplayarak beyan edecektir. Arsa
tesliminin, KDV’nin konusuna girmemesi veya KDV’den istisna edilmiş olması halinde bu
teslimde KDV hesaplanmayacaktır.
2. İŞGÜCÜ TEMİN HİZMETİNDE TEVKİFAT UYGULAMASI
KDV Kanununun 9/1 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak 96
Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile 1/12/2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, KDV
mükelleflerinin, alt işverenlerden veya bu konuda faaliyette bulunan diğer işletmelerden
temin ettikleri işgücü hizmetlerine ait KDV’yi %90 oranında tevkifata tabi tutarak sorumlu
sıfatıyla beyan etmeleri uygun görülmüş, bu uygulama 97 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile
5/1/2006 tarihinden itibaren 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan
kurum, kuruluş ve işletmelerin satın alacağı işgücü temin hizmetlerine de teşmil edilmiştir.
Buna göre, bütün KDV mükellefleri ile KDV mükellefi olsun olmasın 91 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan kurum, kuruluş ve işletmeler, temin ettikleri
işgücü hizmetinin bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yi % 90 oranında tevkifata tabi
tutacaktır.
Tevkifat uygulaması kapsamına giren işgücü temin hizmetleri, mal veya hizmet
üretimine ilişkin olarak ihtiyaç duyulan işgücünün, hizmet akdi ile işletmeye bağlı hizmet
erbabı çalıştırılmak yerine, alt işverenlerden veya bu konuda faaliyette bulunan diğer kurum,
kuruluş ve organizasyonlardan satın alınması şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Bu tür hizmetler, alt işverenlerden temin edilen elemanların, hizmeti alan işletmenin
bilfiil sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılabilmesinin mümkün bulunduğu durumlarda
tevkifat kapsamına girmektedir.
İşgücü temin hizmeti veren mükellefin, söz konusu hizmeti bir başka mükelleften
temin ettiği elemanları kullanarak sunması halinde kendisine verilen işgücü temin hizmetinde
tevkifat uygulanacaktır.
İşgücü temin hizmetinin varlığının tespitinde; hizmetin ifasında kullanılan elemanların
işgücü temin hizmetini veren firmanın bünyesinde bulunması ve ona hizmet akdiyle bağlı
olması, hizmeti alanın sevk, idare ve kontrolü altında çalıştırılması gibi karineler göz önünde
bulundurulacak, bu hususların varlığı, taraflar arasında bir sözleşme yapılmışsa bu
sözleşmedeki hükümler veya sözleşmeye bağlı teknik şartnamedeki açıklamalar da dikkate
alınarak tespit edilecektir.
Örnekler:
Örnek 1: (A) hastanesi, hastane faaliyetleri kapsamındaki yazışma, veri girişi,
hazırlama ve kontrol, hasta yardımcılığı, hasta karşılama ve yönlendirme, hasta taşıma, hasta
danışmanlığı, tıbbi dokümantasyon, koli, kargo ve posta ayrım dağıtım, sekreterlik, tıbbi
sekreterlik ve benzeri hizmetleri, doğrudan kendi elemanlarına (kendi bünyesinde bulunan
8
elemanlarına) yaptırmak yerine bu konuda faaliyet gösteren firmalardan almayı tercih etmiş
ve (B) firması ile söz konusu hizmetlerin verilmesi hususunda sözleşme düzenlenmiştir.
Sözleşmede, işin (B) firmasına hizmet akdiyle bağlı ve (A) hastanesinin sevk ve
idaresinde bulunan elemanlar tarafından yapılacağı ifade edildiğinden, (B) tarafından (A) ya
fatura edilecek söz konusu işler, eleman temin hizmeti olarak değerlendirilecek ve işleme ait
KDV, (A) tarafından % 90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Örnek 2: Yapımcı (C), yapımcılığını üstlendiği bir sinema filminde rol alacak
oyuncuları bir ajans aracılığıyla temin etmek amacıyla (D) Film Ajansı ile anlaşmıştır. (D),
söz konusu oyuncuların bir kısmını kendisine hizmet akdi ile bağlı (bordrolu elemanı)
olanlardan bir kısmını da kişisel başvuru yapan (bordrolu elemanı olmayan) oyunculardan
seçmiş ve (C)’ye göndermiştir.
(D)’ye hizmet akdiyle bağlı oyuncuların yapımcı (C)’nin sevk ve idaresinde
çalıştırılması suretiyle verilen bu hizmet işgücü temin hizmeti olarak değerlendirilecek ve
(D)’nin verdiği söz konusu hizmete ait bedel üzerinden hesaplanan KDV, (C) tarafından
(%90) oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
(D)’nin kişisel başvuru yapanlar arasından göndermiş olduğu oyuncuların doğrudan
(C) ile anlaşmaya varmış olmaları halinde, (D) sadece aracılık hizmeti vermekte olup bu işlem
nedeniyle düzenlediği faturada hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır.
Öte yandan, (D)’nin dışarıdan temin ettiği (aralarında hizmet akdi bulunmayan)
oyuncular, yapımcı (C)’nin sevk ve idaresinde bulunsa bile söz konusu oyuncular (D)’nin
bünyesinde bulunmadığından, bu hizmete ilişkin olarak düzenlenen faturada hesaplanan KDV
tevkifata tabi tutulmayacaktır.
Örnek 3: (A) Kamu İdaresi ihtiyaçlarında kullanılmak üzere şoförü ile birlikte (B)
firmasından araç kiralamaktadır. Araçlardan bir kısmı (B) firmasının üzerine kayıtlı olup
şirkette sigortalı olarak çalışanlar tarafından kullanılmaktadır. Araçlardan bir kısmı ise (B)
firması tarafından kiralama yöntemi ile temin edilmekte ve araç sahipleri tarafından
kullanılmaktadır.
Bu işlemde işgücü temin hizmetinin varlığı (A) Kamu İdaresi ile (B) firması arasında
düzenlenen hizmet alım sözleşmesi ile idari şartnamenin incelenmesi sonucunda tespit
edilecektir.
(A) Kamu İdaresinin şoförü ile birlikte temin ettiği araç kiralama hizmetinde, İdare ile
şoförler arasında herhangi bir hizmet akdi bulunmaması ve şoförlerin iş süresince İdare
yetkililerinin emir ve talimatları altında çalışması halinde, bu hizmet işgücü temin hizmeti
olarak değerlendirilecektir. Dolayısıyla, toplam hizmet bedeli (araç kirası+şoför ücreti)
üzerinden hesaplanan KDV, İdare tarafından %90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Ancak söz konusu hizmetle ilgili olarak şoför teminine ilişkin bedelin; sözleşme, ücret
bordrosu, muhasebe kayıtları, sigorta prim bildirgeleri vb. belge, kayıt ve beyanlardan tespit
edilerek toplam hizmet bedelinden ayrıştırılabilmesi ve faturada da ayrıca gösterilmesi
kaydıyla, yalnızca şoför teminine ilişkin olarak ödenen bedele isabet eden KDV tutarı
üzerinden % 90 oranında tevkifat yapılacaktır.
(B) firmasının söz konusu hizmetin bir kısmını kendisine ait olmayan ve bizzat
sahipleri tarafından kullanılan araçlarla ifa etmesi durumunda, hizmetin ifasında kullanılan
9
elemanlar (B) firmasına hizmet akdiyle bağlı olmadığı için bu kısım üzerinden KDV tevkifatı
uygulanmayacaktır.
Örnek 4: (F) inşaat firması, yapmakta olduğu inşaat işinde çalıştırılmak üzere iş
makinesine ihtiyaç duymuş, (O) şirketinden operatörü ile birlikte iş makinesi kiralamıştır.
Bu işleme ilişkin olarak düzenlenen sözleşmeden, (O) firması tarafından operatörüyle
birlikte verilen iş makinesi kiralama hizmeti, temin edilen operatörün sevk ve idaresi (F)’de
olacağı anlaşıldığından, işgücü temin hizmeti kapsamında değerlendirilecek ve toplam bedel
üzerinden hesaplanacak KDV, (F) tarafından %90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Ancak bu hizmetle ilgili olarak iş makinesi operatörü teminine ilişkin bedelin, ücret
bordrosu, muhasebe kayıtları, sigorta prim bildirgeleri vb. kayıt ve beyanlardan tespit edilerek
toplam hizmet bedelinden ayrıştırılabilmesi ve faturada da ayrıca gösterilmesi kaydıyla
yalnızca iş makinesi operatörü teminine ilişkin olarak ödenen bedele isabet eden KDV tutarı
üzerinden tevkifat yapılabilecektir.
Örnek 5: (M) firması, işyeri merkezinin başka bir binaya taşınması için (N) firması
ile sözleşme yapmış, sözleşme kapsamında (N) firması taşıma işini gerekli ekipmanla birlikte
6 eleman kullanarak yerine getirmiştir.
Bu işlemde işgücü temin hizmeti değil, bir taşıma hizmeti söz konusu olduğundan
tevkifat uygulanmayacaktır. Ancak (N) firması, taşıma işinde kullanacağı elemanları bir alt
firma olan (P) firmasından temin etmişse, taşıma işinde kullanılacak ve (P) firmasına hizmet
akdiyle bağlı elemanlar (N) firması tarafından sevk ve idare edileceğinden, söz konusu
elemanların (P) firmasından teminine ait bedel üzerinden hesaplanan KDV, (N) firması
tarafından %90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Örnek 6: Sağlık Bakanlığına bağlı (H) hastanesi laboratuar hizmetlerini (L)
laboratuar firmasından temin etmektedir. (L) laboratuar firmasının personeli hastaneye ait
laboratuarda doktorlar tarafından istenilen tahliller için kan, idrar vb. örnekleri almakta,
gerekli analizleri, hastaneye ait cihazları kullanarak yapmakta ve sonuçları ilgili doktorlara
bildirmektedirler.
Bu işe ilişkin sözleşmeden, laboratuar hizmetinin (L) laboratuar firmasına hizmet
akdiyle bağlı elemanlar tarafından (H) hastane yönetiminin sevk, idare ve kontrolü altında ve
(H) hastanesine ait araç ve gereçlerle verileceği anlaşıldığından, bu hizmet "işgücü temin
hizmeti" kapsamında değerlendirilerek hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, (H)
hastanesi tarafından %90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Ancak, laboratuar hizmetinin hastane yönetiminin tahsis ettiği bir bölümde, (L)
firmasının kendi araç ve gereçleri ile sunulması veya alınan örneklerin (L) firmasının hastane
dışındaki işyerine götürülerek orada gerekli analizler yapıldıktan sonra sonuçların bildirilmesi
şeklinde ifa edilmesi halinde, bir işgücü temin hizmetinden söz edilemeyeceğinden işlem
bedeli üzerinden hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır.
Örnek 7: Sağlık Bakanlığına bağlı (S) hastanesi, tahlil edilmek üzere örnek alınması
amacıyla hastaların veya hastanede alınan örneklerin dışarıdaki bir laboratuara götürülmesi işi
için (Y) firması ile anlaşmış ve (Y) firmasından şoförü ile birlikte araç kiralamıştır.
Bu işe ilişkin düzenlenen sözleşmeden, (Y)’nin kendisine hizmet akdiyle bağlı
şoförüyle birlikte araç kiralama hizmeti vereceği, temin edilen şoförün sevk ve idaresi (S)
10
hastanesinde olacağı anlaşıldığından, söz konusu hizmet işgücü temin hizmeti kapsamında
değerlendirilecek ve toplam bedel üzerinden hesaplanacak KDV, (S) tarafından %90 oranında
tevkifata tabi tutulacaktır.
Ancak bu hizmetle ilgili olarak şoför teminine ilişkin bedelin, toplam hizmet
bedelinden ayrıştırılabilmesi ve faturada da ayrıca gösterilmesi durumunda, yalnızca şoför
teminine ilişkin olarak ödenen bedele isabet eden KDV tutarı üzerinden tevkifat
yapılabilecektir.
Örnek 8: (B) Belediyesi kendisine ait hayvan barınağındaki sokak hayvanlarının
bakımı ve rehabilitasyonu için (R) firması ile anlaşmıştır.
Bu işe ilişkin düzenlenen sözleşmeden, hizmetin (R) firmasına hizmet akdiyle bağlı ve
(B) Belediyesinin sevk, idare ve kontrolü altında bulunan elemanlar tarafından verileceği
anlaşıldığından, söz konusu hizmet "işgücü temin hizmeti" kapsamında değerlendirilecek ve
işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV, (B) Belediyesi tarafından % 90 oranında tevkifata
tabi tutulacaktır.
Öte yandan, söz konusu hizmetin sokak hayvanlarının toplanması, aşılanması vb.
hizmetleri de kapsaması halinde, bu hizmetler, 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2-b)
bölümünde düzenlenen "temizlik, bahçe ve çevre bakım hizmetleri" kapsamında tevkifata tabi
tutulacağından ayrıca işgücü temin hizmeti kapsamında tevkifat uygulanmayacaktır.
Örnek 9: (C) özel hastane işletmesinin ortağı olan Doktor (A), hem ortağı olduğu
hastanede hem de haftanın üç günü (D) özel sağlık merkezinde çalışmaktadır.
Doktor (A)’nın, haftanın üç günü (D) özel sağlık merkezinde belirli bir bedel
karşılığında çalışması hususunda her iki işletmenin anlaşmış olması ve bu hizmetin (C)
tarafından (D)’ye fatura edilmesi halinde, söz konusu işlem işgücü temin hizmeti kapsamında
değerlendirilecek ve işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV, (D) tarafından % 90 oranında
tevkifata tabi tutulacaktır.
Ancak, Doktor (A)’nın, haftanın üç günü (D) özel sağlık merkezinde belirli bir bedel
karşılığında çalışması hususunda her iki işletme arasında bir anlaşma olmaması ve bu
hizmetin (C) tarafından (D)’ye fatura edilmemesi halinde, (A) tarafından (D) özel sağlık
merkezine verilen hizmet, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde vergilendirilecek ve bu
hizmet işgücü temin hizmeti kapsamında değerlendirilmeyecektir.
Örnek 10: Yurt dışındaki faaliyetlerine ağırlık verme konusunda karar alan (L)
firması, aynı gruba bağlı (U) firmasında çalışan bir üst düzey yöneticinin 6 ay süreyle
firmasında çalışması hususunda (U) firması ile anlaşmıştır.
(U) firmasına hizmet akdiyle bağlı ve (L) firmasının sevk, idare ve kontrolü altında
bulunan yöneticinin bu hizmeti "işgücü temin hizmeti" kapsamında değerlendirilecek ve işlem
bedeli üzerinden hesaplanan KDV, (L) tarafından % 90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Bu eleman temininin yurt dışındaki bir firmadan yapılması halinde, işyeri, iş merkezi
ve kanuni merkezi Türkiye'de bulunmayan yabancı firmadan alınan ve Türkiye'de yararlanılan
bir hizmet alımı söz konusu olduğundan, 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümü
gereğince, yurt dışındaki firmaya yapılacak ödeme tutarı üzerinden hesaplanan KDV’nin
tamamının (L) firması tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği tabiidir.
11
Örnek 11: (O) Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yönetimi, bölgenin temizliği ve çevre
bakımı konusunda (Z) firması ile anlaşmış, (Z) firması söz konusu hizmeti 15 eleman ile
yapma taahhüdünde bulunmuştur. Temizlik ve bakımda kullanılacak malzemeler sözleşme
gereğince OSB tarafından temin edilecektir.
Bu işlemde, 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliği kapsamında işlem yapılmayacak, (Z)
firmasına hizmet akdiyle bağlı ve OSB yönetiminin sevk, idare ve kontrolü altındaki
elemanlar tarafından verilen bu hizmet "işgücü temin hizmeti" olarak değerlendirilecek ve
işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV, OSB yönetimi tarafından % 90 oranında tevkifata
tabi tutulacaktır.
Örnek 12: İmalatçı (İ) firması, üretim faaliyetinde çalıştırmak üzere (B) firmasından,
ürünlerin ambalajlama işlerinde çalıştırmak üzere de (C) firmasından eleman temin etmiştir.
Sözleşmeden, (B) ve (C) firmalarına hizmet akdiyle bağlı ve (İ) firmasının sevk, idare ve
kontrolü altındaki elemanlar tarafından verilen bu hizmetin “işgücü temin hizmeti”
kapsamında olduğu anlaşıldığından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV, (İ) firması
tarafından % 90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
Örnek 13: Büyükşehir belediyesine ait su işletmesi, el terminali ile su sayaçlarındaki
endekslerin okunması, tahakkuklarının yapılması ve su tüketim ihbarnamelerinin abonelere
dağıtılması işini (O) firmasına ihale etmiştir. (O) firmasının elemanları büyükşehir belediyesi
tarafından verilen araç ve gereçleri kullanarak belirli dönemlerde su sayaçlarını okumakta ve
tahakkukları yaparak ihbarnameleri abonelere dağıtmaktadır.
Sözleşmeden bu hizmetin, (O) firmasına hizmet akdiyle bağlı ve büyükşehir
belediyesinin sevk, idare ve kontrolü altındaki elemanlar tarafından büyükşehir belediyesine
ait araç ve gereçlerle verildiği anlaşıldığından, bu hizmet "işgücü temin hizmeti" kapsamında
değerlendirilecek ve hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, % 90 oranında tevkifata tabi
tutularak su işletmesi tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir.
Örnek 14: Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları yüklenici firmalarla yaptıkları
sözleşmeler ve teknik şartnameler çerçevesinde çeşitli hizmetler temin etmektedir. Sözleşme
hükümlerine göre söz konusu hizmetlere tevkifat uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin
açıklamalar aşağıda yapılmıştır.
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“Elektrik Abonelik ve Tüketimi ile İlgili Fatura Tahsilatı Hizmet Alım Sözleşmesinde”; işin,
elektrik aboneliğinden ve elektrik tüketiminden doğan tahakkuka bağlanmış tüm alacakların,
elektrik fatura tahsilatının idarece nitelikleri şartnamede belirtilen personel aracılığıyla
idarenin uygun göreceği yerlerde yüklenici tarafından yapılması olduğu, bu işte çalışan
elemanların sevk ve idaresinin yüklenici firmada olduğu anlaşıldığından, söz konusu iş işgücü
temin hizmeti kapsamında değerlendirilmeyecektir.
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“Hizmet Alım Sözleşmesinde”; işin, elektrik abonelerine ait sayaçların endeks tespiti, tespit
edilen endekslerin el bilgisayarına kaydedilmesi, bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması,
tespit edilmiş bilgilerin idare bilgisayarlarına aktarılması, abone sayaçlarının ve mühürlerinin
kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespiti olduğu, bu işte çalışan elemanların
sevk ve idaresinin yüklenici firmada bulunduğu anlaşıldığından söz konusu iş işgücü temin
hizmeti kapsamında değerlendirilmeyecektir.
12
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“2. İhbarname Dağıtımı ve Enerji Kesme-Açma Hizmet Alım Sözleşmesinde”; işin, elektrik
abonelerine ait 2. ihbarname dağıtımı, enerji kesme, açma, sayaçların ve mühürlerin kontrolü,
kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespiti olduğu, bu işte çalışan elemanların sevk ve
idaresinin yüklenici firmada bulunduğu anlaşıldığından söz konusu iş işgücü temin hizmeti
kapsamında değerlendirilmeyecektir.
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“Sürücülü Binek Araç Kiralanması Hizmet Alım Sözleşmesinde”; işin, sürücüsü ile birlikte
araç kiralanması hizmeti olduğu anlaşıldığından, söz konusu işin işgücü temin hizmeti
kapsamında değerlendirilerek hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, elektrik üretim,
iletim ve dağıtım firması tarafından % 90 oranında tevkifata tabi tutulacaktır. Ancak, sürücü
teminine ilişkin bedelin toplam hizmet bedelinden ayrıştırılabilmesi ve faturada da ayrıca
gösterilmesi kaydıyla, yalnızca sürücü teminine ilişkin olarak ödenen bedele isabet eden KDV
tutarı üzerinden tevkifat yapılacaktır.
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“Elektrik Dağıtım Şebekelerinin Arıza Onarım ve Bakım İşleri Hizmet Alım Sözleşmesinde”;
işin, Alçak Gerilim (AG), Orta Gerilim (OG) ve Yüksek Gerilim (YG) elektrik dağıtım
şebekelerinin arıza onarımı, periyodik bakımı, montajı, demontajı, güzargah değişikliği,
karakteristiğinin değiştirilmesi, şebekelerinin ıslahı amacıyla kapasite artırımlarının yapılması
olduğu anlaşıldığından, söz konusu işin ‘‘yapım işi’’ kapsamında değerlendirilerek hizmet
bedeli üzerinden hesaplanan KDV, elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmasının 91 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan kurum ve kuruluşlardan olması halinde
bunlar tarafından 1/6 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“Hizmet Alım Sözleşmesinde”; işin, merkez binaları ile bağlı ilçe işletme binalarının ve
misafirhanelerin (temizlik malzemeleri yükleniciye ait olmak üzere) temizlik işleri olduğu
anlaşıldığından, söz konusu işin ‘‘temizlik hizmeti’’ kapsamında değerlendirilerek hizmet
bedeli üzerinden hesaplanan KDV, elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmasının 91 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinin (A/2) bölümünde sayılan kurum ve kuruluşlardan olması halinde
bunlar tarafından 2/3 oranında tevkifata tabi tutulacaktır.
- Elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları ile yüklenici firmalar arasında düzenlenen
“Koruma ve Güvenlik Hizmet Alım Sözleşmesinde”; işin, ambar sahası ile merkez ilçe şube
müdürlüklerinin koruma ve güvenliği hizmetleri olduğu anlaşıldığından, söz konusu işin
‘‘özel güvenlik hizmeti’’ kapsamında değerlendirilerek hizmet bedeli üzerinden hesaplanan
KDV, elektrik üretim, iletim ve dağıtım firmaları tarafından 4/5 oranında tevkifata tabi
tutulacaktır.
Örnek 15: (Y) firması ile bir ilçe belediyesi, ilçedeki park ve bahçeler ile bulvar, refüj,
göbek, rekreasyon alanları ve havuzların bakımı, bitkilendirilmesi (fidan temini, fidan dikimi,
bu alanların çimlendirilmesi vb.) ve sulanması hizmetleri için hizmet alım sözleşmesi
imzalamışlardır.
Söz konusu hizmetler, 91 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/5-b) bölümünde
düzenlenen "temizlik, çevre ve bahçe bakım hizmetleri" kapsamında tevkifata tabi tutulacak,
işgücü temin hizmeti olarak değerlendirilmeyecektir.
Örnek 16: (H) özel hastane işletmesinin ağız ve diş sağlığı polikliniği, hareketli protez
bitim işçiliği hizmetini (P) firmasından satın almaktadır. Bu kapsamda (P) firmasının
13
elemanları, hastanenin belirlediği yerlerde hastane tarafından temin edilen araç ve gereçler ile
malzemeyi kullanarak poliklinikte alınan ölçülere göre protezleri hazırlamaktadırlar.
Bu hizmete ilişkin olarak düzenlenen sözleşmeden, hizmetin (P) firmasına hizmet
akdiyle bağlı ve (H) özel hastanesinin sevk, idare ve kontrolü altında bulunan elemanlar
tarafından verildiği anlaşıldığından, bu hizmet işgücü temin hizmeti kapsamında
değerlendirilecek ve hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, (H) özel hastanesi tarafından
% 90 oranında tevkifata tabi tutularak sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir.
Ancak, (P) firmasının, hastanede alınan ölçülere göre kendi işyerinde kendisine ait
araç, gereç ve malzemelerle yaptığı protez dişleri hastaneye tesliminde (hizmet mahiyetinde
bir işlem söz konusu olmadığından), KDV tevkifatı uygulanmayacağı tabiidir.
Örnek 17: (K) firması, (M) maden işletmesine ait çeşitli açık ocaklarda üretilen ve
belli ebatlarda kırılıp sınıflandırılan cevherler içerisindeki bazı mineraller ile diğer cins cevher
parçalarının elle ayıklanması işini yüklenmiştir.
Bu işe ilişkin olarak düzenlenen sözleşmeden, hizmetin (K) firmasına hizmet akdiyle
bağlı ve (M) işletmesinin sevk, idare ve kontrolü altında bulunan elemanlar tarafından
verildiği anlaşıldığından, işgücü temin hizmeti kapsamında değerlendirilecek ve hizmet bedeli
üzerinden hesaplanan KDV, % 90 oranında tevkifata tabi tutularak (M) maden işletmesi
tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir.
Örnek 18: Otobüs işletmeciliği işinden dolayı gerçek usulde gelir vergisi mükellefi
(X), (Y) idaresi ile düzenlenen sözleşme kapsamında kendisinin kullandığı otobüs ile servis
taşımacılığı hizmeti sunmakta ve herhangi bir işçi çalıştırmamaktadır.
Bay (X)’in vermiş olduğu bu hizmetin işgücü temini kapsamında değerlendirilmesi
mümkün olmadığından, hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, tevkifata tabi
tutulmayacaktır.
3. İSTİSNALAR
3.1. İhracat İstisnası
İhracat istisnasına ilişkin hükümlere KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddelerinde yer
verilmiş bulunmaktadır.
Öte yandan Kanunun;
- 30/a maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan
KDV’den, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve
hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri
içinde yer alan KDV’yi indiremeyecekleri,
- 32 nci maddesinde, Kanunun 11 inci maddesi uyarınca vergiden istisna edilmiş
bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin, mükellefin vergiye
tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirilebileceği, vergiye tabi işlemlerin
mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde
indirilemeyen KDV’nin, Bakanlığımızca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara
iade edileceği
14
hükme bağlanmıştır.
3.1.1. Hizmet İhracı
KDV Kanununun 11/1-a maddesi ile ihracat teslimlerinden ayrı olarak yurt dışındaki
müşteriler için yapılan hizmetler de KDV den müstesnadır. Kanunun 12/2 nci maddesi
uyarınca, bir hizmetin hizmet ihracı kapsamında değerlendirilebilmesi için;
-Hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması,
-Hizmetten yurt dışında faydalanılması,
şartlarının yerine getirilmiş olması gerekmektedir.
Hizmet ihracında KDV istisnasının uygulanabilmesi için 26 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinin (K) bölümünde;
1- Hizmetin Türkiye’de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması,
2- Fatura veya benzeri nitelikteki belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi,
3- Hizmet bedelinin, döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi ve
4- Hizmetten yurt dışında faydalanılması
şartlarının aranacağı belirtilmiştir.
113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (B) bölümünde ise yurt dışındaki müşteriler için
ifa edilen hizmetlerin, hizmetin ifa edildiği dönemde, bedelin döviz olarak Türkiye'ye gelmesi
beklenilmeden ihracat istisnası kapsamında beyan edileceği, ancak, bu şekilde beyan edilen
işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim konusu yapılamayan vergilerin KDV Kanununun 32 nci
maddesi kapsamında iadesinin hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye'ye gelmeden yerine
getirilmeyeceği belirtilmiştir.
Buna göre, Türkiye’deki bir firma tarafından,
- Yurt dışında faaliyet gösteren bir firmaya yurt dışındaki inşaatlara ilişkin olarak
Türkiye’den verilen mühendislik, proje-taahhüt ve danışmanlık hizmeti,
- Yurt dışındaki bir firmanın Türkiye’den ithal edeceği mallara ilişkin olarak
Türkiye’de verilen kalite kontrol, barkodlama, elleçleme, aracılık, imalatçı seçimi, sipariş
takibi vb. hizmetler
KDV Kanununun 11 ve 12 nci maddeleri ile konuyla ilgili genel tebliğlerdeki
açıklamalar kapsamında KDV’den istisna olacaktır.
3.1.2. Yabancı Bayraklı Gemilere Türk Liman ve Tersanelerinde Verilen Tadil,
Bakım, Onarım Hizmetleri
KDV Kanununun 13/a maddesi uyarınca faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz,
hava ve demiryolu araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde
işletilmesi olan mükelleflere bu araçların tadili, onarım ve bakımı şeklinde yapılan hizmetler,
KDV’den müstesnadır. Ancak bu hizmeti ifa eden işletmelerin yabancı bayraklı gemilere
yaptıkları tamir, bakım ve onarım işlerine Kanunun 13/a maddesindeki istisnanın uygulanması
mümkün bulunmamaktadır.
15
Öte yandan, kabotaj hakkının düzenlendiği 20/4/1926 tarih ve 815 sayılı Kanunun 1
inci maddesi gereğince, yabancı bayraklı gemilerin Türkiye içinde taşıma yapma hakkı
bulunmamaktadır. Bu nedenle, yabancı bayraklı gemilere yapılan tamir, bakım ve onarım
hizmetlerinin “yurt dışındaki bir müşteriye” “yurt dışında faydalanılmak üzere yapılan” bir
hizmet olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, yabancı bayraklı gemilere Türkiye’de ifa edilecek tadil, bakım, onarım
hizmeti, 26 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde belirtilen şartlar mevcut olmak kaydıyla, KDV
Kanununun 11/1-a ve 12/2 nci maddelerine göre hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisna
olacaktır.
3.1.3. İhraç Edilecek Malların Üretiminde Kullanılmak Üzere Yurt Dışındaki
Müşteriler Tarafından İmal Ettirilen Model Kalıplar
Mükellefler tarafından ihraç edilen ürünlerin üretimi için gerekli olan ve yurt dışındaki
firma tarafından imal ettirilen, faturası yurt dışındaki müşteri adına düzenlenen, bedeli de yurt
dışındaki firma tarafından ödenen model kalıpların, ihraç edilen mallar için verilen hizmet
kapsamında değerlendirilmesi ve gerekli belgelerin ibraz edilmesi şartıyla, ihracat istisnası
kapsamında işlem yapılması mümkün bulunmaktadır.
Buna göre, yabancı firmaların Türkiye'den ithal edeceği (Türkiye'den ihraç edilecek)
mallar dolayısıyla verilen hizmetler, bu hizmetlerden yurt dışında faydalanılacağından, ihracat
istisnası kapsamında değerlendirilecektir.
Söz konusu kalıpların yurt içinde satışa konu edilmesi halinde ise KDV uygulanacağı
tabiidir.
3.1.4. Serbest Bölgelerdeki Müşterilere Yapılan Fason Hizmetler
KDV Kanununun 11/1-a maddesinde, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan
fason hizmetler KDV den müstesnadır.
Aynı Kanunun 12/3 üncü maddesinde, fason hizmetlerin serbest bölgelerdeki
müşterilere yapılmış sayılması için;
- Fason hizmetlerin serbest bölgelerde faaliyet gösteren müşteriler için yapılmış olması
- Fason hizmetten serbest bölgede faydalanılması
gerektiği hükme bağlanmıştır.
Konuyla ilgili 110 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin A/1 inci bölümünde, bu istisna
uygulamasındaki fason hizmetin, bir malın mülkiyet ve tasarruf hakkının devralınmaksızın
ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak/işlemlerden geçirilerek tasarruf veya mülkiyet
hakkı sahibine iade edilmesini ifade ettiği belirtilmiştir.
Buna göre, serbest bölgedeki bir müşteriye ait madde ve malzemelerin, yurt içindeki
işletmeler tarafından çeşitli işlemlere tabi tutulduktan sonra yeniden serbest bölgedeki
müşteriye gönderilmesi suretiyle ortaya çıkan hizmetler Kanunun 11/1-a ve 12/3 üncü
maddelerinde hükme bağlanan istisna kapsamında değerlendirilecektir.
Ancak, Türkiye’den serbest bölgeye verilen ve fason hizmet niteliği taşımayan
hizmetler ise Kanunun 1 inci maddesi çerçevesinde KDV’ye tabi tutulacaktır.
16
3.1.5. Yabancı Taşımacılar ve Fuar Katılımcılarına Yapılan Teslim ve Hizmetler
KDV Kanununun 11/1-b maddesinde, Türkiye'de ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş
merkezi bulunmayanların taşımacılık faaliyetlerine ilişkin olarak satın alacakları mal ve
hizmetler ile fuar, panayır ve sergilere katılımları dolayısıyla satın alacakları mal ve hizmetler
nedeniyle ödedikleri KDV’nin, karşılıklı olmak kaydıyla iadesi imkanı sağlanmış ve iadeden
faydalanacak mal ve hizmetler ile uygulamanın usul ve esaslarını belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Bakanlığımıza tanınan yetkiye dayanılarak bahse konu uygulamanın usul ve esasları
90 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile belirlenmiş olup, taşımacılık faaliyetine ilişkin olarak
istisna uygulanacak mal teslimi ve hizmet ifaları; akaryakıt, yedek parça, bakım ve tamir
giderlerini kapsamaktadır. Fuar, panayır ve sergilere katılımda ise, mal teslimi ve hizmet
ifasının münhasıran bu işlerle ilgili olması gerekmektedir.
Söz konusu işlemler nedeniyle ödenen KDV’nin karşılıklı olmak kaydıyla iadesi,
taşımacılık ile ilgili olarak İstanbul Ulaştırma Vergi Dairesi Müdürlüğü; fuar, panayır ve
sergiye katılım ile ilgili olarak da bu faaliyetin yapıldığı yerdeki Vergi Dairesi
Başkanlığı/Defterdarlığın belirleyeceği vergi dairesi tarafından yerine getirilmektedir.
Bu işlemler nedeniyle ödenen KDV’nin iadesine karşılıklı olmak kaydıyla imkan
tanınmaktadır. Bu kapsamda karşılıklılık sağlanan ülkeler aşağıda yer almaktadır.
- Bosna-Hersek,
- Bulgaristan,
- Danimarka,
- Finlandiya,
- Fransa,
- Hollanda,
- İrlanda,
- İsviçre,
- İtalya,
- Malta,
- Norveç,
- Portekiz,
- Romanya,
- Slovakya,
- Slovenya
3.1.6. İhraç Kaydıyla Teslim Edilen Eşyanın İhracatçı Firma Tarafından Bedelsiz
Olarak İhraç Edilmesi Durumunda Tecil-Terkin Uygulaması
İhracatçı tarafından imalatçıdan ihraç kaydıyla temin edilen malların bedelsiz olarak
ihraç edilmesi, bu işleme ilişkin olarak tecil-terkin uygulanmasına engel değildir.
Buna göre, ihracatçı firma tarafından bedelsiz olarak ihraç edilen malların;
- İmalatçıları tarafından ihraç kaydıyla teslim edilmiş olması,
- Teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay (ek süre verilmiş olması halinde
ise bu süre) içinde bedelsiz olarak ihracının gerçekleştiğine dair ihracatçının gümrük
beyannamesinin vergi dairesine ibraz edilmesi
17
halinde imalatçının ilgili dönem beyannamesi ile beyan ettiği vergiden tecil edilen
verginin terkini, tecil edilemeyen kısmın ise iadesi mümkün bulunmaktadır.
3.2. Araçlara İlişkin İstisna
3.2.1. Deniz, Hava ve Demiryolu Taşıma Araçlarının Yüzer Tesis ve Araçlarının
Teslimi
KDV Kanununun 13/a maddesi uyarınca, faaliyetleri kısmen veya tamamen deniz,
hava ve demiryolu taşıma araçlarının, yüzer tesis ve araçların kiralanması veya çeşitli
şekillerde işletilmesi olan mükelleflere bu amaçla yapılan deniz, hava ve demiryolu taşıma
araçlarının, yüzer tesis ve araçlarının teslimleri KDV’den müstesnadır. Konu hakkında 48 Seri
No.lu KDV Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Ayrıca, anılan Kanunun 13 üncü maddesinin gerekçesinde araçlara ilişkin bu
düzenlemenin amacı "ülkenin deniz ve hava ticaret filosu ile demiryolu ulaşım sisteminin
geliştirilmesinin teşviki ve dış rekabete tahammül edebilecek duruma getirilmesi" olarak ifade
edilmiştir.
Söz konusu Tebliğ ve Kanun maddesinin gerekçesinde yer alan açıklamalar göz
önünde bulundurulduğunda; KDV Kanununun 13/a maddesinin uygulanmasında deniz ve
hava ticaret filomuz ile deniz ve hava ulaştırma sistemimizin geliştirilmesini teşvik eden
araçların teslimleri istisna kapsamında değerlendirilecektir.
Ancak, sportif eğlence amacına yönelik hizmet veren deniz motosikletleri, paraşüt
çekme tekneleri, sürat motorları, yelkenli tekneler, motorlu paraşütler, balonlar ile benzeri
araçlar deniz ve hava taşıma aracı niteliğinde olmadığından, bunların teslimleri istisnadan
faydalanamayacaktır.
3.2.2. Deniz ve Hava Taşıma Araçları İçin Liman ve Hava Meydanlarında
Yapılan Hizmetler
KDV Kanununun 13/b maddesi ile deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava
meydanlarında yapılan hizmetler KDV’den müstesnadır.
İstisna kapsamına liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarına
verilen hizmetler girmektedir. Bu kapsamda, hava ve deniz taşıma araçları için liman ve hava
meydanlarında verilen pilotaj, römorkaj, palamar, uçak ve gemilerin parkı gibi hizmetler
KDV’den istisna olacaktır.
Liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçlarının seyrüseferine ilişkin
olarak araçların yük ve yolcusuna verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler de istisna
kapsamına girmektedir.
Bu hizmetlerin gemi ve yük sahibi firmaların acentelerine yapılması, liman ve hava
meydanı işletmeleri dışında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılması istisna
uygulamasını etkilememektedir.
Ancak, Kanunun 13/b maddesindeki istisna uygulaması tek safhalı olduğundan,
gemiye veya acentesine doğrudan verilen hizmetler istisna kapsamında
18
değerlendirilebilecektir. Alt yükleniciler tarafından verilen hizmetler istisna kapsamında
mütalaa edilmeyecektir.
Konuyla ilgili olarak KDV’den istisna edilecek veya vergiye tabi olacak bazı işlemler
aşağıda belirtilmiştir.
3.2.2.1. İstisna Kapsamına Giren Hizmetler
Tahmil ve Tahliye: Yükün (genel kargo, dökme yük, sıvı yük, konteyner, araç vb.)
gemi ambarı, tankı veya güvertesinden liman sahasına alınması veya gemiye yüklenilmesi
için verilen hizmetler.
Yükün Aktarılması (Shifting): Müşteri, acente veya armatörden herhangi birinin talebi
ile konteyner veya diğer yüklerin gemi üzerinden karaya, karadan gemiye yer değiştirmesi
hizmeti.
Limbo: Konteyner ve diğer yüklerin gemiden gemiye veya şat, duba veya benzeri
yüzer vasıtalara aktarma hizmeti.
Vinç Hizmeti: Limanda kendi imkanları ile konteyner veya diğer yüklerin tahmil
tahliyesini yapan üçüncü şahıslara veya doğrudan yüke verilen vinç hizmeti.
Kilitleme ve Bağlama (Lashing): Gemiye yüklenen konteyner ve diğer yüklerin
birbirine ve/veya gemiye bağlama/sabitleme malzemesi ile bağlanması hizmeti.
Kilit ve Bağ Çözme (Unlashing): Gemiden tahliye edilecek konteyner ve diğer
yüklerin birbirlerine ve/veya gemilere bağlanmalarını sağlayan bağlama ve sabitleme
malzemelerinin çıkarılması hizmeti.
Nezaret Hizmeti: Konteyner ve diğer yüklerin gemiden sahaya indirilmesi veya
gemiye yüklenmesi esnasında verilen gözetim hizmeti.
Ambar Kapağı Açma/Kapama Hizmeti: Tahmil, tahliye yapılabilmesi için gemi ambar
kapaklarının vinç marifetiyle açılması, gerekli hallerde iskele veya rıhtımda istiflenmesi ve
kapatılması hizmeti.
Gemi İşgaliye: Geminin tahmil, tahliye ve diğer operasyonlar amacıyla iskele, rıhtım
veya demirleme sahalarında bağlı kalması esnasındaki barınma işgaliye ücreti.
Gemi Fuzuli İşgaliye Hizmeti: Gemilerin; iskele, rıhtım, demirleme sahaları gibi
yerleri hizmet bitiminden sonra veya işletmenin izni olmaksızın fuzuli olarak işgal
etmelerinin ücreti.
Gemi Aktarma: Geminin rıhtım veya iskele üzerinde kendi imkanlar ve/veya
römorkör, pilot yardımı ile yer değiştirilmesi hizmeti.
Gemilerin Atıklarının Alınması: İşletmeye ait rıhtım ve iskelelere yanaşan liman
içindeki demirleme sahasına demirleyen gemilerin katı ve/veya sıvı atıklarının alınması
hizmeti.
19
Tekrar Sevk Konteynerler (Transit): Hizmete başlamadan önce beyan edilmesi
koşuluyla, limana denizyoluyla gelip herhangi bir maniplasyona tabi tutulmaksızın tekrar
denizyolu ile aynı limandan gidecek olan konteynerlere ait ücretler.
Acente Ücreti veya Acente Komisyonu: Gemi veya mürettebatına verilen acentelik
hizmeti karşılığında alınan bedeller.
3.2.2.2. İstisna Kapsamına Girmeyip Vergiye Tabi Olan Hizmetler
Konteyner İçi Bağlama/Çözme (Konteyner İçi Lashing/Unlashing) Hizmeti:
Konteynerlerin içine konulan yüklerin bağlama/sabitleme malzemesi ile bağlanması (lashing),
bağlı yüklerin bağlama sabitleme malzemelerinin çözülmesi (unlashing) hizmeti.
