Günümüzde çalışma hayatında en sıklıkla karşılaştığımız sorunlardan birisi de fazla çalışma (fazla mesai) ile ilgili sorunlardır. Ülkemizde yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirlenmiştir. 45 saati aşan süreler fazla çalışmadır. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 (on bir) saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir.
Bu yazımızda fazla çalışma ve fazla çalışma ücretini, buna bağlı olarak fazla çalışma ücreti yerine serbest zaman (izin) kullandırılması kurallarını açıklamaya çalışacağız.
Ayrıca, çalışma hayatında yapılan en büyük hatalardan biri olan; hafta tatili çalışması ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmaların karşılığı olarak ilgili güne ait ücretin ödenmesi yerine serbest zaman kullanımı uygulamasının 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu açıklamaya çalışacağım.
4857 sayılı İş Kanununda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalara fazla çalışma denir.
Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda örneğin haftalık çalışma süresi 40 saat olarak belirlenmiş ise, belirtilen haftalık 40 saatlik çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalara ise fazla sürelerle çalışma denir.
İşçiye fazla mesai ücreti yerine serbest zaman kullandırılabilir. Şöyle ki; fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her 1 (bir) saat karşılığında %50 zanlı olarak 1.5 (bir saat otuz dakikayı) saat, fazla sürelerle çalıştığı her 1 (bir) saat karşılığında %25 zamlı olarak 1.25 (bir saat on beş dakikayı) saat serbest zaman (izin) olarak kullanabilir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.07.2020 tarihli, 2016/19455 Esas, 2020/6892 Karar sayılı kararında, 4857 sayılı İş Kanunu 41/4 maddesine göre işçinin serbest zamanı kullanılabileceği, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabileceği kabul edilmiştir.
Ayrıca, bu serbest zaman sürelerinin de tıpkı fazla çalışma ücretinde olduğu gibi sözleşmelerle attırılmasının mümkün olduğu Yargıtay tarafından kabul edilmiştir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı (izni) 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.
Burada en önemli koşul, işçinin talebidir. Bir başka ifade ile serbest zaman uygulaması için işçinin onayının alınması gerekir.
Fazla mesai ücreti yerine serbest zaman tercihi, işçiye tanınmış bir haktır. Dolayısıyla işveren, işçiye mesai ücreti yerine serbest zaman dayatamaz. İşveren işçinin bu yöndeki talebini kabul eder. Ancak işçi istemeden fazla mesai ücretini kesip ‘izin kullan’ diyemez.
Ayrıca işçi, fazla mesai ücreti yerine serbest zaman kullanmayı kabul ettikten sonra bu talebini geri çekebilir ve serbest zaman yerine tekrar zamlı ücret isteyebilir.
İşçi serbest zamanı çalışma süreleri içinde ve işverenin uygun gördüğü bir tarihte kullanabilir. Bununla birlikte işçinin serbest zaman iznini kullanma talebi, 6 ay içinde karşılanmalıdır. Bu süre içerisinde serbest zaman iznini kullanma talebi yerine getirilemiyorsa fazla mesai ücretinin ödenmesi gerekir.
İşçi ile işveren arasında serbest zaman izni kullandırılması kararlaştırılıp da bu izin kullanılmadan iş sözleşmesi sona ererse, işveren bu süreye denk gelen fazla çalışma ücretini ödemekle yükümlüdür.
4857 sayılı İş Kanununa göre, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri dinlenme hakkı kapsamında değerlendirildiğinden dolayı, bu sürelerde yapılan çalışma karşılığı serbest zaman kullandırılması yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Serbest zaman ancak fazla mesai karşılığı verilebilir.
Hafta tatili ve genel tatilde yapılan çalışma karşılığında ayrıca işçiye izin verilmişse bu ancak mazeret izni olarak kabul edilebilir. Buna göre işçilere, çalışılan hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri için ödenmesi gereken ilave ücret yerine serbest zaman kullandırılması mümkün değildir. Bu sürelere ilişkin çalışmanın karşılığı, işçiye ücret olarak ödenmelidir.
4857 sayılı İş Kanunun 47. maddesine göre bu ücretin nasıl olacağı düzenlenmiştir: “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde işçilerin ulusal bayram ve genel tatil ücretleri işverence işçiye ödenir.” Hükmü bulunmaktadır.
Buna göre Ulusal Bayram ve genel tatil günlerinde bir gün çalışan işçi, iki günlük ücrete hak kazanacaktır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/26859 Esas, 2018/84 Karar sayılı kararında; “4857 sayılı İş Kanunu’nda serbest zaman, fazla mesai çalışması için öngörülmüştür. İşçi tatil günleri çalışmışsa bunun karşılığı ücretin ödenmesi gerekir. Bu çalışma sonrası karşılığında izin kullandırılması, tatil ücretine hak kazanamayacağını göstermez. Zira tatil çalışmaları karşılığı serbest zaman veya izin verilmesi yasaya uygun değildir.” Kararı mevcuttur.
Gerek 4857 sayılı İş Kanununun amir hükmü, gerekse Yargıtay’ın bu ve buna bezer kararları gereğince belirtilen günlerde çalışılanlara ilave ücretlerin ödenmesi gerekmektedir.
Umarım artık işverenler ve insan kaynakları profesyonelleri işçilerin ulusla bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmalarına karşılık olarak izin (serbest zaman) veremeyerek, çalışılan her bir gün için işçilere ilave birer yevmiyelerinin ödenmesi uygulamasına geçerler.
KAYNAKÇA :
27.11.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.