Bilindiği üzere, uygulamada muhtelif hizmetler yapıldığı takdirde bununla ilgili hizmet yapan mükellef açısından düzenlenen faturalarda veya serbest meslek makbuzlarında daha sonra iade faturası veya makbuzu gündeme gelebilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanunun 4. Mad.’ sinde hizmetin tanımı kısmen de olsa yapılmıştır. Daha çok hizmet sektöründe verilen hizmetler nedeni ile (Avukatlık, Mali Müşavirlik, Mimarlık faaliyetleri vb. ) serbest meslek makbuzu düzenlenmektedir. Serbest meslek faaliyetinin bir Anonim şirket veya limited şirket olarak ifa edilmesi halinde serbest meslek makbuzu yerine “Fatura” düzenleneceği bilinmelidir. Ülkemizde avukatlık hizmetleri henüz şirket olarak ifa edilememektedir. Avukatlarda yapılan işe göre fatura düzenlenmesi olanaksızdır. Avukatlık hizmetlerinde hizmetin ifası akabinde mutlak surette o gün içerisinde serbest meslek makbuzu düzenlenmesi zorunludur. Örneğin; bireysel olarak ifa edilen mali müşavirlik ve muhasebe hizmetleri alanında serbest meslek makbuzu düzenlenmektedir. Aynı faaliyetin bir limited şirket organizasyonu şeklinde ifa edilmesi durumunda yapılan hizmetin ifa edildikçe faturalandırılması zorunludur. İfa edilen işin mahiyeti hizmet işi olsa da, bu işin bir şirket şeklinde yapılması halinde mutlak surette fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
Hizmet, teslim ve teslim sayılan durumlar ile mal ithalatı haricinde kalan işlemlerdir.
Bu işlemler, bir şey yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, tamir etmek, ayıklamak, temizlemek, korumak, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şey yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde ortaya çıkabilir.
Bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması durumunda bunların her biri ayrı işlem olup, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayır vergilendirilecektir. [1] Kısım kısım yapılan işlerde her bir iş veya her bir kısım bittikçe ayrı ayrı faturalandırması veya makbuza bağlanması gerekir. Muhasebe hizmetleri kısım kısım yapılan işlemler olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, yapılan sözleşme gereği hizmet ifası olanaksız hale gelmişse veya hizmetin ifası mümkün olamamış ise önceden düzenlenen makbuz bedeli iade edilmelidir. Yapılan hizmet bir faturaya dayandırılmış ise “iade faturası” düzenlenebilecektir.
Hizmette iade olur mu ? olur ise nasıl bir işlem yapılacaktır konusu hep tartışma konusu olmuş vergi mevzuatımızda bu konuda doğrudan bir düzenleme yapmamıştır. Sadece Katma Değer Vergisi Kanunumuzun 119/4.1.2 ve 117/6.5 tebliğ bölümlerine kısmı açıklamalar yapmıştır. Bu açıklamalar ve işlemin özünü dikkate alarak iki aşamaya ayırıp şunları söyleyebiliriz.
1. Hizmet gerçekleşmiş ise; Hizmetin ifasının gerçekleşmesinden sonra, bu hizmetin iadesi mümkün olmadığından hizmet bedeline ilişkin katma değer vergisi için bir düzeltme söz konusu olamaz. Başka bir ifade ile, işletme iade işlemine konu bu hizmetin katma değer vergisini herhangi bir şekilde düzeltemez ve indirim konusu yapamaz. Ancak satış/sözleşme şartlarında yer alan hükümler gereği, eğer sözleşme yoksa alıcı ile yapılacak bir tutanakla olay yazılı hale getirilerek verilen hizmette herhangi nedenle eksiklik, memnuniyetsizlik, hizmet sonrası işlemlerin yerine getirilmemesi gibi nedenler ile gerçekleştirilen bu hizmetin para iadesi söz konusu olacak ise, paranın iadesi banka yolu ile alıcıya ödenmeli ve banka dekont açıklamasına sözleşmede belirtilen paranın iadesi ile ilgili bölüm yazılmalı ve sözleşmeyi ve ödeme dekontunu teyit alarak daha önce hasılat yazılan kdv dahil tutar muhasebe kayıtlarında iadenin yapıldığı dönemde KDV dahil gider yazılmalıdır.
Eğer, verilen hizmetin karşılığında para tahsilatı yapılmamış, alacaklarda görünüyor ise bu kez, yine sözleşme teyit alınarak, daha önce hasılat yazılan hizmet bedeli kdv dahil toplamı üzerinden, alacaklarda amortisman, şüpheli alacaklar karşılığı yöntemlerini kullanarak iadenin yapıldığı dönemde gider olarak yazılmalıdır.
2.Hizmet gerçekleşmeden fatura düzenlenmiş hasılat ve kdv beyan edilmiş ise; Var ise sözleşme hükümleri esas alınarak yok ise alıcı ile yapılan bir tutanakla, hizmetin gerçekleştirilmeyeceği belirlenerek, belirlendiği dönemde hem hasılat hem de kdv hesabında düzeltme işlemi yapılacaktır. Yani elde edilen hizmet bedeli hasılat hesabından çıkartılacak veya gider yazılacak, katma değer vergisi ise "indirilecek kdv" hesabına yazılarak düzeltme gerçekleştirilecektir. Aynı anda hizmet gerçekleşmeden düzenlenen fatura bedeli tahsil edilmiş ise banka yolu ile iadesi yapılacak, tahsil edilmemiş, işletmenin muhasebe kayıtlarında alacak olarak görünüyor ise düzeltme kaydı yapılarak alacaklardan çıkartılacaktır.
Hastane hizmetleri başta olmak üzere bir çok hizmet alanında görülen iade işlemleri, tüketici hakları mevzuatına bağlı olarak sayısal olarak çoğalmaya başladı. Bu nedenle vergi idaremizin bu konuda tek düzelik yaratacak bir yasal düzenleme yapmalıdır. Ancak bu düzenleme yapılana kadar hizmet iade işlem şeklinin yukarıda açıklandığı gibi yapılması işletmelerimizi gereksiz ceza ve şikayetlerden kurtaracaktır.[2]
[1] Bkz: KDV Kanunun mad.4
[2] Bkz: Tepençelik Fikret, Hizmetin İadesi Mümkün müdür?, (http://www.corumhaber.net/) 02.09.2013
17.06.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.