Ardiye: Limana gelen konteyner ve diğer yüklerin, kapalı ve açık sahalarda,
saklanması, depolanması, etiketlenmesi, paketlenmesi ve benzeri katma değerli hizmetler.
Terminal Hizmeti: Konteyner ve diğer yüklerin limana giriş ve çıkış ya da saha içinde
yer değiştirme işlemi amacıyla vinç ve benzeri yükleme boşaltma ekipmanları ile yükleme
indirme hizmeti.
Konteyner Dolum Hizmeti: Konteynerin yükleme boşaltma ekipmanları ile insan gücü
yardımı ile saha içinde doldurulması hizmeti.
Konteyner Boşaltma Hizmeti: Konteynerin yükleme boşaltma ekipmanları ile insan
gücü yardımı ile saha içinde boşaltılması hizmeti.
Konteyner İçi Aktarma Hizmeti: Saha içinde yükün bir konteynerin içinden diğer
konteynerin içine aktarılması hizmeti.
Konteyner Tam Tespit Hizmeti: İthal veya ihraç edilmek üzere, saha içinde bulunan
konteynerin gümrük müdürlüğü birimlerince veya yetkili bir mercinin isteği üzerine beyana
ve gerekli evsafa uygunluğunun denetlenmesi için insan gücü veya yükleme boşaltma
ekipmanları kullanılarak komple boşaltımı ve dolumu hizmeti.
Konteyner Muayene/Numune Alma Hizmeti: Saha içinde bulunan konteynerin,
gümrük müdürlüğü birimlerince veya yetkili bir mercinin isteği üzerine kapağının açılması,
muayene edilmesi ve yükten numune alınması hizmeti.
Konteyner Tamir Hizmeti: Hasarlı konteynerin acentenin veya yük sahibinin talimatı
ile tamir edilmesi hizmeti.
Konteynere Elektrik Verilmesi: İçinde barındırılan yükün özelliği gereği soğutma
tertibatı bulunan özel konteynerler için sahada ardiye süresi içinde elektrik enerjisi verilmesi
bir teslim niteliği olduğundan istisna kapsamına girmemektedir.
Konteyner Temizleme (Yıkama-Kurutma): Konteynerin içinin temizlenmesi için
verilen hizmetler.
Konteyner Nakliye Hizmeti: Konteynerin bir yerden bir yere taşınması hizmeti.
Tartı Hizmeti: Konteyner veya diğer yüklerin kantar marifetiyle tartılması hizmeti.
20
ISPS Hizmeti: Uluslararası gemi ve liman tesisi güvenlik hizmeti
3.3. Teşvik Belgeli Yatırımlarda İstisna
KDV Kanununun 13/d maddesinde yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge
kapsamındaki makine ve teçhizat teslimleri KDV den istisna edilmiş, uygulamanın usul ve
esasları 69 ve 87 Seri No.lu KDV Genel Tebliğleri ile belirlenmiştir.
3.3.1. Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükelleflerin KDV İstisnasından
Yararlanabilmesi İçin Vergi Dairesinden Alacakları Yazı
87 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A) bölümünde, istisna kapsamında mal satın
almak isteyen alıcıların, bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak, KDV mükellefiyetlerinin
bulunduğuna ve makine - teçhizatı indirim hakkı tanınan işlemlerde kullanacaklarına dair bir
yazı alarak, noter veya YMM onaylı örneklerini gümrük idarelerine veya yurt içindeki
satıcılara ibraz etmeleri gerektiği belirtilmiştir.
KDV Kanununun 13/d maddesinde düzenlenen istisnadan faydalanmak üzere vergi
dairelerine dilekçe ile başvuran yatırımcılara 87 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde belirtilen
yazı verilirken aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.
(1) Yatırımcının vergi dairesinde KDV mükellefiyetinin bulunup bulunmadığı tespit
edilecektir.
(2) Yatırımcının iştigal konusu ve yatırım sonunda üretilecek mal ya da hizmetin
mahiyeti göz önünde tutularak, yatırım teşvik belgesi eki listelerde belirtilen makineteçhizatın
indirim hakkı tanınan işlemlerle ilgili olup olmadığı tespit edilecektir.
(3) Yatırımcının durumunun Tebliğde belirtilen şartlara uygun olmasının anlaşılması
halinde kendisine aşağıdaki yazı verilecektir.
"......................................
İLGİ : ............tarihli dilekçeniz.
Dairemizde .......................... vergi kimlik numarası ile katma değer vergisi
mükellefiyetiniz bulunmaktadır.
............tarih ve ................sayılı Yatırım Teşvik Belgesi eki listede KDV
istisnasından faydalanılabileceği belirtilmiş bulunan makine-teçhizatın KDV
mevzuatına göre indirim hakkı tanınan işlemlerle ilgili olduğu tespit edilmiştir.
Bu makine ve teçhizatın ithalinde ve tarafınıza tesliminde KDV Kanununun
13/d maddesi kapsamında istisna uygulanabilecektir.
İstisnanın uygulanmasında, ilgili Genel Tebliğlerdeki usul ve esaslara
uyulmaması halinde gerekli müeyyidelerin uygulanacağı tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim."
21
(4) Daha sonra ihtilaflara neden olmaması için, indirim hakkı tanınan ve tanınmayan
işlemleri birlikte yapan mükelleflerin (Devlet üniversite ve hastaneleri, Belediyeler vb.)
durumu değerlendirilirken, teşvik belgelerinde yer alan makine-teçhizatın hangi amaçla
kullanılacağı mutlaka araştırılacaktır.
Örneğin, bir Devlet üniversitesinin öğrencilerin eğitiminde kullanacağı makine ve
teçhizat, yatırım teşvik belgesinde yer alsa bile, üniversiteye yukarıda belirtildiği şekilde yazı
verilmeyecektir. Bunun gibi, Belediyelerin asfalt dökümü, kanalizasyon inşası gibi verginin
konusuna girmeyen beledî faaliyetlerde kullanacakları makine-teçhizat için, yatırım teşvik
belgesinde yer alsa bile, istisnadan yararlanmasına imkan tanıyan yazı verilmeyecektir.
3.3.2. Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükelleflerin Finansal Kiralama Yoluyla
Makine ve Teçhizat Temini
14/7/2009 tarih ve 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar
ile finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlarda finansal kiralama
şirketleri adına teşvik belgesi düzenlenmesi uygulaması kaldırılmıştır. Söz konusu Kararın 3/6
ncı maddesinde “Finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlar için
finansal kiralama şirketi adına ayrı bir teşvik belgesi düzenlenmez. Yatırımcının
mükellefiyetlerini yerine getirmemesi halinde uygulanacak olan müeyyidelerden finansal
kiralamaya konu makine ve teçhizata tekabül eden bölümü kısmen veya tamamen finansal
kiralama şirketlerine de uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Ayrıca, anılan Kararın uygulanmasına ilişkin 28/7/2009 tarih ve 27302 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 2009/1 No.lu Tebliğin 29/3 üncü maddesinde “Finansal kiralama
şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlar için finansal kiralama şirketi adına ayrı bir
teşvik belgesi düzenlenmeksizin yatırımcının teşvik belgesi dikkate alınarak ve teşvik
belgesini düzenleyen mercice onaylanan finansal kiralama işlemine konu makine ve teçhizat
listesi ile yerli temin ve/veya ithalat işlemleri yapılır. Bu işlemlerde yatırımcı ile finansal
kiralama şirketleri müteselsilen sorumludur.” denilmiştir.
Buna göre, finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlar için
finansal kiralama şirketi adına ayrı bir teşvik belgesi verilmediğinden, vergi dairelerine
dilekçe ile başvuran ve adına teşvik belgesi düzenlenen yatırımcılara yazı verilirken aşağıdaki
hususa da yer verilecektir.
“Ayrıca, finansal kiralama şirketleri aracılığıyla gerçekleştirilecek yatırımlara ilişkin
finansal kiralama şirketlerinin teşvik belgesi sahibi firmalara kiralanmak üzere teslim
alacakları veya ithal edecekleri makine ve teçhizat için teşvik belgesi sahibi firma adına
düzenlenen bu belge ile KDV Kanununun 13/d maddesi kapsamında istisna
uygulanabilecektir.”
Bu yazıya istinaden finansal kiralama şirketi yatırım teşvik belgesi eki listede yer alan
ve yatırımcıya kiralanacak olan makine ve teçhizatı Kanunun 13/d maddesindeki istisna
kapsamında temin edebilecektir. Finansal kiralama şirketinin bu kapsamda temin edeceği
makine ve teçhizatı, ilgili mevzuat uyarınca kiracının kullanımına bırakması ise “teslim”
hükmünde olmadığından genel hükümlere göre KDV’ye tabi tutulacaktır.
Öte yandan finansal kiralama şirketi ile yatırımcı (kiracı) arasında yapılan sözleşmede
belirtilen sürenin sonunda, makine-teçhizatın yatırımcının (kiracının) mülkiyetine geçmemesi
veya yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, finansal
kiralama şirketine yapılan teslim sırasında alınmayan vergi tutarları KDV Kanununun 13/d
22
maddesi çerçevesinde yatırımcıdan (kiracıdan) vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi
ile birlikte tahsil edilecektir.
3.4. Taşımacılık İstisnası
25 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "E.Taşımacılık İstisnası" bölümünde, uluslararası
kara taşımacılığı yapan mükelleflere istisna kapsamına giren faaliyetlerini TIR Karnesi ile
tevsik edebilme olanağı getirilmiş, bu uygulamada TIR Karnesinin birinci sayfasının ve
Türkiye sınır kapılarından giriş ve çıkışlarda gümrük kapılarında bırakılan nüshasının
dipkoçanının noter tasdikli birer fotokopisinin ibraz edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
81 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile uluslararası taşımacılık istisnasının
belgelendirilmesinde, noterler, ilgili gümrük idareleri ve yeminli mali müşavirlerin yanı sıra
Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin görevlendirdiği
ticaret ve sanayi odalarınca tasdik edilmiş TIR Karnesi suretlerinin de kabul edilmesi uygun
görülmüştür.
Ancak, bu uygulamada bazı vergi dairelerince karne üzerinde işlem gören tüm
dipkoçan fotokopilerinin tek sayfa üzerinde istenmesinin sorunlara yol açtığı anlaşıldığından
konu hakkında Gümrük Müsteşarlığının mütalaasına başvurulmuş, alınan görüş gereğince;
KDV Kanununun 14 üncü maddesine göre taşımacılık istisnası kapsamına giren taşımalarda
TIR karnesi kullanılması halinde TIR karnesinin birinci sayfasının ve gümrük kapılarında
bırakılan nüshasının dipkoçanlarının tasdikli fotokopilerinin tevsik işlemi için yeterli
sayılması ve tüm dipkoçan fotokopilerinin tek sayfa olarak istenmemesi uygun görülmüştür.
3.5. Diplomatik İstisna
113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (D) bölümü gereğince diplomatik misyonlar ve
konsolosluklar ile uluslararası kuruluşların mensuplarına KDV iadesi yapmaya;
Adana'da Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Ankara'da Kavaklıdere Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Antalya'da Üçkapılar Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Çanakkale'de Çanakkale (Merkez) Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Edirne'de Arda Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Erzurum'da Aziziye Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Gaziantep'de Şehitkamil Vergi Dairesi Müdürlüğü,
İstanbul'da Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğü,
İzmir'de Konak Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Kars'da Kars (Merkez) Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Kayseri’de Mimar Sinan Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Mersin'de Uray Vergi Dairesi Müdürlüğü,
Trabzon'da Hızırbey Vergi Dairesi Müdürlüğü
yetkili olup, iadeye ilişkin başvuruların bu vergi dairelerine yapılması gerekmektedir.
113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (D) bölümü uyarınca Dışişleri Bakanlığının
karşılıklılık ilkesini gözeterek, ülkeler itibariyle belirlediği yıllık harcama limitlerini gösteren
bilgiler ile ilgililerin elektronik ortamda düzenledikleri vergi iade formları, diplomatik
istisnadan doğan KDV iadelerini yapmaya yetkili vergi dairelerine, Başkanlığımız Uygulama
ve Veri Yönetimi Daire Başkanlığı tarafından her üç aylık dönemin sonunda intikal
ettirilecektir.
23
İade yapmaya yetkili vergi daireleri, elektronik ortamda kendilerine gelen bilgi ve
formlarla kağıt ortamında alınan form ve diğer belgeleri karşılaştırmak suretiyle gerekli
kontrolleri yapacaklardır. İade yapmaya yetkili vergi daireleri, hak sahiplerinden, yabancı
misyon personel kimlik kartı numarası veya yabancılara mahsus kimlik numarası dışında
ayrıca vergi kimlik numarası istemeyeceklerdir.
İadeye esas olmak üzere vergi dairelerine ibraz edilecek elektrik, su, haberleşme, uçak
bileti, eğitim vb. harcamalara ait fatura asıllarını ülkelerine de vermek/göndermek zorunda
olan diplomatik misyon mensupları, söz konusu belgelerin aslı ile birlikte fotokopilerini de
ibraz edebilecek, ilgili vergi dairesi, belgeler üzerinde gerekli kontrolü yaptıktan sonra
fotokopi nüshasına "aslı gibidir" kaşesini tatbik etmek suretiyle asıl belgeleri ilgililere geri
verecektir.
Diplomatik misyonlar ve konsolosluklar ile uluslararası kuruluşların mensuplarına mal
tesliminde veya hizmet ifasında bulunan mükellefler, işlem bedeline bakılmaksızın 113 Seri
No.lu KDV Genel Tebliğindeki açıklamalara uygun olarak ilgilinin adı soyadı ve kimlik
numarasını da yazmak suretiyle fatura düzenleyeceklerdir. Bu zorunluluğa uymadığı tespit
edilen mükellefler için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre gerekli cezai işlemin
yapılacağı tabiidir.
Öte yandan, iade hakkı sahibi yabancı misyon mensuplarının fatura yerine ödeme
kaydedici cihaz fişi ibraz etmek suretiyle iade talebinde bulunması mümkün
bulunmamaktadır.
İlgililer tarafından harcamalara ilişkin bildirim formları doldurulurken, birden fazla
sayfadan oluşan faturaların birinci sayfadaki numarası tam olarak yazılacak, diğer sayfalara
ait numaraların son üç hanesinin arasına "-" işareti konularak kaydedilebilecektir.
Sağlık harcamaları ve uçak bilet bedellerine ilişkin faturaların, iade hakkı sahibi
yabancı misyonlar, konsolosluklar ile uluslararası kuruluşların vergi muafiyetine sahip
mensuplarının eşleri adına düzenlenmesi halinde de iade taleplerinde kullanılması
mümkündür. Dolayısıyla, misyon mensuplarının eşleri adına düzenlenen faturalar, karşılıklılık
sağlanan teslim ve hizmet alımları itibariyle, herhangi bir sınırlama olmaksızın, 113 Seri
No.lu KDV Genel Tebliğinin (D) bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde iade işlemlerine
konu olabilecektir.
Yabancı misyonlar, konsolosluklar ile uluslararası kuruluşların mensupları tarafından
iadesi talep edilen KDV tutarı, herhangi bir nedenle kısmen veya tamamen iade edilmediği
takdirde, vergi dairesi bu durumu ivedilikle ilgiliye resmi yazı ile bildirecektir.
Görev sürelerini tamamlayarak iade talep dönemleri içinde ülkemizden ayrılacak
yabancı misyon, iade formlarını, ayrıldığı tarih itibariyle 113 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinde belirtilen dönem ve sürelere bağlı olmaksızın vergi dairesine verebilecek, ancak
vergi dairesi bu talepleri ait olduğu döneme ilişkin diğer işlemlerle birlikte değerlendirip,
sonuçlandıracaktır.
3.6. Diğer İstisnalar
3.6.1. Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Teslim ve Hizmetleri
24
4842 sayılı Kanunla KDV Kanununun 17/4-a maddesi değiştirilerek, 1/7/2003
tarihinden itibaren Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilen mükellefler
tarafından yapılan teslim ve hizmetler KDV’den istisna tutulmuştur.
Anılan Kanunun 8/2 nci maddesinde de vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı
veya KDV’yi fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde;
düzenlediği bu tür vesikalarda KDV gösterenlerin, bu vergiyi ödemekle mükellef oldukları
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilen mükellefler mal
teslimleri ve hizmet ifalarında KDV hesaplamayacaklar, yapacakları işlemler için KDV
beyannamesi vermeyecek ve KDV mükellefiyeti tesis ettirmeyeceklerdir.
Ancak düzenledikleri belgelerde KDV gösteren veya "KDV dahildir" mealinde bir
şerhe (belgenin KDV satırını çizerek "KDV dahildir" yazılması veya KDV satırı yerine
belgenin herhangi bir yerine "KDV dahildir" yazılması durumu değiştirmeyecektir) yer veren
basit usulde vergilendirilen mükellefler bu vergiyi Kanunun 8/2 nci maddesi gereğince beyan
ederek ödeyeceklerdir. Bu şekilde düzenlenen belgelerde gösterilen veya iç yüzde yoluyla
hesaplanan KDV’yi mal ve hizmet alan mükellefler indirim konusu yapabileceklerdir.
88 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin A/5 bölümünde, basit usulde vergilendirilen
mükelleflerin 1/7/2003 tarihinden önce satın aldıkları malları bu tarihten sonra iade etmeleri
halinde; iade edilen mal için bir fatura düzenleyecekleri, bu faturaya tutar olarak iade edilecek
malın alış faturasındaki bedel ve KDV olarak gösterilen tutarların toplamının yazılacağı ve
faturaya bu hususu belirten bir şerh konulacağı, ayrıca alış faturasının tarih ve numarasına
atıfta bulunulacağı, basit usule tabi mükellefin bu fatura nedeniyle vergi dairesine KDV
ödemeyeceği, faturadaki tutarın tamamını hasılat olarak hesaplarına alacağı, satıcının ise bu
bedel üzerinden iç yüzde yoluyla hesaplayacağı vergiyi indirim konusu yapacağı belirtilmiş
olup, basit usulde vergilendirilen mükelleflerin 1/7/2003 tarihinden sonra satın aldıkları
malları iade etmeleri halinde de bu açıklamalara göre işlem yapılması mümkün
bulunmaktadır.
3.6.2. Serbest Bölgelerde İfa Edilen Hizmetler
KDV Kanununun 17/4-ı maddesi ile serbest bölgelerde verilen hizmetler KDV’den
müstesnadır.
Öte yandan, Serbest Bölgeler Kanununun, 5810 sayılı Kanunla değişik, 6 ncı
maddesinde, serbest bölgeler; Türkiye Gümrük Bölgesinin parçası olmakla beraber, serbest
dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest
dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da
tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve
kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu
kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal
olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerler olarak tanımlanmış ve bu
bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı
hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 8 inci maddesinde de serbest bölge ile Türkiye'nin diğer yerleri
arasında yapılacak ticaretin, dış ticaret rejimine tabi olduğu, serbest bölge ile diğer ülkeler ve
serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
25
Bu çerçevede, serbest bölge içinde gerçekleşen hizmet ifaları KDV’den müstesnadır.
Hizmet ifa edenin serbest bölgede faaliyette bulunma ruhsatının olup olmaması bu istisnanın
uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
Buna göre,
- Türkiye’de veya yurt dışındaki firmaların bilfiil serbest bölge içinde sundukları
temizlik, bakım, onarım, montaj gibi hizmetler KDV’den müstesnadır.
- Bir serbest bölgeden diğer bir serbest bölgeye verilen hizmetler KDV’den
müstesnadır.
- Serbest bölgeden yurtdışına giden mallar için serbest bölgede verilen gümrük
müşavirliği hizmetleri KDV’den müstesnadır.
- Serbest bölgeden Türkiye’ye, Türkiye’den serbest bölgeye gönderilen mallara ilişkin
Türkiye’deki firmalarca serbest bölgede faaliyet gösteren firmalara verilen gümrük
müşavirliği hizmetleri KDV’ye tabidir.
- Yurt içinden serbest bölgeye verilen telekomünikasyon hizmetleri KDV’ye tabidir.
Serbest bölge içerisinde faaliyet gösteren işletmeler tarafından bu bölge içerisindeki
işletmelere verilen hizmetler ise KDV’den müstesnadır.
- Türkiye’de faaliyette bulunan mükellefin, rapor, görüş, yazı, onay hazırlanması
amacıyla serbest bölgeye gidip inceleme, kontrol, denetleme v.b. yapması söz konusu
hizmetle ilgili ön hazırlık ve veri toplama mahiyetindedir. Bu hizmet, serbest bölgede ifa
edilen bir hizmet olmadığından genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.
