YAZARLARIMIZ
Abdullah Kiraz
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
Gelir İdaresi E. Başkan Yardımcısı V.
abdullah.kiraz@kirazymm.com



Teşvik Belgeli Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Uygulamasında Bazı Kritik Noktalar

Kıymetli okurlarım, öncelikle sağlık, huzur, mutluluk ve başarı dolu nice güzel bayramlarımız olmasını diliyor ve geçmiş Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum.

Bugünkü yazımızın başlığını oluşturan konu (TEŞVİK BELGELİ YATIRIMLARDA İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASI), kanaatimce gerek vergi mükellefleri gerek vergi mükelleflerinin vergi ile ilgili iş ve işlemlerini yürüten mali müşavirler, yeminli mali müşavirler gerekse bu konuya temas eden vergi uygulayıcıları açısından en çok zorlanılan bir alandır. Bunu pek çok mecrada birebir şahit olmuş bir kişi olarak belirtmek isterim. Bugünkü yazımda, “kavrayabildiğimi” düşündüğüm ölçüde Teşvik Belgeli Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Uygulaması kapsamında kritik öneme sahip bazı hususlara değinmeye çalışacağım. Biliyorum, bu kritik hususlara ilave olarak pek çok mali müşavir ve yeminli mali müşavirler meslektaşlarım ve firmaların bünyesinde bu iş ve işlemleri takip eden muhasebe ve mali işler birimi yöneticilerinin paylaşabileceği hususlar olabilecektir. Bunun da sebebinin kanaatimizce konuya ilişkin yasal ve idari düzenlemelerin yeterince Basit-Sade olmayışı, birden fazla kaynakta aynı konuya ilişkin düzenlemelerin olması ve çok fazla durumun, parametrenin aynı anda dikkate alınması gereğidir.

Değerli okurlarım, Yatırım Teşvik Belgesi alarak yatırımlarını sürdüren işletmelerimize vergi indirimi yoluyla avantajlar sağlanması amacıyla yürürlükte bulunan yasal ve idari düzenlemelere baktığımızda “kavrayabildiğimi düşündüğüm” kritik hususları ana başlıklar itibariyle aşağıdaki şekilde özetlemeye çalışacağım.

Yazımın yine uzun olduğunun farkındayım ancak değinmeden geçemeyeceğim hususlar maalesef az değil. Şimdiden sabırlarınızı diliyorum.

1- İndirimli Kurumlar Vergisi uygulaması YATIRIM TEŞVİK BELGESİ sahibi mükelleflerin Bölgesel ve Stratejik yatırımlar (Öncelikli yatırımlar dahil) için öngörülmüş olup, Genel teşvike tabi olan yatırımlar için öngörülmemiştir.

2- Bu vergi indirimi uygulamasından çoğunlukla KURUMLAR VERGİSİ mükellefleri yararlanmakla birlikte GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ de yararlanabilmektedir. İlgili indirim uygulaması, teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen ticari kazanca uygulanması gerektiğinden, gelir vergisi mükelleflerinde öncelikle gelir unsurları itibariyle matrahın ayrıştırılarak toplam matrahın içindeki ticari kazanç tutarının tespit edilmesi ve toplam matraha Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesindeki tarifenin uygulanmasıyla hesaplanacak gelir vergisinin, ticari kazanç ve diğer gelir unsurları arasında dağıtılarak ticari kazanca isabet eden gelir vergisi ve vergi oranının belirlenmesi ve bu oran ile indirim sonrası uygulanması gereken gelir vergisi oranının çarpılarak, teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen ticari kazanca uygulanması gereken oranın hesaplanması gerekmektedir. Gelir veya Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti bulunmayan ADİ ORTAKLIKLAR tarafından alınan yatırım teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar nedeniyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarlarından, adi ortaklığın ortakları olan Gelir veya Kurumlar Vergisi mükellefleri tarafından kendi hisselerine tekabül eden oranlarda yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

3- Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile iş ortaklıklarının indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanması mümkün değildir. Ayrıca taahhüt işlerinden, 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlardan elde edilen kazançlar dolayısıyla da mükelleflerin indirimli vergi oranı uygulamasından yararlanması mümkün değildir.

4- Sağlanan/Sağlanacak Vergi İndirim Tutarını, esas olarak Yatırım Teşvik Belgesinde (YTB) belirtilen Toplam Yatırım Tutarı (YT), Yatırıma Katkı Oranı (YKO) ve Vergi İndirimi Oranı (VİO) belirlemektedir.

5- YT ile YKO nın çarpımı ile bulunacak Yatırıma Katkı Tutarı (YKT)’na ulaşıncaya kadar, Cari Kurumlar Vergisi Oranında, VİO dikkate alınarak bulanan indirimli kurumlar vergisi oranı vergi matrahına uygulanarak ödenmesi gereken verginin bir kısmı devletçe karşılanmış olacaktır.