3.6.3. Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerde KDV Uygulaması
3.6.3.1. Tarımsal amaçlı kooperatiflere bedelsiz olarak yapılan her türlü teslim ve
hizmetler KDV Kanununun 17/2-b maddesi; bu kooperatiflerin gerçek usulde gelir vergisine
tabi olmayan çiftçilerden yapmış olduğu mal ve hizmet alımları ise KDV Kanununun 17/4-b
maddesi hükmü uyarınca KDV’den müstesnadır.
3.6.3.2. 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanununun 4 üncü maddesi kapsamında hayvan
ıslahı, yetiştirme ve pazarlama amacı ile tüzel kişiliğe sahip özel hukuk hükümlerine tabi
kooperatif nitelikli olarak kurulan birlikler Kurumlar Vergisi Kanunu ve KDV Kanununun
17/1-a ve 17/4-h maddeleri hükümlerinin uygulaması bakımından kooperatif olarak
değerlendirilmektedir.
KDV Kanununun 17/1-a maddesinde ifade edilen tarımı yaymak, ıslah ve teşvik
amacı, toprak analizleri; tarla denemeleri; zirai araştırmaların yapılması; hububat sebze ve
meyve üzerine yapılan araştırma, inceleme ve ıslah çalışması; zirai mahsullerin muayene
edilmesi, fumigasyona tabi tutulması; damızlık tohum ve hayvan yetiştirilmesi; orman
yollarının yapılması; damızlık hayvan, damızlık fide, fidan, bağ çubuğu, tohum ve faydalı
böcekler gibi teslim ve hizmetleri kapsamaktadır.
Dolayısıyla, 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanununun 4 üncü maddesine göre kurulan
birliklerin tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları ve yukarıda belirtilen
teslim ve hizmetleri KDV Kanununun 17/1-a maddesi, arazi ıslahına ait yapmış oldukları
hizmetler ise aynı Kanunun 17/4-h maddesi uyarınca KDV’den istisna olacaktır.
26
3.6.3.3. “Kırsal Alanda Sosyal Riski Azaltma Projesi” kapsamında tarımsal amaçlı
kooperatiflerce üyelerine yapılan damızlık inek, koyun, keçi teslimi, KDV Kanununun 17/1-
a maddesi hükmü uyarınca KDV’den müstesnadır. Bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün
olmayan her türlü yem ve veterinerlik ilaçları tesliminin ise KDV Kanununun 1/1 inci
maddesi hükmü uyarınca KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.
3.6.4 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Faaliyette Bulunanlara Yönelik İstisna
KDV Kanununun geçici 20/1 inci maddesine göre, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanununa göre teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin
kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu
bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet,
mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri KDV’den
müstesnadır.
Söz konusu istisna teknoloji geliştirme bölgesinde üretilen sistem yönetimi, veri
yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama
yazılımları şeklindeki teslim ve hizmetleri kapsamaktadır. Teknoloji geliştirme bölgesinde
üretilse dahi, bunlar dışındaki teslim ve hizmetler istisna kapsamına girmemektedir.
Dolayısıyla, oyun programları, network uygulamaları gibi yazılımlar istisna kapsamında
bulunmamaktadır.
Öte yandan, teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimciler tarafından
münhasıran bu bölgelerde üretilen yazılımlar için alınan her türlü mal ve hizmet, söz konusu
yazılım satışlarının vergiden istisna olup olmadığına bakılmaksızın genel esaslara göre
KDV’ye tabi tutulacaktır. Benzer şekilde, bölgede faaliyette bulunan bir firmaya bu bölgede
verilen danışmanlık hizmeti de KDV’ye tabi olacaktır.
KDV Kanununun 30/a maddesinde ise vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna
edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu
mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı
hükme bağlanmıştır.
Dolayısıyla, KDV Kanununun geçici 20/1 inci maddesi kapsamında yapılan teslim ve
hizmetler için yüklenilen KDV’nin KDV Kanununun 30/a maddesi gereğince indirim ve
iadesi mümkün olmayıp söz konusu vergi, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde
işin mahiyetine göre gider, maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate
alınabilecektir.
Buna göre, Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyette bulunan bir firmanın;
- Bölgede ürettiği “hastane bilgi yönetim sistemleri yazılımı programı” satışı ile bu
yazılıma yönelik güncelleme işi Kanunun geçici 20/1 inci maddesine göre KDV’den istisna
olacaktır. Güncelleme dışında bu yazılımla ilgili verilen bakım, destek (otomasyon) hizmetleri
istisna kapsamında yer almamaktadır.
- Bölgede ürettiği eğitim yazılımları Kanunun geçici 20/1 inci maddesine göre
KDV’den istisna olacaktır. Ancak, bu yazılımı teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette
bulunan firmadan alan firmaların satışları genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi
tutulacaktır.
27
- Kanunun geçici 20/1 inci maddesi kapsamındaki teslim veya hizmetleri KDV’den
istisna olacak, web sitesi aracılığıyla verdiği reklam hizmeti ise bu kapsamda yer
almadığından KDV’ye tabi tutulacaktır.
- İşlevlerini yerine getirmek için yazılım kullanan ürün, aygıt, eşya vb. donanımlar ile
bu donanımlara ilişkin hizmetler istisna kapsamına girmemektedir.
- Bölgede ürettiği yazılımı farklı kişilere satması ya da satışın CD veya elektronik
ortamda yapılması istisna uygulanmasına engel değildir. Ancak, bu yazılımın bayilerce
satışında istisna uygulanmayacaktır.
- Bölgede üretilen yazılımın Kanunun 11 ve 12 nci maddeleri kapsamında ihraç
edilmesi halinde, bu ihracata ilişkin yüklenilen KDV’nin Kanunun 32 nci maddesine göre
indirim ve iade konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
3.6.5. Konut Yapı Kooperatiflerine Yapılan İnşaat Taahhüt Hizmetlerinde KDV
Uygulaması
KDV Kanununun geçici 15 inci maddesi ile 29/7/1998 tarihinden önce bina inşaat
ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt
işleri KDV’den müstesnadır.
29/7/1998 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alınmış inşaatlara ilişkin olarak "konut
yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri" ise 30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı
listenin 12 nci sırası uyarınca % 1 oranında KDV’ye tabi tutulmaktadır.
Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde KDV uygulamasına ilişkin
açıklamalara 49, 66 ve 106 Seri No.lu KDV Genel Tebliğlerinde yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinde
istisna veya indirimli oran uygulanabilmesi için;
- Kooperatifin konut yapı kooperatifi statüsünde olması,
- İşin konut yapı kooperatifine yapılması,
- Yapılan işin inşaat işi olması ve taahhüde dayanması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
İşin konut yapı kooperatifine yapılmasına ilişkin şartın gerçekleşip gerçekleşmediği,
yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olmasına (bir başka
deyişle, ruhsatın "yapı sahibi" bölümünde yalnızca konut yapı kooperatifinin adına yer
verilmiş olmasına) göre belirlenecektir.
Yapı ruhsatının "yapı sahibi" bölümünde adı bulunmamasına rağmen "yapı
müteahhidi" bölümünde adı yer alan bir konut yapı kooperatifine yapılan inşaat taahhüt
işlerinde ise "işin konut yapı kooperatifine yapılmasına” yönelik şart gerçekleşmediğinden
istisna ya da indirimli oran uygulanmayacaktır.
Buna göre, yukarıda açıklanan şartlar çerçevesinde, konut yapı kooperatiflerine ifa
edilecek inşaat taahhüt işleri, bina inşaat ruhsatının 29/7/1998 tarihinden önce alınmış olması
28
halinde KDV’den istisna tutulacak, bina inşaat ruhsatı bu tarihten sonra alınmışsa %1
oranında KDV’ye tabi olacaktır.
Ancak inşaat yapı ruhsatının münhasıran konut yapı kooperatifi adına düzenlenmediği
durumlarda, söz konusu kooperatiflere verilecek inşaat taahhüt işlerinde istisna ya da indirimli
oranda KDV uygulanması mümkün bulunmadığından bu kooperatiflere yapılacak teslim ve
hizmetler, söz konusu teslim ve hizmetler için belirlenen oranlarda KDV’ye tabi tutulacaktır.
3.6.5.1. İstisna veya İndirimli Oran Uygulaması Kapsamına Giren İşlemler
İstisna veya indirimli oran uygulaması kapsamına girip girmediği konusunda
yukarıdaki genel tebliğlerde sayılmayan ve Bakanlığımızca Bayındırlık ve İskan Bakanlığının
görüşü çerçevesinde inşaat taahhüt işi kapsamında değerlendirilebileceği anlaşılan işler
aşağıda belirtilmiştir;
- Ahşap taban rabıtası
- Alüminyum doğrama, alçıpan tavan (alüminyum, polikarbon levha vb.) çatı
kaplama, çatı trapez, alüminyum cephe giydirme, aydınlatma armatür ve spotları
- Kapı, mutfak dolabı ve PVC pencere yapımı
- Artezyen kuyusu ve elektrik trafosu
- Bahçe içi doğalgaz servis hattı
- Bahçe ve çim aydınlatma armatürleri teslim ve montajı
- Bahçe yollarına kilitli parke taşı döşenmesi
- Balkon veranda ve korkuluklarının imalat ve yerine montajı
- Barbekü yapım işi
- Bekçi ve şantiye evi inşaatı
- Box yapımı
- Cam mozaik kaplama işi
- Çatı katı yan duvar üstü, pencere ve balkon üstlerine mermer, baca dibi güvercinlik
dereleri, su olukları
- Çelik kapı imalatı, montajı ve pres kapı yapım işi
- Çevre düzeni işleri
- Çocuk parkı, plastik dış cephe kaplama malzeme montaj işi
- Duşakabin montaj yapım işi
- Eco therm tipi garaj kapıları ve motorlarının teslimi ve montaj işi
- Elektrik temini ve direk tipi trafo
- Fayans ve karo yerine ikame edilen duvardan duvara rafting makine halısı
döşenmesi
- Ferforje demir işleri
- Gazbeton elemanları
- Hasır çelik yapım
- Hazır beton imal edilip mikserlerle götürülerek kalıplara dökülmesi işi (çimento,
çakıl, kum ve suyun transmikserlerle karıştırılarak ve şantiyeye nakledilerek
pompalarla daha önce hazırlanmış betonarme kalıplara basılması)
- Hazır demir imalatı (betonarme demirlerinin projesine göre imalatçı tarafından
fabrikada kesilip etriye, çiroz, pilye, gönye ve diğer bükme işlerinin hazırlanıp
inşaat sahasına nakli ve kalıbı hazır katlara çıkarılıp yine projesine göre yerine
monte edilerek beton atmaya hazır hale getirilmesi işlemi)
- Hoparlör tesisatı
- İnce sıva, kör kasa
- Isı merkezi pompa grupları, ısıtma eşanjörü, ısıtma şebekesi, boru tesisatlarının
izolasyon malzeme ve montajı
29
- Isı ve su ve sığınak izolasyon işi
- Isıcam teslimi ve montajının ayrı ayrı taahhüt edilmemesi şartıyla ısıcamın
konutlara monte edilmesi
- İstinat duvarlarının yapımı, ara yolların yapımı, yan duvarların yapımı ve fens teli
ile çevrilmesi işi
- Kamelya yapım işi
- Kartonpiyer alçı ve montaj işleri
- Kapı kolu teslimi ve montajı işi
- Kapı zilleri, kapı görüşmeli kat telefonları
- Klima tesisatı yapımı (split klima tesisatı)
- Kombi ve tesisatı işi
- Kombi makinesi alımı-montaj işleri
- Konutlara bilgisayar sistemli elektronik elektrik sayacı takılması
- Konutların mermer, doğrama ve pencerelerin pen cinsinden yapımı
- Kooperatifin arsasına getirilecek yüksek gerilim hattı ile yüksek gerilim
trafolarının satın alınması ve satıcı tarafından monte edilmesi
- Kooperatiflerin kalorifer bacalarının yapım ve yapılmış bacaların tadil edilmesi
- Kooperatiflerin konut inşaatlarına başlamak üzere arazilerinde yaya ve trafik
yollarının açılarak, maki ve bitkilerin temizlenmesi, buna bağlı olarak kayaların
kırılarak yaya ve trafik yollarının açılması
- Kum çıkarma ve nakli
- Makine alçı sıva, alçı dekorasyon
- Manyetik tip su arıtma cihazının, içinden geçirilen sert suyun yumuşatılmasından
sonra kullanıcılara verilmesini sağlayan cihaz
- Merkezi ısıtma sistemlerinin doğalgaza dönüştürülmesi ve doğalgaz hattı
döşenmesi
- Merkezi kilit, zil sistemi ve diyafon sistemi (görüntülü diyafon cihazı ve tesisatı
yapım işi dahil)
- Mermer merdiven, sahanlık, limonluk, süpürgelik ve eşik yapımı
- Mermer yapımı ve taş şömine işi
- Mermer merdiven dış cephe taş kaplama işi
- Mutfak aspiratörü ve montajı işi
- Paratöner yapım işi
- Park ve sokak elektrik işleri
- (PDK) Prefabrik döşeme kirişleri yapım işi
- Pencere ve balkon denizliklerinin yaptırılması işi
- Ponzablok hafif yalıtım sistemleri
- Prefabrik trafo istasyon inşaatı ve bina içindeki hücre inşaatları
- PTT telefon şebekesi hafriyat, menol ve büz imalatı işi
- Saçak beton atılması ve blokların dış kapı girişlerinin mermer kaplanması işi
- Sığınak inşası işi
- Su yalıtım işlemi
- Subasmanı ve binanın kaba inşaatı
- Telefon şebekeleri ankastraları yaptırılması, çöp toplama kapları (konteynır)
yapımı
- Temel duvarların beton ile desteklenmesi işi
- Temel kazma, düzeltme, yol açıp çakıl serme işi
- Tesfiye tabakası (şap yapım işi)
- Toprakaltı betonarme perde duvarlarının su yalıtımı işi
- Trafo binası yapımı işi
- Tranşe-tesisat bağlama yapım işi
- Yağmur suyu olukları ile indirme boruları montajı işi
30
- Yangın merdiveni
- Yol ve sanat yapıları inşaatı işi
- Mantolama
- Dış cephe ısı yalıtımı
- Elektronik kapı sistemi kurulması
- Garaj kapısı imalatı-montajı
- Münhasıran yönetim amaçlı yaptırılan binalar
- Kooperatif arazisi üzerine güvenlik sistemleri, kamera ve kayıt cihazları montajı
- Kooperatif üyelerinin sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yaptırılan
okul, hastane, sağlık ocağı, ibadethane gibi yapılara ilişkin inşaat taahhüt işleri
Konut yapı kooperatiflerine yapılan ve 49 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde ve
yukarıda belirtilmeyen inşaat taahhüt işlerinin istisna kapsamına girip girmediği hususunda
Başkanlığımızdan görüş alınması gerekmektedir.
Bu işlerin hepsinin veya birkaçının veya ayrı ayrı her birinin müteahhitler veya
taşeronlarca konut yapı kooperatiflerine yapılması, istisna uygulamasına engel değildir.
Müteahhitlerin konut yapı kooperatiflerine karşı üstlendikleri inşaat taahhüt işlerinin bir
kısmını taşeronlara yaptırmaları halinde, taşeronun müteahhide verdiği hizmet genel esaslara
göre KDV’ye tabi olacaktır. Müteahhidin kooperatife yaptığı inşaat taahhüt işi ise
kooperatifin inşaat ruhsatının 29/7/1998 tarihinden önce alınmış olması halinde KDV’den
müstesna olacak, ruhsatın bu tarih veya daha sonra alınmış olması halinde % 1 oranında
KDV’ye tabi tutulacaktır.
3.6.5.2. Arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim (birincisi arsa sahibinin
müteahhide arsa teslimi, ikincisi müteahhidin arsa sahibine konut teslimi) söz konusudur.
Dolayısıyla, bu kapsamdaki işlemler teslim mahiyetinde olduğundan kat karşılığı inşaat
işlerinde konut yapı kooperatiflerine ifa edilen bir inşaat taahhüt işinden söz edilemez.
Örneğin, yapı ruhsatında adı "yapı sahibi" bölümünde yer alan bir konut yapı
kooperatifinin, adı "yapı müteahhidi" bölümünde yer alan bir konut yapı kooperatifi ile kat
karşılığı anlaşması durumunda yapı sahibi kooperatife konut teslimi söz konusu olduğundan
istisna ya da indirimli oran uygulamasından söz edilemeyecektir. Bina inşaat ruhsatının "yapı
müteahhidi" bölümünde adı yer alan konut yapı kooperatifine bu kapsamda ifa edilen inşaat
taahhüt işleri ise, işin sahibi söz konusu konut yapı kooperatifi olmadığından ve dolayısıyla
"işin konut yapı kooperatifine yapılması"na yönelik şart gerçekleşmediğinden genel hükümler
çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.
3.6.5.3. Tasfiyeye giren konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerine
istisna veya indirimli oran uygulanmayacaktır. Bu uygulama tasfiyenin hukuken ve fiilen
başlaması ile geçerli olacaktır. Tasfiye kararı alan ancak tasfiye uygulamasına hukuken ve
fiilen başlamayan, diğer bir deyişle tasfiye kararını ticaret siciline tescil ettirmeyen
kooperatifler istisna veya indirimli oran uygulamasından faydalanmaya devam edecektir.
3.6.5.4. KDV Kanununa göre konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt
işlerinde istisna veya indirimli oran uygulaması, konutların kullanılmaya başlanılmasına (yapı
kullanım izin belgesi alınmasına) kadar yaptırılacak inşaat taahhüt işlerini kapsamaktadır.
3.6.6. Gümrüksüz Satış Mağazalarına Yapılan Teslimler ile Bu Mağazaların
Teslimleri
3.6.6.1. Yurtiçinden Gümrüksüz Satış Mağazalarına Yapılacak Mal Teslimleri
31
KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest
meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu hüküm altına
alınmıştır.
Aynı Kanunun 11/1-a maddesinde ihracat teslimleri vergiden istisna edilmiş, 12 nci
maddesinin 1 inci fıkrasında ise bir teslimin ihracat teslimi sayılması;
- Teslimin yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya ya da yetkili
gümrük antreposu işleticisine yapılması,
- Teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış
ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olması ya da yurt dışındaki müşteriye gönderilmek üzere
yetkili gümrük antreposuna konulması
koşullarının gerçekleşmesine bağlanmıştır.
Gümrük mevzuatına göre, gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış mağazalarının
T.C. gümrük bölgesi içinde faaliyet gösterdikleri kabul edilmektedir. Bu çerçevede, söz
konusu mağazalara yurt içinden yapılan teslimler, T.C. gümrük bölgesinden geçerek yurt
dışındaki bir müşteriye vasıl olmadığından, hukuken ihracat teslimi sayılmamaktadır.
Dolayısıyla, gümrüksüz satış mağazalarına yurt içinden yapılacak teslimler KDV Kanununun
1/1 inci maddesi gereğince KDV’ye tabidir.
3.6.6.2. İthalat İşlemleri ve Gümrüksüz Satış Mağazalarının Teslimleri
KDV Kanununun 1/2 nci maddesine göre, her türlü mal ve hizmet ithalatı KDV’ye
tabi tutulmuştur.
KDV Kanununun ithalat istisnasını düzenleyen 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının;
(b) bendi ile, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi [(5) numaralı fıkrasının
(a) alt bendi ile (7) numaralı fıkrası hariç] kapsamında gümrük vergisinden muaf veya
müstesna malların ithali,
(c) bendi ile, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici
depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimi,
KDV’den müstesnadır.
Diğer taraftan, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının 4
numaralı bendi ile değeri 150 Euro'yu geçmeyen eşyanın ithali, 6 numaralı bendinin (a) alt
bendiyle de değeri 430 Euro'yu geçmemek üzere yolcuların beraberindeki hediyelik eşya
gümrük vergisinden muaf tutulmuştur.
Buna göre, gümrük mevzuatı uyarınca gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış
mağazalarının gerçekleştirdikleri mal teslimleri KDV Kanununun 16 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi uyarınca KDV’den müstesnadır.
Ayrıca, gerçek kişiler tarafından gümrüksüz satış mağazalarından KDV’den istisna
olarak satın alınan bu malların, Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının 4
32
ve 6/a numaralı bentleri kapsamında ithali de KDV Kanununun 16 ncı maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi uyarınca KDV’ye tabi değildir.
4. MATRAH
KDV Kanununun 20 nci maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu
işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise malı teslim alan veya
kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her
ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan
ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği; 24/b
maddesinde ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim,
harç, pay, fon karşılığı gibi unsurların, 24/c maddesinde de vade farkı, fiyat farkı, faiz vb.
unsurların matraha dahil olduğu hükme bağlanmıştır.
4.1. Atık Su Bedeli ve Çevre Temizlik Vergisinde KDV Matrahı
Çevre temizlik vergisi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44 üncü
maddesi uyarınca belediyelere gelir olarak ihdas edilen bir vergidir. Sözü edilen maddede atık
su ile ilgili çevre temizlik vergisinin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş
sayılacağı ve bu bedel ile birlikte tahsil edileceği öngörülmektedir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanuna 3305 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile eklenen ek 5 inci madde
ile bu Kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerince de uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hüküm uyarınca Büyükşehir Belediyelerince 2560 sayılı Kanunun 13 ve 23 üncü
maddeleri gereğince kullanılmış suyun uzaklaştırılmasına karşılık abonelerden tahsil edilen
atık su bedeli ücret olarak nitelendirildiğinden, KDV Kanununun 20/2 nci maddesine göre
"bedel" içinde mütalaa edilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre, Büyükşehir Belediyeleri dışındaki belediyelere ödenen çevre
temizlik vergisi, bedelin bir unsuru sayılmadığından dolayı su teslimine ilişkin KDV
matrahına dahil edilmeyecektir.
Ancak, Büyükşehir Belediyelerince kullanılmış suyun uzaklaştırılmasına karşılık
abonelerden tahsil edilen ve ücret olarak nitelendirilen atık su bedeli de dahil bedel üzerinden
KDV hesaplanması gerekmektedir.
4.2. Belediyelere Ödenen Hal Rüsumunda KDV Matrahı
Hal rüsumu, 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan
Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 2/d maddesinde "Malları satın
alanlarca toptan satış bedeli üzerinden ödenen meblağ" olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun hal rüsumu kenar başlıklı 8/4 üncü maddesinde ise "Hal rüsumu, yeterli
hizmet altyapısına sahip bankalar nezdinde malın üretildiği yerdeki toptancı halinin bağlı
olduğu belediye veya işletmecisi adına açılacak hesaba beş iş günü içinde yatırılır. Bu hesapta
toplanan tutarın yüzde yetmiş beşi, malın tüketime sunulduğu yerdeki toptancı halinin bağlı
olduğu belediye veya işletmecisi adına açılacak hesaba aylık olarak izleyen ayın beşinci
gününe kadar aktarılır." denilmiştir.
33
Buna göre, Yaş Sebze ve Meyve Halinde yapılan toptan satışlardan alınan hal rüsumu,
KDV Kanununun 24/b maddesine göre KDV matrahına dahil olacaktır. Bu tutarların ilgili
belediyeye aktarılması ise KDV’nin konusuna girmemektedir.
4.3. Hazinece Karşılanan Prim Tutarlarının İdarece Yüklenicinin Hakedişinden
Kesilmesinde KDV Matrahı
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci maddesinin
(ı) bendinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendine
göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık
kısmına isabet eden tutar Hazinece karşılanır.” hükmüne yer verilmiştir.
İşveren sigorta priminin belli bir tutarının Hazine tarafından karşılanması suretiyle
yapılacak hakediş ödemelerinde, (söz konusu primler indirilse dahi) işveren sigorta priminin
Hazinece indirilmeden önceki hakediş bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.
Bu itibarla; 5510 sayılı Kanunun 81/ı maddesi kapsamında işveren hissesinin beş puanlık
kısmına isabet eden tutarın Hazine tarafından karşılanması nedeniyle işçilik maliyetleri
içerisinde yer alan sigorta primlerinde, dolayısıyla da toplam maliyetlerde bu tutar kadar bir
azalma meydana gelmekle birlikte, söz konusu tutar Hazine tarafından işveren adına ilgili
Kuruma aktarıldığından, bu tutar indirilmeksizin belirlenen toplam işlem bedelinin KDV
matrahı olarak dikkate alınması ve bu bedel üzerinden fatura düzenlenerek KDV
hesaplanması gerekmektedir.
Ayrıca; fazladan yararlanıldığı tespit edilen sigorta primi teşvik tutarının mükellefin
hakediş bedeli üzerinden kesilmek suretiyle geri alınmasına yönelik uygulama, fazla
yararlandırılan Hazine yardımının tahsiline yönelik bir uygulama olup, bu durumun KDV
matrahı ile ilişkilendirilmesine imkân bulunmamaktadır.
4.4. 3093 sayılı TRT Gelirleri Kanununun 4 üncü Maddesi Uyarınca Bandrol
Ücreti Alınan Cihazlarda KDV Matrahı
Özel Tüketim Vergisi Kanununun 11/2 nci maddesine göre verginin matrahı, (IV)
sayılı listedeki malların teslimi ve ithalinde hesaplanacak özel tüketim vergisi hariç KDV
matrahını oluşturan unsurlardan meydana gelmektedir.
KDV Kanununun 24/b maddesi hükmü uyarınca vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı
gibi unsurların matraha dahil olması zorunludur.
3093 sayılı TRT Gelirleri Kanununun 4 üncü maddesinde sayılan cihazları imal ve
ithal edenlerden fabrika çıkış fiyatı veya ithal maliyeti üzerinden bir defaya mahsus olarak
alınan bandrol ücreti özel tüketim vergisi matrahına dahil edilerek özel tüketim vergisi
hesaplanacaktır. KDV ise bandrol ücreti ve özel tüketim vergisi dahil bedel üzerinden
hesaplanacaktır.
4.5. Yurt İçi Teslimler ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde Oluşan Kur Farkları
KDV Kanununun 26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin,
vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği
hüküm altına alınmıştır.
34
Konu ile ilgili 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E bölümünde açıklama
yapılmıştır.
4.5.1. Yurt içinde KDV uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ilişkin olarak,
- KDV dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi
doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı bedeline
iç yüzde oranı uygulanarak,
- Dövize endeksli toplam bedele KDV’nin dahil edilmemesi durumunda vergiyi
doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden
lehine kur farkı ortaya çıkan mükellef tarafından düzenlenecek faturada KDV
hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönemde her iki mükellef tarafından genel esaslar
çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.
4.5.2. KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükmü gereğince tecil-terkin uygulanmak
suretiyle teslim edilen mallara ait bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda,
vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ihracatçı lehine ortaya
çıkan kur farkları için ihracatçı tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanarak beyan
edilmesi gerekmektedir. Söz konusu KDV imalatçı tarafından genel esaslara göre indirim
konusu yapılabilecektir. İmalatçı lehine kur farkı ortaya çıkması halinde 25 Seri No.lu KDV
Genel Tebliğinin D bölümüne göre işlem yapılması gerekmektedir.
5. ORAN
Mal ve hizmetlere uygulanacak KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin
verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmektedir. Bu yetkiye
dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile yapılan
belirlemeye göre, Kararname eki I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, II sayılı
listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler
için % 18 oranında KDV uygulanmaktadır.
Bu çerçevede, bazı mal ve hizmetlere uygulanacak KDV oranları ile ilgili aşağıda
açıklama yapılmıştır.
5.1. Kararname eki I sayılı listenin 1 inci sırasında yer alan kuruyemişlerin şeker, soya
veya benzeri maddelerle kaplanarak satışa sunulması halinde %8 oranında KDV
uygulanacaktır. Çeşitli kuruyemişlerin karıştırılarak satışa sunulması halinde ise, bu karışım
içinde yer alan en yüksek orana tabi olan kuruyemişin oranının uygulanması gerekmektedir.
5.2. Kararname eki I sayılı listenin 4 üncü sırasında "Buğday unu, buğday unundan
imal edilen ekmekler (kepekli olanlar dahil, diğer katkı maddeliler hariç), yufka," yer
almaktadır. Buğday unundan üretilen hamburger ekmeği, tost ekmeği ve sandviç ekmeği gibi
ekmekler ile ramazan pidesi, boş pide ve lavaş teslimleri de bu kapsamda %1 oranında
KDV’ye tabi tutulacaktır.
5.3. Kararname eki II sayılı listenin "Diğer Mal ve Hizmetler" başlıklı B bölümünün
15 inci sırası "Üniversite ve yüksekokullar ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,
2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ve 573 sayılı Özel Eğitim
Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında verilen eğitim ve öğretim hizmetleri,
"Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği" kapsamında verilen öğrenci taşıma servis
35
hizmetleri ile "Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliği" hükümlerine tabi yurtlarda verilen
hizmetler," şeklindedir.
Bu sırada sayılan mevzuat kapsamındaki öğrenci hazırlık kursları, beceri kazandırma
ve meslek edindirme kursları, sürücü kursları ve özel eğitime muhtaç olanlara verilen eğitim
ve öğretim hizmetlerinde de %8 oranında KDV uygulanacaktır.
Diğer taraftan, Okul Servis Araçları Hizmet Yönetmeliği kapsamında verilen öğrenci
taşıma servis hizmetinin fiilen alt yükleniciler tarafından gerçekleştirilmesi ve bunların okul
idaresi, öğrenci veya organizatör şirkete düzenlediği faturalarda "öğrenci taşıma servis
hizmeti" ibaresinin yer alması halinde alt yüklenici tarafından yapılan bu hizmete de %8
oranında KDV uygulanacaktır.
5.4. Kararname eki II sayılı listenin "Diğer Mal ve Hizmetler" başlıklı B bölümünün
14 üncü sırasında genellikle öğrenciler tarafından kullanılan "kurşun kalem, boya kalemleri,
sulu boya ve pastel boyalar, okul defterleri, silgi, kalemtıraş, cetvel, pergel, gönye, iletki," yer
almaktadır. Buna göre, yazı, resim, müsvedde, müzik defteri ve bloknot şeklindeki defterlerin
tesliminde %8 oranında KDV uygulanacaktır. Bunların kağıt ve kartondan, çizgili, çizgisiz ve
kareli, spiralli olması, kapaklarının kağıt, plastik veya diğer malzemelerden yapılmış olması
indirimli oran uygulanmasına engel değildir.
Ancak, hatıra defteri, adres defteri, kayıt defteri, hesap defteri, sipariş defteri, makbuz
defteri, randevu defteri ile ticari defterler, fihrist, ajanda, günlükler ve benzerleri okul defteri
kapsamında mütalaa edilemeyeceğinden bunların tesliminde genel vergi oranı (%18)
uygulanacaktır.
Kurşun kalemler, kalemtıraşla açılmaya elverişli ağaç cıdarlı kalemlerdir. Bunların
numaralı olup olmaması durumu değiştirmemektedir. Ancak, mekanik versatil çelik uçlu
kalemler ve bunların uçları %18 oranında KDV’ye tabi olacaktır.
Boya kalemleri kapsamına kuru boyalar girmekte olup keçeli olan boya kalemleri bu
kapsamın dışındadır. Suluboyalar, preslenmiş veya tüp halinde satılan ve suda çözülebilen
boyalardır.
Cetvel kapsamına geometrik şekilli olanlar, inç cetveli ve T cetveli dahildir. Plastik
harf, yazı ve şekil şablonları ise genel oranda vergiye tabi tutulacaktır.
5.5. Kararname eki II sayılı listenin "Diğer Mal ve Hizmetler" başlıklı B bölümünün
21 inci sırasında "İlgili Bakanlıklar tarafından ya da kanunlarla izin verilen gerçek ve tüzel
kişiler tarafından yerine getirilen insan veya hayvan sağlığına yönelik koruyucu hekimlik,
teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (hayvan ırkının ıslahına yönelik hizmetler dahil),
ambulans hizmetleri," yer almaktadır.
Bu düzenlemenin kapsamına insan ve hayvan sağlığına yönelik olarak verilen
koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile hayvan ırkının ıslahına
yönelik olarak suni tohumlama hizmetleri ve ambulans hizmetleri girmektedir.
5.6. Kararname eki II sayılı listenin "Diğer Mal ve Hizmetler" başlıklı B bölümünde
yer alan 27 nci sıra uyarınca "Belediyeler veya bunların iktisadi işletmeleri tarafından verilen
atık su hizmetleri" ne %8 oranında KDV uygulanacaktır.
36
Büyükşehir belediyeleri dışında kalan belediyeler tarafından su faturaları ile tahsil
edilen atık su ile ilgili çevre temizlik vergisine KDV uygulanmamaktadır. Ancak, büyükşehir
belediyelerince atık su hizmetleri için tahsil edilen tutar yüksek yargı organlarınca verilen
muhtelif kararlarda bedel içerisinde mütalaa edildiğinden KDV’ye tabi bulunmaktadır. Su
teslimlerine uygulanacak KDV’ye paralel olarak atık su hizmetleri için uygulanacak KDV
oranı da %8 olarak belirlenmiştir.
5.7. Kararname eki I sayılı listenin 3 üncü sırasında “zeytin”, II sayılı listenin 16 ncı
sırasında ise Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 20 no.lu faslında yer alan mallar yer almaktadır.
Buna göre, siyah zeytin, yeşil zeytin ve herhangi bir katkı maddesi ihtiva etmeyen
salamura çizik yeşil zeytinin toptan teslimlerinde %1, perakende teslimlerinde %8, içi biberle,
bademle, sarımsakla veya herhangi bir katkı maddesi ile doldurulmuş yeşil zeytin, soslu yeşil
veya siyah zeytin, çekirdeği çıkarılmış, dilimlenmiş yeşil veya siyah zeytin ile zeytin
ezmesinin toptan ve perakende telimi taze sebze ve meyvelerin konserve ve salamuraları
kapsamında %8 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır.
5.8. Tekstil ve Konfeksiyon Ürünlerinde Oran uygulaması
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 3, 4, 5, 6, 7, 8, ve 9 uncu sıralarına göre
iplikler, mensucat, iç ve dış giyim eşyası, işlenmiş deri ve köseleler ile bunlardan imal edilen
giyim eşyası, ayakkabı, terlik ve çizme, çanta, bavul, valiz, halı ve dokumaya elverişli
maddelerden diğer yer kaplamalarının KDV oranı %8'dir. KDV oranı %8 olarak tespit edilen
bu malların kapsam ve niteliği aşağıda açıklanmıştır.
5.8.1. İplikler
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 3 üncü sırasında, " İplikler ve iplik imali
için hazırlanan her nevi filamentler, lifler, vb. (Pamuktan, yünden, tiftikten, hayvan
kıllarından, ipekten, sentetikten, suni maddelerden, dokumaya elverişli her nevi maddelerden
veya bunların karışımlarından elde edilenler)," hükmü yer almaktadır. Aşağıdaki mallar bu
kapsamda değerlendirilmektedir.
-İpek ipliği; ipek döküntülerinden elde edilen iplikler,
-Yün iplikleri; hayvan kıllarından iplikler,
-Pamuk, keten, jüt ve dokumaya elverişli diğer bitkisel liflerden iplikler (iplik imali
için hazırlanmış lifler dahil),
-Sentetik ve suni filament iplikleri; sentetik ve suni monofilamentler,
-Sentetik ve suni filament demetleri; sentetik ve suni devamsız lifler ile bunların
iplikleri,
-İpek ipliğinden katgüt taklitleri; ipek böceği guddesinden elde edilen iplikler,
-Gipe iplikler,
-Vulkanize edilmiş kauçuktan iplikler,
-Yukarıda sayılan iplik ve liflerin kırpıntı, döküntü, toz ve tarazları.
5.8.2. Mensucat
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 4 üncü sırasında, "Pamuklu, yünlü,
ipekli, sentetik, suni veya bunların karışımlarından örme dahil her nevi mensucat (pamuk,
keten, ipek, sentetik, suni, kauçuk iplik, lif ve benzerleriyle, hayvan kıllarıyla, dokumaya
elverişli maddelerle veya bunların karışımları ile birlikte; el tezgahlarında veya diğer
şekillerde dokunsun dokunmasın, ağartılmış, boyanmış, baskılı vb. şekillerde olsun olmasın),
37
emdirilmiş, sıvanmış, kaplanmış veya lamine edilmiş dokumaya elverişli mensucat,
dokunmamış mensucat, vatka, keçe ile her nevi dantela, kordela, kordon ve işlemeler," hükmü
yer almaktadır. Aşağıdaki mallar bu kapsamda değerlendirilmektedir.
-İpek veya ipek döküntülerinden mensucat,
-Yün ve hayvan kılından veya bunların birlikte dokunmasından elde edilen mensucat,
-Pamuklu mensucat,
-Dokumaya elverişli bitki liflerinden dokunmuş mensucat,
-Sentetik ve suni filament ipliklerinden dokunmuş mensucat,
-Sentetik ve suni devamsız liflerden dokunmuş mensucat,
-Vatka; keçe; dokunmamış mensucat,
-Dokunmuş kadife, tırtıl ve pelüş mensucat; havlu cinsi bukleli ve tufte edilmiş
mensucat; gaz mensucat, tüller ve diğer ağ mensucat; el ve makine işi dantelalar;
kordelalar; dokumaya elverişli maddelerden işlenmemiş etiketler, armalar ve benzeri
eşya; parça halinde kordonlar, işleme yapılmamış şeritçi eşyası ve benzeri süs eşyası,
ponponlar ve benzeri eşya; işlemeler,
-Kapitoneli mensucat,
-Kauçuklu mensucat,
-Dokunmaya elverişli mensucattan dokunmuş ve örülmüş mensucat,
-Şapkacılıkta kullanılan bukran ve benzeri sertleştirilmiş mensucat,
-Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 3 üncü sırada yer alan iplik ve liflerden
örme mensucat,
-Yukarıda sayılan mensucatın döküntü ve kırpıntıları.
5.8.3. İç ve Dış Giyim Eşyası ile Mensucattan Ev Tekstil Ürünleri
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 5 inci sırasında, "Yukarıdaki 4 numaralı
sırada yazılı mensucat, vatka, keçe ve dantela, kordela, kordon ve işlemelerden mamul; iç ve
dış giyim eşyası (şapka, kravat, kaşkol, kemer, çorap, eldiven vb. dahil), havlu, bornoz, perde,
çarşaf, yastık, yorgan, battaniye, uyku tulumu, her türlü kılıf ve örtüler ile bunların benzeri ev
tekstil ürünleri (taşıtlarda kullanılanlar dahil) (yataklar hariç)," hükmüne yer verilmiştir.
Aşağıdaki ürünler bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Pamuk, keten, ipek, yün, sentetik, vatka, keçe, dantela, kordela, kordon ve
işlemelerden mamul; örme veya örülmemiş giyim eşyası [paltolar, kabanlar, ceketler,
pelerinler, anoraklar, elbiseler, gelinlikler, tulumlar, pantolonlar, gömlekler, bluzlar, iç
çamaşırları, pijama ve gecelikler, bornozlar, tişörtler, kazaklar, spor kıyafetleri, çoraplar,
koruyucu olanlar dahil her türlü eldivenler, eşarp, fular, kaşkol ve atkılar, yağmurluklar,
mesleki kıyafetler, mendiller, koruyucu olanlar dahil her türlü şapka ve başlıklar (bunların
taslakları, astarları, kılıfları, siperlikleri dahil), dizlikler, getrler, tozluklar, bacak koruyucular,
bellikler, kemerler, cüppe, rahip ve rahibe kıyafetleri ve benzerleri, kullanılmış giyim eşyası.]
Pamuk, keten, ipek, yün, sentetik, vatka, keçe, dantela, kordela, kordon ve
işlemelerden mamul; battaniyeler (elektrikli olanlar dahil), uyku tulumu, yatak çarşafları,
masa örtüleri, tuvalet ve mutfak bezleri, perdeler, yatak örtü ve koruyucuları, temizlik bezleri,
yastıklar, yorganlar, minderler, puflar, paspaslar, (çuval, torba ve benzerleri ile yataklar
hariç).
5.8.4. İşlenmiş Post, Deri, Kösele ve Taklitleri ile Bunlardan Yapılan Giyim
Eşyası
38
(1) Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 6/a sırasında, "İşlenmiş post, deri ve
köseleler ile bunların taklitleri ve bunlardan mamul giyim eşyası (şapka, kemer, kravat,
eldiven ve benzerleri dahil)," hükmü yer almaktadır. Aşağıdaki ürünler bu kapsamda
değerlendirilmektedir.
Kürkler hariç olmak üzere, koyun, kuzu, keçi, oğlak, sığır, dana, at, domuz, sürüngen
ve benzerlerinin işlenmiş post, deri ve köseleleri (ham olanlar hariç), güderi, rugan ve ruganla
kaplanmış deri ve köseleler, metalize deri ve köseleler, kromlu deri ve benzerleri, bunların
taklitleri, post, deri, kösele ve taklitlerinin kırpıntı, döküntü, talaş, toz ve unları.
İşlenmiş post, deri, kösele ve taklitlerinden (kürkten olanlar hariç) mamul iç ve dış
giyim eşyası (manto, palto, pardösü, ceket, mont, pantolon, etek vb.), şapka, kemer, kravat,
eldiven (koruyucu eldiven dahil), mendil.
(2) Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 6/b sırasında, 18/12/2007 tarihli ve
2007/13007 sayılı Kararnamenin eki İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife
Cetvelinin “4302.19.95.00.19 Diğerleri” pozisyonunda yer alan eşyalardan yalnız sığırların
(bufalo dâhil) dabaklanmış ve aprelenmiş kürkleri yer almaktadır.
5.8.5. Ayakkabılar
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 7 nci sırasında, "Her nevi maddeden
mamul ayakkabı, terlik, çizme ve benzerleri," hükmü yer almaktadır. Aşağıdaki ürünler bu
kapsamda değerlendirilmektedir.
Her nevi maddeden ayakkabılar (spor, kayak vb. dahil), terlikler, botlar, çizmeler (3, 4
ve 6/a sıralarında yer alan maddelerden mamul olanlar dışındaki ayakkabı aksamı hariç).
5.8.6. Çanta, Bavul, Valiz vb. Eşya
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 8 inci sırasında, "Her nevi maddeden
mamul çanta, bavul, valiz ve benzerleri," hükmü yer almaktadır. Aşağıdaki ürünler bu
kapsamda değerlendirilmektedir.
Her nevi maddeden, bavullar, valizler, okul ve evrak çantaları, el çantaları, spor
çantaları, erzak çantaları, sırt çantaları, portföyler, (cüzdan, gözlük kılıfları, dürbün
mahfazaları, fotoğraf makinesi mahfazası, müzik aletleri mahfazaları, silah ve tabanca, bıçak
kılıfları, sigara ve tabaka kutuları mahfazaları ve benzeri mahfazalar hariç).
5.8.7. Halılar ve Diğer Dokumaya Elverişli Maddelerden Yer Kaplamaları
Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 9 uncu sırasında, "Halılar ve diğer
dokumaya elverişli maddelerden yer kaplamaları," hükmü yer almaktadır. Aşağıdaki ürünler
bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Dokumaya elverişli maddelerden el ve makine halıları (duvar halıları dahil), yer
kaplamaları, kilim, sumak, karaman ve benzeri yer döşemeleri, karolar.
Linoleum; bir sıvama veya kaplama maddesinin dokumaya elverişli mesnet üzerine
tatbiki suretiyle elde edilen yer kaplamaları.
5.9. Fason Olarak Yapılan Tekstil ve Konfeksiyon İşlerinde Oran Uygulaması
39
2007/13033 sayılı Kararname eki II sayılı listenin B bölümünün 10 uncu sırasında yer
alan "Fason olarak yapılan tekstil ve konfeksiyon işleri" ne %8 oranında KDV
uygulanmaktadır.
Fason olarak yapılan tekstil ve konfeksiyon işlerinde indirimli KDV oranı
uygulamasına ilişkin olarak 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A/2.1) bölümünde
açıklama yapılmıştır.
Buna göre, tekstil ve konfeksiyon sektöründeki, boyama, apre, baskı ve kasarlama
işlerinde boya ve kimyevi maddelerin, yıkama işlerinde kimyevi maddelerin bu işleri
yaptıranlar tarafından temin edilip bu işleri yapanlara verilmesi halinde indirimli oran
kapsamında işlem yapılacaktır. Ancak, bu işlerde boya ve kimyevi maddelerin fason işi
yapanlar tarafından temin edilip kullanılması halinde yukarıda belirtilen işlere genel vergi
oranı uygulanacaktır.
Bunlar dışında kalan; ütüleme, çözgü, haşıl, dikim, kesim, tıraşlama, zımpara, şardon,
yakma, ram, nakış ve benzeri bütün fason işlerde %8 oranı uygulanacaktır. Bu işlerin, boya ve
kimyevi maddelerin işi yapan tarafından temin edilerek kullanıldığı boyama, apre, kasarlama,
baskı ve yıkama işleri ile birlikte yapılması halinde, %8 ve %18 oranına tabi işler için ayrı
fatura düzenlenmesi veya aynı faturada bu işlerin ayrıca gösterilmesi ve her bir işin bedeli
üzerinden tabi oldukları oranda KDV hesaplanması gerekmektedir.
Ancak, boyama, apre, baskı, kasarlama ve yıkama işleri ile birlikte bir bütün olarak
verilen ve bu işlerden, işlem sürecinin bir parçası olarak ayrıştırılmayan ütüleme,
zımparalama, şardon ve ram gibi hizmetlere de boyama, apre, baskı, kasarlama ve yıkama
işlerinin tabi olduğu KDV oranı uygulanacaktır.
Örneğin; boya ve kimyevi maddelerin işi yapanlar tarafından temin edildiği boyama
işi ile birlikte bir bütün olarak verilen hizmetin parçası olan ram işi de boyama kapsamında
değerlendirilecek ve fatura " Boyama Hizmeti " olarak düzenlenip, hizmetin tamamına % 18
oranında KDV uygulanacaktır. Ancak bu örnekte belirtilen boyama işinin, boya ve kimyevi
maddelerin hizmeti yaptıranlar tarafından temin edilerek yapılması halinde, boyama işi bir
fason hizmet olarak % 8 oranında KDV'ye tabi olacağından, ram işi de hizmetin bütünü
içerisinde % 8 oranında KDV'ye tabi olacaktır.
Öte yandan, ütüleme, çözgü, haşıl, dikim, kesim, tıraşlama, zımpara, şardon, yakma,
ram, nakış ve benzeri işlerden bir veya bir kaçının, boyama, apre, kasarlama, baskı ve yıkama
işlerinin bir parçası olmaksızın verilmesi halinde fason hizmet olarak % 8 oranında KDV'ye
tabi olacaktır.
Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki hizmetlerle ilgili olarak %8 ve %18 oranına tabi
olan işlerin aynı faturada gösterilmesi halinde, uygulanacak KDV oranları itibariyle işler, oran
bazında iki ayrı grupta gösterilebilecek, ancak %8 ve %18 oranı uygulanan işlerin mahiyetine
ilişkin açıklamaya faturada ayrıca yer verilecektir.
5.10. Araçların Tesliminde Oran Uygulaması
2007/13033 sayılı Kararname eki I sayılı listenin 9 uncu sırasında;
"Aşağıda tanımları yapılan motorlu taşıtlardan yalnız "kullanılmış" olanlar,
40
Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 8701.90.50.00.00 Kullanılmış olanlar ile 87.03
pozisyonundaki binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer
motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar ve yarış arabaları dahil).
[(Yalnız binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları, jipler, vb.,
motorlu karavanlar, elektrik, gaz, güneş enerjili vb. motorlu taşıtlar, "8703.10.11.00.00
özellikle kar üzerinde hareket etmek için dizayn edilmiş sıkıştırma ateşlemeli içten yanmalı
pistonlu motorlu olanlar (dizel veya yarı dizel) veya kıvılcım ateşlemeli içten yanmalı
pistonlu motorlu taşıtlar", "8703.10.18.00.00 diğerleri"] [Ambulanslar, mahkum taşımaya
mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla
yapılmış motorlu taşıtlar hariç.]"
ifadesine yer verilmiştir.
2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 1 inci maddesinin (5) no.lu
ayrımında, (I) sayılı listenin 9 uncu sırasında yer alan "kullanılmış" deyiminin 4760 sayılı
Özel Tüketim Vergisi Kanununa göre özel tüketim vergisine tabi olmayan taşıtları ifade ettiği
belirtilmiştir.
87.03 pozisyonunda yer alan eşyaların tanımına ilişkin olarak, 27/7/2005 tarih ve
25888 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 8 Seri No.lu Gümrük Genel Tebliği (Tarife-
Sınıflandırma Kararları) ile 6/2/2010 tarih ve 27485 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2
Seri No.lu Gümrük Genel Tebliğinde (Gümrük Tarife Cetveli Açıklama Notları) de
açıklamalar yapılmış bulunmaktadır.
Buna göre;
5.10.1. 1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki
kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet
ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu
bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örn. yer kaplamaları, havalandırma,
iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük
bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların
bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya
bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar 87.03 pozisyonunda yer almakta olup, binek
otomobiller bu kapsamda değerlendirilmektedir.
87.03 pozisyonunda tanımlanan binek otomobiller ve esas itibariyle insan taşımak
üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtlar (87.02 pozisyonuna girenler hariç) (steyşın vagonlar
ve yarış arabaları dahil) hem insan hem eşya taşıyabilen motorlu araçlar gibi "çok amaçlı
araçları" kapsamaktadır.
Sürücü dahil 10 veya daha fazla kişi taşımaya mahsus motorlu taşıtlar 87.02
pozisyonunda yer almaktadır.
Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları,
itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmış motorlu taşıtlar 87.03 pozisyonunda yer
almakla birlikte, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki I sayılı listenin 9 uncu
sırası haricinde tutulmuştur.
5.10.2. 30/3/2009 tarihinde yürürlüğe giren 2009/14812 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararnamesi ile, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli (I) sayılı listenin 9
41
uncu sırasına 30/3/2009 tarihinden geçerli olmak üzere "8701.90.50.00.00 Kullanılmış
olanlar" ibaresi eklenmiştir.
Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 8701.90.50.00.00 Gümrük Tarife İstatistik
Pozisyonunda, tekerlekli zirai traktörler ve ormancılıkta kullanılan tekerlekli traktörlerin
(motokültörler hariç) kullanılmış olanları yer almaktadır.
5.10.3. Kamyonet türü araçlar genellikle birden fazla koltuk sırasına sahiptirler ve biri
insan taşınmasına mahsus kapalı bir kabin ve eşya taşınmasına mahsus açık veya kapalı bir
alan olmak üzere iki ayrı alandan meydana gelirler. Bununla birlikte, bu tür araçların ikiden
fazla aksı olması veya eşya taşımaya mahsus alandaki azami dahili taban uzunluğunun aracın
dingiller arası mesafesinin % 50’sinden fazla olması halinde, bu araçlar 87.03 pozisyonunda
sınıflandırılmazlar.
5.10.4. Birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araçlar 87.03 pozisyonu
"Armonize Sistem İzahnamesinde" verilen göstergeleri karşılamalıdır. Ancak, arka kısımda
güvenlik teçhizatı ve koltukların yerleştirilmesi için sabit tutturma noktaları ve bağlantı
elemanlarının bulunmadığı birden fazla koltuk sırasına sahip olan panelvan türü araçlar, yolcu
alanı ile yük alanı arasında sabit bir panel veya bariyer ya da yan panellerde pencereleri
bulunsun veya bulunmasın 87.03 pozisyonunda sınıflandırılmazlar.
5.10.5. 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli I sayılı listenin 9 uncu
sırasında, KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen
KDV'yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin, bu araçları tesliminde % 18 oranında KDV
uygulanacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 2008/13426 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesinin 2 nci maddesinde;
KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklenilen KDV'yi
indirim hakkı bulunan mükelleflerin, kiralamak veya çeşitli şekillerde işletmek üzere iktisap
ettikleri ve 31/12/2007 tarihi itibarıyla aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek
otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra teslime konu olması halinde,
bu teslimde % 1 oranında KDV uygulanacağı ifade edilmiştir.
Kullanılmış araçların KDV Kanununun 1/1 maddesi kapsamında ticari mahiyetteki
teslimi veya 1/3-d maddesi kapsamında müzayede yoluyla satışı KDV'ye tabi tutulacaktır.
KDV'ye tabi olacak şekilde satışı yapılan aracın durumunun, yukarıda yapılan açıklamalar
çerçevesinde tespit edilmesinden sonra;
(1) Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 8701.90.50.00.00 Gümrük Tarife İstatistik
Pozisyonunda yer alan kullanılmış tekerlekli zirai traktörler ve ormancılıkta kullanılan
tekerlekli traktörlerin (motokültörler hariç) 30/3/2009 tarihinden itibaren tesliminde %1
oranında KDV hesaplanacaktır.
(2) Aracın 87.03 pozisyonunda yer alan binek otomobili niteliğine haiz olması
durumunda 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesine ekli I sayılı listenin 9 uncu
sırasına istinaden söz konusu aracın satışı %1 oranında KDV'ye tabi olacaktır.
KDV Kanunun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında yüklendiği
KDV’yi indirim hakkı bulunmayan mükelleflerin, kullanılmış binek otomobillerini satın alıp
işletme adına kayıt ve tescil ettirdikten sonra satması halinde, alış sırasında satıcının
durumuna bağlı olarak % 1 veya % 18 olarak ödenen KDV’nin indirim konusu yapılması
42
mümkün olmayıp gider, maliyet veya kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması
gerekmektedir.
Araç sahibinin KDV Kanununun 30/b maddesine göre binek otomobillerinin alımında
yüklendiği KDV'yi indirim hakkı bulunması halinde (araç kiralama, taksi işletmesi gibi) bu
aracın satışında KDV oranı %18 olarak uygulanacaktır. Ancak, binek otomobillerinin
alımında yüklendiği KDV'yi indirim hakkı bulunan mükelleflerin 31/12/2007 tarihi itibariyle
aktiflerinde veya envanterlerinde bulunan binek otomobillerinin iktisap tarihinden itibaren 2
yıl geçtikten sonra teslimi %1 oranında KDV'ye tabi tutulacaktır.
(3) Aracın 87.03 pozisyonunda yer almaması durumunda ise %18 oranında KDV
uygulanacaktır.
Örneğin; 87.04 tarife pozisyonundaki eşya taşımaya mahsus kamyonun kullanılmış
olup olmadığına bakılmaksızın satışında %18 oranında KDV hesaplanacaktır.
Aynı şekilde 87.02 pozisyonunda yer alan otobüs, midibüs ve minibüs gibi araçların
teslimi de %18 oranında KDV'ye tabi tutulacaktır.
(4) Ambulanslar, mahkum taşımaya mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları,
itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmış motorlu taşıtların kullanılmış olanlarının
tesliminde %18 oranında KDV uygulanacaktır.
6. İADE UYGULAMASI
6.1. İmalatçılardan İhraç Kayıtlı Olarak Temin Ettiği Malları İhraç Eden
İhracatçılara KDV İadesi
KDV Kanununun 11 inci maddesi ile ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin
hizmetler KDV’den müstesnadır.
Aynı Kanunun 32 nci maddesine göre, 11 inci madde ile vergiden istisna edilen
işlemlerle ilgili fatura ve benzeri belgelerde gösterilen KDV mükellefin vergiye tabi işlemleri
üzerinden hesaplanan KDV’den indirilecek, vergiye tabi işlemlerin olmaması veya
hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV Maliye
Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre iade edilecektir.
24 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde, faaliyetleri kısmen veya
tamamen iade hakkı doğuran işlemlerden oluşan mükelleflerin iade kapsamına mal ve hizmet
alışları yanında, genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler için ödenen vergilerin
de dahil olduğu, ancak bir vergilendirme döneminde iade edilecek verginin, o dönemdeki iade
hakkı doğuran işlemlere ait genel vergi oranı (%18) ile çarpılması sonucu bulunacak
miktardan fazla olamayacağı belirtilmiştir.
İhraç kaydıyla teslim, sonuçları tamamen ihraç kayıtlı teslim edilen malın ihraç
edilmesine dayalı bir sistemdir. İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edilmemesi halinde,
zamanında alınmayan vergi gecikme zammı ile birlikte imalatçıdan aranmaktadır.
İhraç kayıtlı teslimde; gerek ihracatçının ihraç kayıtlı olarak temin ettiği malı ihraç
ettiği, gerekse imalatçının ihraç kayıtlı teslim ettiği malın ihracatçı tarafından ihraç edildiği,
ihracatçı adına düzenlenen gümrük beyannamesi ile tevsik edilmektedir. İmalatçının terkin
ve/veya iade işlemleri gümrük beyannamesinin ibrazı üzerine sonuçlandırılmaktadır.
43
Malın temini dolayısıyla KDV yüklenimi olmayan ihracatçının ise genel giderler ve
amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (ATİK) bu işleme düşen payın iadesini talep etmesi
mümkün bulunmaktadır. Ancak ihracatçının genel giderler ve ATİK nedeniyle yüklendiği
KDV için iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı, ihracat bedeline genel vergi oranı
uygulanması sonucu hesaplanan tutar ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan
KDV arasındaki farkı aşamayacaktır.
Buna göre, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması suretiyle bu ihracat
nedeniyle iade edilebilecek azami vergi miktarı bulunacaktır. Bu tutardan ihraç kayıtlı teslim
bedeli üzerinden imalatçı tarafından hesaplanan KDV tutarı düşülecektir. Bulunan tutar,
ihracatçı tarafından genel giderler veya ATİK nedeniyle iade konusu yapılabilecek KDV’nin
üst sınırını oluşturacaktır.
6.2 KDV İade Taleplerinde Bazı Belgelerin Elektronik Ortamda Alınması ve
Değerlendirilmesi
KDV mükelleflerinin, Ocak/2010 vergilendirme döneminden itibaren gerçekleşen iade
hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan KDV iade taleplerinin elektronik ortamda alınması
uygulamasına başlanılmış olup, KDV mükellefleri tarafından söz konusu iade taleplerinde
indirilecek ve yüklenilen KDV listeleri ile satış faturaları listesi ve iade için ibrazı istenilen
durumlarda gümrük (çıkış) beyannamesi listesi internet vergi dairesi üzerinden
gönderilmektedir.
Bu uygulama neticesinde, KDV iade talepleri ile ilgili olarak vergi dairelerince daha
önce VEDOP üzerinden manüel olarak yapılan ve oldukça uzun zaman alan kontroller,
Başkanlığımızca hazırlanan KDV İadesi Risk Analizi Projesi ile elektronik ortamda
yapılmakta, mükelleflerin elektronik ortamda gönderdikleri belgeler esas alınarak özet bir
rapor halinde vergi dairelerinin kullanımına sunulmaktadır.
Bu kapsamda KDV mükelleflerinin tamamının, KDV Kanununun;
- (9/1) maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetki kapsamında getirilen sorumluluk
uygulamalarından,
- (19/2) maddesine göre uluslararası anlaşmalarla getirilen istisna uygulamalarından,
- (29/2) maddesi uyarınca indirimli orana tabi işlemlerden,
- 32 nci maddesinde sayılan istisna kapsamındaki işlemlerden
kaynaklanan KDV iade taleplerinde (Kanunun (8/2) maddesi uyarınca fazla ve yersiz
ödenen vergilerin iadesine yönelik talepler hariç), “indirilecek KDV listesi”, “yüklenilen
KDV listesi” ve “satış faturaları listesi” ile iade için ibrazı istenilen durumlarda “gümrük
(çıkış) beyannameleri listesi”ni elektronik ortamda göndermesi gerekmektedir.
KDV iadelerinde aranılan ve elektronik ortamda sistem üzerinden gönderilmesi
gereken “İndirilecek KDV Listesi” ile “Yüklenilen KDV Listesi”nin doldurulmasında aşağıda
belirtilen hususlar dikkate alınacaktır.
(1) Perakende satış fişi veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi kabul edildiği
harcamalara ait KDV tutarlarının indirimi mümkün olduğundan, söz konusu belgeler,
“indirilecek” ve “yüklenilen” KDV listelerine dâhil edilecek, bu belgelerin gider belgesi
olarak kabul edilmediği harcamalara ait KDV ise indirim konusu yapılamayacağından
listelere de alınmayacaktır.
44
(2) Bu listelere, fatura düzenleme limitinin altında kalsa dahi her bir belge ayrı ayrı
kaydedilecektir.
Ancak, Vergi Usul Kanununun 219 uncu maddesinde hükme bağlandığı üzere;
muamelelere ilişkin belgelerin, muhasebe fişlerine kaydedilmesi ve defterlere kayıtların bu
fişler üzerinden yapılması halinde, belgelerin fişlere kaydedilmesi, defterlere kaydedilmesi
hükmündedir. Bu durumda, muhasebe fişlerinde yer alan belgelerin esas defterlere en geç 45
gün içinde işlenmesi gerekmektedir.
Kayıtlarını muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve
parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde; yazar kasa ve perakende
satış fişlerinin adı geçen vesikalar aracılığıyla yasal kayıtlara intikal ettirilmesi halinde; her
bir yazar kasa veya perakende satış fişinin ayrı ayrı listelere girilmesi yerine bu belgelerin
kaydedildiği muhasebe fişi (mahsup fişi), primanota ve bordro bilgilerinin girilmesi yeterlidir.
(3) Aynı mükelleften yapılan alımlar ile aynı mükellefe yapılan satışlar da bu listelere
belge bazında ayrı ayrı girilecektir.
(4) İmalat girdisi fazla olan mükellefler, stoklarını farklı yöntemlere göre takip
etmeleri nedeniyle “Yüklenilen KDV Listesi” nin doldurulmasında sorunlarla
karşılaşmaktadırlar.
Yüklenilen KDV listesi, işlemin bünyesine doğrudan giren KDV tutarları ile işlemle
ilgili olmak kaydıyla genel giderler ve amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) nedeniyle
yüklenilen vergilerin doğruluğunun tespiti amacıyla alınmaktadır.
Yüklenilen KDV listesinin “Bünyeye Giren Mal ve/veya Hizmetin KDV’si” sütunu
ile istenen bilgi, iade talebine konu işlemin bünyesinde yer alan hammadde, yardımcı madde,
mal ve malzeme gibi girdilerle ilgili olarak yüklenilen vergilerin doğruluğunun tespitine
yöneliktir. Aynı zamanda tek belge ile temin edilen girdilerin birden çok iade hakkı doğuran
işlemde kullanılması ve aynı belgenin farklı işlemler için verilen “yüklenilen KDV listeleri”ne
dahil edilmesi durumunda, bu belgeye istinaden iadesi istenilen KDV tutarının belgede yer
alan tutarı aşıp aşmadığı da kontrol edilmektedir.
Dolayısıyla, iade talebinde bulunan mükelleflerin farklı stok takip yöntemleri
izlemesinin bu sütunun doldurulmasında bir önemi bulunmamakta olup, bu durumda da
“Yüklenilen KDV Listesi” elektronik ortamda gönderilecektir.
Ayrıca, yukarıda belirtilen imalatçılar da dâhil olmak üzere iade talep eden
mükellefler, iade için istenen durumlarda, “Yüklenilen KDV Tablosu”nu önceden olduğu gibi
doğrudan vergi dairelerine vermeye devam edeceklerdir.
(5) İade talebine ilişkin olarak ibrazı gereken ve bu listelerin dışında kalan diğer
belgelerin önceden olduğu gibi vergi dairesine doğrudan intikal ettirilmesi gerekmektedir.
(6) Elektronik ortamda alınan indirilecek ve yüklenilen KDV listeleri ile satış
faturaları listesinin ve iade için ibrazı istenen durumlarda gümrük (çıkış) beyannamesi
listesinin, ayrıca kâğıt ortamında verilmesine gerek yoktur. Elektronik ortamda verilen söz
konusu belgelerin, e-beyanname uygulamasında KDV beyannamesi ekinde verilmesine de
gerek bulunmamaktadır.
45
(7) Mükelleflerce e-beyanname ile talep edilen iadelerde, beyanname ekinde aranan
ekler için sistemin otomatik olarak sunduğu basılı olarak alınan "KDV İade Talebine İlişkin
İnternet Vergi Dairesi Liste Alındısı" mükellefin KDV iade talep dilekçesine eklenmek
suretiyle vergi dairesine elden verilmektedir.
Vergi dairelerinin muhasebe birimleri tarafından iade işlemlerinde düzenlenen
muhasebe işlem fişine, elektronik ortamda gönderilen listelerin tamamının eklenmesi yerine
bu listelerin elektronik ortamda bulunduğunu gösteren “İnternet Vergi Dairesi Liste Alındısı”
nın eklenmesi yeterlidir.
(8) KDV iade taleplerinin, elektronik ortamda gönderilenler de dahil, iade için aranan
tüm belgelerin vergi dairesine ibraz edildiği tarih itibarıyla geçerlilik kazanacağı tabiidir.
Belge eksikliği ya da belgelerin muhteviyatındaki eksiklikler nedeniyle yapılamayan
mahsuben iade taleplerinde, 95 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (1.2.) numaralı
bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlem yapılacaktır.
(9) Vergi daireleri, mükelleflerin iade taleplerini, iade için gerekli belgelerin tümü ve
sistem tarafından üretilen “KDV İadesi Kontrol Raporu” çerçevesinde değerlendirerek, ilgili
KDV Genel Tebliğlerinde belirlenen usul ve esaslara göre sonuçlandıracaktır.
(10) Bu listelerin doldurulmasında uyulacak kurallara, “internet vergi dairesi”nden
ulaşılması mümkündür.
7. BEYAN
7.1. İhraç Kayıtlı Teslimlerin Beyanı
İhraç kaydıyla teslimlere ilişkin beyan, teslimin yapıldığı döneme ait 1 No.lu KDV
Beyannamesinin "Tevkifat Uygulanmayan İşlemler" ile "İhraç Kaydıyla Teslimlere İlişkin
Bildirim" tablolarına dahil edilmek suretiyle yapılmaktadır.
"Tevkifat Uygulanmayan İşlemler" tablosuna yapılan kayıt ile bu teslimler üzerinden
hesaplanan KDV nin beyanı sağlanmakta, "İndirimler ve İhraç Kaydıyla Teslimler"
kulakçığının "İhraç Kaydıyla Teslimlere İlişkin Bildirim" tablosunda yapılan kayıt neticesinde
de "Tecil Edilebilir KDV", "Tecil Edilecek KDV" ve "İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade
Edilecek Tecil Edilemeyen KDV" tutarları belirlenmektedir.
İhraç kaydıyla teslimlerde tecil edilemeyen KDV nin iadesi, ihracatın gerçekleştiği
dönemde yapılabilmekte, ihracatın kısmen gerçekleşmesi halinde, gerçekleşen kısma isabet
eden tutar iade edilmektedir.
95 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (4.1.) bölümünde, ihracatın gerçekleştiği dönem
beyannamesinin herhangi bir satırına, bu şekilde hesaplanacak iade tutarının yazılmayacağı
açıklanmıştır.
Bu durumda, iade işlemi aşağıdaki şekilde gerçekleştirilecektir:
- Mükellefler, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların kısmen veya tamamen ihraç
edilmesi halinde, iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle vergi dairesine başvurarak ihracatı
gerçekleşen kısma isabet eden tutarın nakden veya mahsuben iadesini talep edeceklerdir.
46
- Vergi dairesi beyanname verilmesini beklemeden talebi değerlendirerek genel
hükümler çerçevesinde talebi sonuçlandıracaktır. Red ve iade, ihraç kaydıyla teslimin
yapıldığı dönem beyannamesine dayandırılacaktır.
- Mükellef, bu iade tutarını hiçbir beyannamede göstermeyecektir. İhraç kaydıyla
teslimin gerçekleştiği dönem beyannamesinin "İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade
Edilecek Tecil Edilemeyen KDV" satırında bir tutar yer alması ve iade başvurusunun gerekli
belgelerle birlikte usulüne uygun olarak yapılması, iade talebinin yerine getirilmesi için
yeterlidir.
İade, beyanname dışında gerçekleştirileceğinden, ihracatın gerçekleştiği tarihten sonra
ortaya çıkacak bu iade talebine ait tutarın herhangi bir beyannameye dahil edilmesinin,
mükerrer iadeye ve dolayısıyla cezalı tarhiyatlara yol açabileceği hususuna dikkat edilmelidir.
7.2. Kredi Kartı ile Yapılan Tahsilatların Beyanı
Kredi kartı, satışa konu mal veya hizmetin bedelinin tahsilinde kullanılmakta olup,
kredi kartıyla yapılan tahsilatın, işletme tarafından yapılan bir mal satışı veya sunulan hizmete
ilişkin olduğu kabul edilir. Buna göre fatura, mükellefler tarafından yapılan tahsilata değil,
KDV uygulamasında tahsilatın ait olduğu teslim veya hizmetin Vergi Usul Kanununda
belirtildiği şekilde belgelendirilmesine yönelik olarak düzenlenmektedir.
KDV Kanununun 42 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlığımızca şekil
ve muhtevası belirlenen 1 No.lu KDV Beyannamesinde, bir vergilendirme döneminde
gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere ait bedelin kredi kartı ile tahsil edilen kısmı,
beyannamenin (Sonuç Hesapları - Diğer Bilgiler - Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve
Hizmetlerin Katma Değer Vergisi Dahil Karşılığını Teşkil Eden Bedel) satırına yazılacaktır.
KDV beyannamesinde istenilen bu bilgi, verginin tarh ve tahakkuku ile ilgili olmayan
denetim amaçlı bir bilgidir. Bu satırda vergiyi doğuran olayın gerçekleşip gerçekleşmediğine
bakılmaksızın bir vergilendirme döneminde kredi kartı ile yapılan tahsilatlar gösterilecektir.
Bu satırda yer alan tutarların Beyannamenin “Sonuç Hesapları” kulakçığındaki “Teslim ve
Hizmetlerin Karşılığını Teşkil Eden Bedel” ile uyum göstermemesi ve bu hususun vergi
dairesince mükellefe sorulması durumunda, farklılığın;
- Farklı vergi oranına tabi teslim ve hizmet bedelleri ile vergiye tabi olmayan veya
vergiden istisna edilen işlemler,
- İlgili firma veya kurumlar adına pos cihazı ile yapılan (elektrik, su, telefon, faturaları
vb.) tahsilatlar,
- Avans ödemeleri,
- Vergisi önceden beyan edilmiş işlemlerin sonraki taksitlerinin kredi kartı yoluyla
tahsilatı,
- Dağıtım ve kurye hizmetleri verilen müşterilerle yapılan sözleşmeler kapsamında
dağıtımı yapılan ürünlerin satış bedellerinin tahsilatı,
- özel matrah uygulaması kapsamında önceki aşamada vergilendirilen işlemler,
- Eczanelerce SGK adına tahsilatı yapılan hasta katılım payları,
47
- Firma adına kayıtlı pos cihazları kullanılarak bayi veya üye işyerlerince yapılan
satışlara ait tahsilatların bayi veya üye işyeri alacağına kaydedilmeksizin doğrudan firma
hesaplarına aktarılması
gibi sebeplerden kaynaklandığının izah gerekçesi olarak gösterilmesi mümkündür.
Başka kurum ve firmalar adına tahsilat işlemleri yapmak suretiyle verilen bu tür
hizmetler karşılığı alınan komisyon, prim gibi bedeller üzerinden KDV hesaplanarak beyan
edilecektir.
Öte yandan, uyumsuzluğun makul sebeplerle izah edilememesi halinde ilgili
mükellefler hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı tabiidir.
7.3. Düzeltme Beyanı
KDV mükellefleri tarafından geçmiş vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bir
düzeltme beyannamesi verilmesi halinde, en son KDV beyannamesi de dahil olmak üzere
aradaki tüm KDV beyanlarının buna göre düzeltilmesi gerekmektedir.
Ancak, düzeltme beyannamesinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine
ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde
ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi
verilmesine gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür durumlarda düzeltmenin yapıldığı
vergilendirme dönemi ile en son vergilendirme dönemine ilişkin, düzeltme beyannamesi
verilmesi yeterli olacaktır.
8. DİĞER HUSUSLAR
8.1. İndirilemeyecek KDV
KDV Kanununun 30 uncu maddesine göre;
a) Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve
hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri
içinde yer alan KDV,
b) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli
şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere işletmelere ait binek
otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen KDV,
c) Deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan
ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV,
d) Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul
edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV
mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemez.
8.1.1. Vergiye Tabi Olmayan veya Vergiden İstisna Edilmiş Bulunan İşlemlerle
İlgili KDV
48
KDV Kanununun 30/a maddesine göre, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna
edilmiş bulunan işlemlerle ilgili yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılması mümkün
bulunmamaktadır.
8.1.1.1. Vergiye Tabi Olmayan İşlemlere İlişkin Yüklenilen KDV
KDV Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest
meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu; 6 ncı
maddesinde de işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye’de
bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını
ifade ettiği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsama girmeyen, yani vergiye tabi olmayan teslim
ve hizmetler nedeniyle yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamamaktadır. Örneğin;
- Yurt dışındaki malların Türkiye’ye getirilmeksizin yine yurt dışına satışı yoluyla
yapılan transit (doğrudan) ihracat işlemi,
- Türkiye’de KDV mükellefi olan bir firmanın yabancı bir ülkede yer alan fabrikasında
üretilen malların yurt dışında satışı,
- Yurt dışındaki hava yolu firmalarına yurt dışında yolcu taşımak üzere yapılan uçuş
hizmetleri,
- Yurt dışına çıkartılan kamyon, iş makinesi, tarım makinesi vb. araçların yine yurt
dışındaki kişi ve kurumlara kiralanması,
- Türkiye’de mükellef olan avukatın yurt dışında görülen bir davada müvekkilini
temsil etmesi,
- Türk inşaat firmasının yurt dışında otoyol inşaatı yapması,
- Türkiye’de mukim bir inşaat firmasının yurt dışında yaptığı inşaatlara ilişkin bakım,
onarım, montaj gibi hizmetlerin Türkiye’de mukim başka bir firma tarafından yurt dışında
yapılması
gibi işlemler KDV’ye tabi olmadığından, bu işlemler nedeniyle Türkiye’de KDV
ödenmiş olması halinde, verginin konusuna girmeyen bu işlemlere ait yüklenilen KDV
indirim konusu yapılamayacaktır.
Öte yandan, bu işlemler KDV’nin konusuna girmediğinden, ihracat veya transit
taşımacılık istisnası gibi herhangi bir istisna kapsamında değerlendirilmek suretiyle KDV
iadesi talep edilmesi de mümkün değildir.
8.1.1.2. Vergiden İstisna Edilmiş İşlemlere İlişkin Yüklenilen KDV
KDV Kanununun 11, 13, 14, 15 ve 17/4-s maddeleri ile 17/4-c, 17/4-r (kısmi olarak),
17/4-t, geçici 12 ve geçici 23 üncü maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan
işlemler dışında vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili yüklenilen vergilerin
indirimi mümkün bulunmamaktadır. Örneğin;
- Kanunun 17/1 maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her
türlü mal teslimi ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen vergiler indirim konusu
yapılamayacaktır. Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığına bağışlanacak hastanelerin veya Milli
49
Eğitim Bakanlığına bağışlanacak okulların inşası nedeniyle yüklenilen KDV veya kamu
menfaatine yararlı bir derneğe, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakfa yapılan
ayni bağışlarla ilgili yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
- Tarım Müdürlükleri Döner Sermaye İşletmeleri veya Tarımsal Kalkınma
Kooperatifleri tarafından tarımı yaymak, ıslah ve teşvik amacıyla zirai araştırmalar, arazi ıslah
çalışmaları yapılması; tohumluk, fidan, damızlık hayvan teslimleri Kanunun 17/1-a maddesi
gereğince KDV’den istisna olduğundan, bu teslimlerle ilgili alış vesikalarında gösterilen veya
bu ürünlerin maliyetleri içinde yer alan KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün
bulunmamaktadır.
- Kamu menfaatine yararlı bir derneğe ait sağlık biriminin KDV’den müstesna olan
sağlık hizmeti ifaları ile ilgili olarak yüklenmiş olduğu KDV indirim konusu
yapılamayacaktır.
- Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterenler tarafından verilen bazı yazılım
hizmetleri dolayısıyla yüklenilen KDV, ürettikleri yazılımı Türkiye’de satmaları kaydıyla
indirim konusu yapılmayacaktır. Ancak, söz konusu yazılım hizmetinin yurt dışındaki bir
müşteriye verilmesi halinde Kanunun 11 ve 12 nci maddeleri kapsamında KDV istisnası
uygulanacak, Kanunun 32 nci maddesine göre bu işlem nedeniyle yüklenilen KDV indirim
konusu yapılabilecek, indirilemeyen KDV ise iade edilebilecektir.
- 2863 sayılı Kanun kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve,
restorasyon ve restitüsyon projelendirmelerinden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri
ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak teslimler KDV’den istisna olup, istisna
kapsamına giren işlemleri yapanların bu işlemler nedeniyle yüklendikleri KDV’yi indirim
konusu yapması mümkün bulunmamaktadır.
- Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan
iktisadi işletmelerin arsa ve iş yeri teslimi KDV’den istisna olduğundan, bu teslimler
nedeniyle yüklenilen vergiler indirim konusu yapılamayacaktır.
8.1.2. Binek Otomobillerinin Alımında Ödenen KDV
KDV Kanununun 30/b maddesi hükmüne göre, faaliyetleri kısmen veya tamamen
binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla
kullandıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV hariç olmak üzere, KDV
mükelleflerinin binek otomobili alımında yüklendikleri KDV’nin indirimi mümkün
bulunmamaktadır.
KDV uygulaması bakımından binek otomobili kapsamına giren araçlar, bu Sirkülerin
(5.10) bölümünde yapılan açıklamalara göre belirlenecektir.
Bu çerçevede, gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmecisi, sürücü kursu ve
otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleri ile ilgili satın aldıkları binek
otomobilleri nedeniyle ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir. Bu mükelleflerin binek
otomobilinin alış belgesinde gösterilen KDV, ait olduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, ilgili
belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, bu araçların fiilen
faaliyette kullanılmaya başlanılıp başlanılmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir.
50
Örneğin; mükellef tarafından araç kiralama faaliyetinde kullanılmak üzere Ocak/2010
döneminde satın alınan araç nedeniyle ödenen KDV, bu dönemde aracın kiralanıp
kiralanmadığına bakılmaksızın indirilebilecektir.
Binek otomobili işletmeciliği ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın
aldıkları binek otomobillerinin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirim konusu
yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Örneğin;
- Otomobil kiralama şirketinin kiralama amacı dışında şirketin kendi ihtiyacı için
aldığı otomobil (örneğin; genel müdüre veya personele tahsis edilen otomobil vb.) nedeniyle
yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
- A Oto Servis ve Ticaret A.Ş. nin test sürüşü aracı olarak aktifine kaydettiği binek
otomobiline ait yüklenilen KDV’yi indirim konusu yapması mümkün değildir.
Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 87.04 tarife pozisyonunda belirtilen taşıtların sonradan
değişiklik yapılarak binek otomobiline dönüştürülmesi durumunda, bu taşıtların iktisabında
yüklenilen KDV ile binek otomobiline dönüşüm nedeniyle oluşacak ÖTV farkı üzerinden
hesaplanacak KDV indirim konusu yapılamayacaktır. Taşıtın alımında indirim konusu yapılan
KDV ise, dönüşüm işleminin yapıldığı dönemde indirim hesaplarından çıkarılarak “İlave
Edilecek KDV” olarak beyan edilecektir.
8.1.3. Zayi Olan Mallara Ait KDV
KDV sisteminde alış belgelerinde gösterilen verginin indirilmesi, bu malların satışı
sırasında mala eklenen değerin vergilendirileceği düşüncesine dayanmaktadır. 1 Seri No.lu
KDV Genel Tebliğinde, zayi olan mallar için satış ve dolayısıyla yaratılan bir katma değer
olmayacağından, bu mallara ilişkin alış vesikalarında gösterilen verginin indirilmesinin, zayi
olan mallar üzerindeki vergi yükünü tamamen ortadan kaldıracağı; bu nedenle, Kanunun 30/c
maddesi uyarınca, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen KDV’nin mükellefin
vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyeceği belirtilmiştir.
Öte yandan aynı bentte, deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle
mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan mallar nedeniyle yüklenilen
vergilerin indirimine olanak tanınmaktadır.
Örneğin; sel felaketi nedeniyle bir şirketin deposunda yer alan malların zayi olması
veya Maliye Bakanlığınca yangın sebebiyle mücbir sebep ilan edilen yerde olması koşuluyla,
yangın nedeniyle malların kullanılamaz duruma gelmesi halinde bu mallara ilişkin yüklenilen
vergiler indirim konusu yapılabilecektir.
Buna karşılık Maliye Bakanlığınca yangın sebebiyle mücbir sebep ilan edilmediği
sürece, yangın sonucu zayi olan mal nedeniyle yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılması
mümkün değildir. Örneğin, ithal edilen malların depolandığı antrepolarda çıkan yangın
sonrasında Maliye Bakanlığınca mücbir sebep ilan edilmediği takdirde, zayi olan malların
ithalinde ödenen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
8.1.3.1. Malların Zayi Olması Sonucu Meydana Gelen Kayıplar
51
113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde, kullanım süresi geçen veya
kullanılamayacak hale gelen malların zayi olan mal olarak değerlendirileceği, KDV
Kanununun 30/c maddesine göre mükelleflerce bu malların iktisabında yüklenilen KDV’nin
indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Bu çerçevede;
- İmalatta kullanılmak için alınan ancak imalata girmeden eskime, bozulma, çürüme,
çatlama vb. nedenlerle kullanılamaz hale gelen ve bu nedenle imalatta veya ambalajlamada
kullanılabilme vasfını yitiren hammadde ve malzeme ile ambalaj maddeleri,
- Son kullanma tarihinin geçmesi, çeşitli kimyasallar içerdiğinin tespit edilmesi gibi
nedenlerle kanunen tekrar satılması mümkün olmayan ve imha edilen bisküvi, çikolata,
konserve gibi gıda ürünleri,
- Sağlık Bakanlığınca kullanımının yasaklanması nedeniyle imha edilen ilaçlar ile
kullanım süresi içinde formül hatası bulunan, miadının dolması veya hasar görmesi nedeniyle
kullanılamaz hale gelmiş, üretimden kalkmış, insan sağlığını tehdit eden ilaçlar,
- Hatalı dikim, renk farklılığı, leke ve benzeri nedenlerle ya da şirket politikası gereği
satışı mümkün olmadığından imha edilen mallar,
- Kullanım ömrünü tamamladığı için imha edilen araç lastikleri
için yüklenilen KDV indirim konusu yapılamayacaktır.
8.1.3.2. Malların Değerinin Düşmesi Sonucu Meydana Gelen Kayıplar
Malın tamamen yok olmaması, ancak değerinde önemli derecede düşüklük meydana
gelmesi halinde malın zayi olması hükümleri geçerli olmayacaktır. Bu durumda malların zayi
olması değil, düşük bedelle veya zararına satışı söz konusu olacağından, bu malların iktisabı
dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu yapılabileceği tabiidir.
Örneğin;
- Üretim esnasında renginde problem olan giyeceklerin,
- Yangın sonucu tamamen yok olmayan ve ekonomik değeri olan yedek parça ve
malzemelerin
daha düşük bir fiyatla satılması halinde, bunlar nedeniyle yüklenilen KDV’nin tamamı
indirim konusu yapılabilecektir.
8.1.3.3. Fire Sonucu Meydana Gelen Kayıplar
Fire, bir malın imalat sürecinde veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı içinde
uğradığı fiziksel kayıp olarak tanımlandığından, imalat sırasında veya sonrasında meydana
gelen firelerin zayi olan mal kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu
durumda, daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin de düzeltilmesine gerek yoktur. Ancak,
yasal düzenleme veya ilgili mesleki kuruluşlar tarafından belirlenen fire miktarını aşan
kayıplara ilişkin giderlerin, Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde
52
indiriminin kabul edilmemesi halinde, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin de indirim
konusu yapılması mümkün değildir.
Örneğin;
- Akaryakıtın depolanması sırasında ortaya çıkan ve ilgili kuruluşlar tarafından
belirlenen oranlar dahilindeki kayıplar,
- Balık çiftliklerinde balık üretimi esnasında pazarlama aşamasına ulaşıncaya kadar
geçen süreçte, balık üretim ve besleme firesi olarak oluşan balık ölümleri,
- Tavuk çiftliklerinde, üretimin doğal sonucu olarak ortaya çıkan kayıplar,
- Hazır giyim eşyası dikiminde veya ayakkabı yapımında üretim sürecindeki kesme,
biçme, dikme gibi işlemlerin doğal sonucu olarak ortaya çıkan kayıplar
fire olarak değerlendirilmekte olup, bunlara ilişkin olarak yüklenilen KDV indirim
konusu yapılabilecektir.
8.1.4. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına Göre Kazancın Tespitinde İndirimi
Kabul Edilmeyen Giderler Dolayısıyla Ödenen KDV
KDV Kanununun 30/d maddesi uyarınca, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre
kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen (kanunen kabul edilmeyen) giderler dolayısıyla
ödenen KDV indirim konusu yapılamamaktadır. Buna göre, faaliyetin yürütülmesi için gerekli
olan giderler dışında kalan, işle ilgili bulunmayan veya işletme sahibinin özel tüketimine
yönelik harcamalar niteliğinde bulunan ve sair kanunen kabul edilmeyen giderlere ilişkin
belgelerde gösterilen KDV, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den
indirilemeyecektir.
Bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak aşağıdaki örnekler verilebilir:
- Kiralama yoluyla edinilen veya işletmede kayıtlı olan; yat, kotra, tekne, sürat teknesi
gibi motorlu deniz taşıtları ile uçak, helikopter gibi hava taşıtlarından işletmenin esas faaliyet
konusu ile ilgili olmayanların giderleri ve amortismanları, kazancın tespitinde indirim olarak
dikkate alınmadığından, bu giderler dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim konusu
yapılması mümkün değildir.
- Serbest meslek faaliyetini sürdürmek amacıyla satın alınan taşınmazın bir kısmının
konut, bir kısmının iş yeri olarak kullanılması durumunda, söz konusu taşınmazın envanter
defterine veya amortisman listelerine kaydedilmesi şartıyla amortisman giderlerinin yarısı
gider olarak yazılabileceğinden, taşınmaz nedeniyle yüklenilen KDV’nin de sadece yarısı
indirim konusu yapılabilecektir.
- Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri
giderler ile transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançların kurum
kazancının tespitinde indirim konusu yapılması kabul edilmediğinden, bu giderler dolayısıyla
ödenen KDV’nin de indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
8.1.5. KDV mükelleflerinin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den,
ithal ettikleri mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen veya kendilerine yapılan teslim ve
hizmetler üzerinden hesaplanan KDV indirilebilmektedir.
53
Ancak, Kanunun 30 uncu maddesi kapsamındaki durumlara ilişkin olarak yüklenilen
KDV indirim konusu yapılamamaktadır. İndirim konusu yapılmayan bu vergiler, Gelir ve
Kurumlar Vergisi Kanunları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru
olarak dikkate alınabilmektedir. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları uyarınca indirimi kabul
edilmeyen giderler nedeniyle yüklenilen KDV ise, gider veya maliyet unsuru olarak değil,
kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmaktadır.
Zayi olan mallarda olduğu gibi indirilemeyecek KDV koşulları sonradan oluşmuş ve
yüklenilen KDV’nin daha önce indirim konusu yapılmış olması durumunda, bu tutarların
indirilemeyecek KDV haline dönüştüğü vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV
Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmesi suretiyle indirim hesaplarından
çıkarılması gerekmektedir.
8.2. Taşınmaz Teslimlerinde KDV Uygulaması
KDV Kanununun 1 inci maddesine göre taşınmazların;
- Ticari, sınai, zirai, mesleki faaliyet kapsamındaki teslimleri,
- Bu faaliyetler kapsamına girmese dahi müzayede mahallerindeki satışları
KDV’nin konusuna girmektedir.
Bu hükümler çerçevesinde, ticari nitelik taşımayan veya en az iki isteklinin katılımı
suretiyle müzayede yoluyla yapılmayan taşınmaz satışları KDV’nin konusuna girmediğinden
vergiye tabi bulunmamaktadır.
KDV oranları, KDV Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak
30/12/2007 tarih ve 26742 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar
Kurulu Kararnamesi ile Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için
%1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, bu listelerde yer almayan vergiye
tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.
Söz konusu Kararname eki (I) sayılı listenin 11 inci sırasında "Net alanı 150 m2 ye
kadar konut teslimleri" ibaresi yer almaktadır. Bu itibarla, KDV’ye tabi taşınmaz
teslimlerinde KDV oranı, net alanı 150 m² yi aşmayan konutlar için %1, 150 m2 yi aşan
konutlar ile m2 sınırlaması olmaksızın diğer bütün taşınmazlar için %18 dir.
Öte yandan, KDV Kanununun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının;
- (p) bendinde, Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi,
kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri,
- (r) bendinde, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı
suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler
KDV den müstesnadır. Ancak, Kanunun 17/4-r maddesindeki istisna hükmü, istisna
kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları
taşınmaz ve iştirak hissesi teslimleri için geçerli değildir.
54
Ayrıca, 5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile KDV Kanununun 17/4-
k maddesinde yer alan “konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri” ibaresi madde
metninden çıkarılmış; 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici
28 inci maddede de, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten (3/7/2009) önce bina inşaat
ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerince üyelerine yapılan konut teslimleri KDV’den
müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir.
8.2.1. Müzayede Yoluyla Yapılan Taşınmaz Satışları
İcra daireleri, mahkeme satış memurlukları, belediyeler ve diğer kamu veya özel
hukuk tüzel kişileri tarafından müzayede yoluyla yapılan taşınmaz (konut veya daire, iş yeri,
arsa, arazi) satışları ile taşınmaz niteliğini haiz diğer mal ve hakların satışı KDV Kanununun
1/3-d maddesine göre KDV’ye tabidir.
Müzayede yoluyla satılan net alanı 150 m2 ye kadar konutlar %1 oranında KDV’ye
tabidir. 150 m2 lik alanın hesabında 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (E) bölümünde
açıklandığı gibi, genel olarak duvar yüzlerinde 2,5 cm sıva bulunduğu kabul edilerek, proje
üzerinde gösterilmiş bulunan kaba yapı boyutlarının her birinden 5 er cm düşülecektir.
Ancak, konutlarda kapı ve pencere şeritleri, duman ve çöp bacası çıkıntıları, ışıklıklar
ve hava bacaları, karkas binalardaki kolonların duvarlardan taşan dişleri, bir konuttaki
balkonların veya arsa zemininden 0,75 m den yüksek terasların toplamının 2 m2 si, çok katlı
binalarda yapılan çekme katların etrafında kalan ve ticaret bölgelerinde zemin katların komşu
hududuna kadar uzaması ile meydana gelen teraslar, çok katlı binalarda genel giriş, merdiven,
sahanlıklar ve asansörler, iki katlı tek ev olarak yapılan konutlarda iç merdivenlerin altında
1,75 m yüksekliğinden az olan yerler, bodrumlarda konut başına bir adet, konutun bulunduğu
bina dışında konut başına 4 m2 den büyük olmamak üzere yapılan kömürlük veya depo,
kalorifer dairesi, yakıt deposu, sığınak, kapıcı ve kalorifer dairesi, müşterek hizmete ayrılan
depo, çamaşırlık, bina içindeki garajlar ile bina dışında konut başına 18 m2 den büyük
olmamak üzere yapılan garajlar net alan dışında kalacaktır.
Bina dışındaki kömürlük ve depoların 4 m2 yi, garajların 18 m2 yi aşan kısmı ait
oldukları konutun net alanına dahil edilecektir.
Satılan konutun bahçeli olması halinde 150 m2 lik alanın hesabında ilke olarak bahçe
göz önünde bulundurulmayacak, konutun bağımsız olarak kullanılmaya esas her bir bölümü
tek başına dikkate alınacaktır. Konutu çevreleyen arsa ve arazi, bu konutla birlikte
değerlendirilecek ve konutun tabi olduğu oranda KDV’ye tabi olacaktır. Konutla birlikte
değerlendirilecek arsa ve arazinin büyüklüğü ise mahalli örf ve adete göre tespit edilecektir.
Tapu sicilinde bahçeli ev, bahçeli konut gibi ibarelerle kayıtlı taşınmazların üzerinde
fiilen ve kullanılabilir halde konut bulunmaması halinde, bu taşınmazların konut olarak
nitelendirilmesi mümkün olmadığından, arsa veya arazi sayılmak suretiyle genel oranda
(%18) KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir. Öte yandan, tapu sicilinde arsa ve arazi olarak
kayıtlı bulunan taşınmazların üzerinde kullanılabilir halde konut olduğu takdirde de bu satışın
yukarıdaki açıklamalara göre konut sayılacağı tabiidir.
Örnek 1:
İzale-i şüyu (paydaşlığın giderilmesi) talebiyle açılan bir davada, görevli ve yetkili
mahkeme tarafından 145 m2 toplam alanı olan 650 m2 bahçesi bulunan 2 katlı ahşap evin
55
satılmasına karar verilmiştir. Satışa konu evin her bir katının bağımsız bölüm olarak
kullanılma imkanı yoktur.
Mahkemenin kararına göre yapılacak bu satış işlemi, KDV Kanununun 1/3-d maddesi
uyarınca KDV ye tabidir. Mahkeme satış memurluğunca 650 m2 bahçenin mahalli örf ve
adete göre evle birlikte değerlendirilmesi halinde, evin net alanı da 150 m2 yi geçmediğinden
satış bedeli üzerinden %1 oranında KDV hesaplanıp beyan edilecektir. Söz konusu bahçenin
bu kapsamda değerlendirilmemesi ve ev ile bahçe bedelinin ayrıştırılması halinde, ev ve
bahçe ayrı ayrı dikkate alınarak vergilendirilecektir. Bu ayrıştırmanın yapılmaması halinde ise
satılan taşınmaza %18 oranında KDV uygulanacaktır.
Diğer taraftan, bu tür satışlarda, alıcının paydaşlardan birisi olması halinde, bu kişiye
düşen pay bakımından teslimin olmadığı dikkate alınarak, söz konusu paya düşen bedelin
toplam satış bedelinden düşülmesi gerekmektedir.
Örnek 2:
Bir mahkeme tarafından, tapu sicilinde 120 m² kargir ev olarak kayıtlı bulunan
kullanılamaz haldeki taşınmazın açık artırma yoluyla satılacağı duyurulmuştur.
Taşınmaz teslimlerinde teslime konu taşınmazın işlem tarihi itibariyle geçerli fiili
durumunun dikkate alınması gerekmektedir. Yukarıdaki örnekte belirtilen taşınmaz tapuda
“kargir ev” olarak görünmekle birlikte, evin teslim tarihi itibariyle kullanılamaz halde olması
nedeniyle, müzayede yoluyla yapılan bu satış konut değil, arsa teslimi olarak kabul edilecek
ve genel oranda vergiye tabi tutulacaktır.
Diğer taraftan, konut olarak projelendirilen, inşaat ruhsatı da konut olarak alınan
inşaatların henüz tamamlanmadan arsa payı veya kat irtifakı üzerinden satışları, konut
sayılacak ve net alanı dikkate alınarak yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde KDV’ye tabi
tutulacaktır.
8.2.2. Konut Yapı Kooperatiflerinin Üyelerine Konut Teslimi
5904 sayılı Kanun 13 üncü maddesinin (b) bendi ile KDV Kanununun 17/4-k
maddesinde yer alan ‘‘konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri'' ibaresi madde
metninden çıkarılmış; 5904 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle KDV Kanununa eklenen geçici
28 inci maddede de, ‘‘Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bina inşaat ruhsatı almış
olan konut yapı kooperatiflerince, üyelerine yapılan konut teslimleri KDV’den müstesnadır.”
hükmüne yer verilmiştir.
Konuya ilişkin olarak 113 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin 4 üncü bölümünde gerekli
açıklamalar yapılmıştır.
Bu çerçevede, 5904 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 3/7/2009 dan önce bina inşaat
ruhsatı almış olan konut yapı kooperatiflerinin üyelerine yapacakları konut teslimleri, m2
büyüklüğüne bakılmaksızın KDV’den istisna olacaktır. Ancak, 3/7/2009 tarihinden sonra
inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerinin net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri %1,
diğer taşınmaz teslimleri ile 150 m2 nin üzerindeki konut teslimleri ise %18 oranında KDV’ye
tabi tutulacaktır.
56
Öte yandan, 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı almış olan konut yapı
kooperatiflerinin üyeleri dışındaki kişilere yapacakları konut dahil taşınmaz satışları Kanunun
istisna ve oran hükümleri de dikkate alınarak KDV’ye tabi tutulacaktır.
8.2.3. Hazine Tarafından Yapılan Taşınmaz Satışları
KDV Kanununun 17/4-p maddesi ile Hazinece yapılan taşınmaz teslimleri ve
kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri KDV’den
müstesnadır. Bu hükümdeki “Hazine” ibaresi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanununun eki (I) sayılı cetvelde yer alan kurum ve kuruluşları kapsamaktadır.
Buna göre, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I) sayılı
cetvelde yer alan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacak taşınmaz satış ve kiralamaları ile
irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri KDV’den istisna olacaktır. Bu
çerçevede, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından müzayede suretiyle
yapılacak taşınmaz satışları da bu madde kapsamında değerlendirilecektir. Buna karşılık, aynı
Kanunun eki (II) sayılı cetveldeki özel bütçeli idarelerin, (III) sayılı cetveldeki düzenleyici ve
denetleyici kurumların ve (IV) sayılı cetveldeki sosyal güvenlik kurumlarının müzayede
yoluyla gerçekleştirecekleri taşınmaz satışları, KDV Kanununun 17/4-p maddesi kapsamında
değerlendirilmeyecek ve genel hükümler dahilinde KDV’ye tabi tutulacaktır.
Hazinenin taşınmaz satışlarının yanı sıra taşınmaz kiralamaları, irtifak hakkı tesisi,
kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri de KDV’den müstesnadır.
Örnek 3:
Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü, tapu sicilinde Maliye Hazinesi adına
kayıtlı beş adet taşınmazı ihale yoluyla satışa çıkarmıştır.
Bu satış işlemi, KDV Kanununun 17/4-p maddesine göre vergiden müstesnadır.
Örnek 4:
Orman Genel Müdürlüğü, Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki bir taşınmazı ihale
yoluyla satacaktır.
5018 sayılı Kanunun eki (II) sayılı cetveldeki özel bütçeli idareler arasında sayılan ve
madde metnindeki Hazine kapsamına girmeyen Orman Genel Müdürlüğü tarafından
yapılacak bu satış işlemi, Kanunun 17/4-p maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek ve
KDV Kanununun oran ve diğer istisna hükümleri de dikkate alınarak işlem yapılacaktır.
8.2.4. İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı
KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il
özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.
Bu hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışı KDV
den müstesnadır. Bu satışların müzayede suretiyle yapılması halinde de istisna uygulanacaktır.
57
Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların,
bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından,
taşınmazların ticaretini yapan kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir
organizasyon içinde satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları
mümkün değildir.
Örnek 5:
Bir Belediye yirmi beş yıl önce iktisap ettiği bir arsayı açık artırma yoluyla satışa
çıkarmıştır.
Belediyenin bu satış işlemi KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV’den
müstesnadır.
Örnek 6:
İl Özel İdaresi, 1975 yılında inşa ettirdiği ve o tarihten bu yana da bölümler halinde
kiraya verdiği bir işhanının sinema, düğün ve konferans salonları ile büro olarak kullanılan
yirmi ayrı bölümünü ihale yoluyla satışa çıkarmıştır.
İl Özel İdaresi adına kayıtlı bulunan muhtelif sayıda taşınmazın devamlılık arz edecek
şekilde satışı ticari faaliyet sayılacağından, bu faaliyetler nedeniyle adı geçen il özel idaresine
bağlı iktisadi işletme oluşacaktır. Bu iktisadi işletme tarafından ticareti yapılan taşınmazların
satışı, müzayede yoluyla yapılsa dahi Kanunun 17/4-r maddesindeki istisna hükmü
kapsamında değerlendirilmeyecek ve genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.
Finansal kiralamaya konu taşınmazların mülkiyetinin, sözleşme süresi sonunda kiracı
şirket tarafından iktisap edilmesinin öngörülmüş olması halinde, bu taşınmazın kiracı şirket
tarafından satışında Kanunun 17/4-r maddesindeki “kurumların aktifinde iki tam yıl süreyle
bulunma” koşulunun gerçekleşmesinde taşınmazın kiracı şirket tarafından iktisap edildiği
tarih esas alınacaktır.
8.2.5. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar gereğince;
- İcra daireleri ile mahkeme satış memurlukları tarafından müzayede yoluyla yapılan
taşınmaz satışları KDV’ye tabidir. Bu satışlarda KDV Kanununun istisna ve oranlara ilişkin
hükümleri geçerlidir. Dolayısıyla müzayede yoluyla 150 m2 ye kadar konut satışları %1
oranında KDV’ye tabi tutulacaktır. 150 m2 nin üzerindeki konutlar ile m2 sınırlaması
olmaksızın iş yeri, arsa ve arazi gibi diğer taşınmaz satışları ise genel oranda (%18) KDV’ye
tabi olacaktır.
- 5018 sayılı Kanunun eki (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri tarafından
yapılacak taşınmaz satış ve kiralamaları ile irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin
verilmesi işlemleri KDV Kanununun 17/4-p maddesi kapsamında KDV’den müstesnadır.
- 3/7/2009 tarihinden önce bina inşaat ruhsatı alan konut yapı kooperatiflerinin, m2
büyüklüğüne bakılmaksızın üyelerine yapacakları konut teslimleri KDV Kanununun geçici 28
inci maddesine göre KDV’den müstesnadır. 3/7/2009 tarihinden sonra bina inşaat ruhsatı alan
konut yapı kooperatiflerinin net alanı 150 m2 ye kadar konut teslimleri %1, diğer tüm
taşınmaz teslimleri ile 150 m2 nin üzerindeki konut teslimleri ise %18 oranında KDV’ye tabi
tutulacaktır.
58
- İki tam yıl süreyle kurumların aktifinde, belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde bulunan taşınmazların yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde satışı KDV
Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV den müstesnadır. Ancak, bu kapsamdaki
kıymetlerin ticaretini yapan kurumlar, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazlar için
bu istisnadan faydalanamayacaklardır.
9. 1-59 No.lu KDV Sirkülerleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Duyurulur.
Mehmet KİLCİ
Gelir İdaresi Başkanı
(25.07.2011)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.