6- Esas olarak YATIRIMDAN ELDE EDİLEN KAZANCA, indirimli KV oranı uygulanması öngörülmüşken, daha sonra yapılan düzenlemelerle yatırımdan henüz kazanç elde edilemediği yatırımın sürdürüldüğü yatırım döneminde yatırım konusu faaliyet dışında kalan DİĞER FAALİYETLERDEN elde edilen kazançlara da indirimli KV oranı uygulanması mümkün kılınmıştır.

7- YTB’nde her ne kadar bir YKO ve bir VİO ve yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç için kullanılabilecek YKT’nı belirleyen toplam yatırıma katkı tutarına tatbik edilecek bir oran bulunmakla birlikte, Teşvik Mevzuatında (2012/3305 Sayılı BKK) ve KVK’da (Geçici 9. Md.) sonradan yapılan düzenlemelerde İmalat Sanayiinde faaliyette bulunan bazı faaliyet türlerinde (US-97/15-37) sadece 2017-2022 yılları arasında yapılan yatırım harcamaları için ilave YKO (ilave 15 puan), farklı VİO (%100) ve farklı yatırım dönemi için YKT üst sınırı (Toplam YKT’nın %80 i yerine %100 ü) belirlenmiştir. Bu nedenle, her bir vergilendirme dönem için YKO, YKT, VİO farklı farklı olabilmektedir.

8- Bir önceki maddede belirtilen gerekçelerle, İmalat Sanayiinde faaliyette bulunan bazı faaliyet türlerinde YKT teşvik belgesinde öngörülen toplam YKT’ndan daha fazla oluşabilmektedir. Zira, 2017 yılı öncesindeki ve 2023 ve sonrasındaki yatırım harcamaları için artırımlı YKO, artırımlı VİO ya göre hesaplama yapılamazken, 2017-2022 yılları arasındaki harcamalar için artırımlı YKO ve artırımlı VİO ve artırımlı YKT üst sınırı oranına (%80 yerine %100) göre hesaplama yapılabilmektedir.  

9- Yatırımın, yatırım döneminde (yatırımın başladığı tarihin geçici vergi dönemi başı ile kapama vizesi için başvurunun yapıldığı –bu tarihten önce yatırımın fiilen tamamlanmış olması durumunda yatırımın fiilen tamamlandığı- tarihin ait olduğu geçici vergi döneminin sonu), yatırımdan hiç kazanç elde edilmezse dahi diğer faaliyetlerden kazanç elde ediliyor ise, bu diğer faaliyetler için indirimli KV uygulamasından yararlanılabilir (bunun isteğe bağlı olduğunu, yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç için indirimli KV uygulamasından yararlanılmayıp -her ne kadar vergisel bir avantajı olmasa dahi- işletme döneminde elde edilecek yatırım kazançlarına indirimli KV uygulamasının tercih edilebileceğini, böyle bir tercihte bulunulabileceğini düşünüyorum).

10- Yatırımın İşletme dönemi (kapama vizesi için başvurunun yapıldığı –bu tarihten önce yatırımın fiilen tamamlanmış olması durumunda yatırımın fiilen tamamlandığı- tarihin ait olduğu geçici vergi dönemini izleyen geçici vergi dönemi başından itibaren olandönemdir) yatırımın tamamlanarak işletmeye alındığı ve yatırımdan kazanç elde edilmeye başlandığı dönemdir.

11- Yatırımın kısmen işletme dönemi, yatırım devam ederken (yatırım dönemi içinde iken) yatırım konusu unsurların kısmen işletmeye alındığı ve işletmenin faaliyetine artı değer yaratmaya başlandığı, kısmen de olsa işletmenin elde ettiği kazanca katkı yarattığı dönem olarak değerlendirebiliriz.

12- Yatırım kapsamında gerçekleştirilen harcamalardan, arazi, arsa, royalti, yedek parçave amortismana tabi olmayan kıymetler için gerçekleştirilen harcamalar yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınamayacaktır.

13- Yatırım harcamalarının aktifleştirildiği hesaplar, yeniden değerlemeler veya enflasyon düzeltmesi işlemleri nedeniyle artması halinde, yatırıma katkı tutarı bu şekilde artırılmış değerler yerine ilk harcama tutarları baz alınarak hesaplanmalıdır. Bir başka ifade ile yeniden değerleme veya enflasyon düzeltmesi yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarını artırmayacaktır.

14- YTB de öngörülen yatırım konuları için belgede belirtilen aynı miktarda dahi olsa yatırım malı harcamalarının belgede öngörülen tutardan daha fazla oluşması (fiyat artışları vb. nedenlerle) durumunda yatırım teşvik belgesinde revize işleminin yapılmış olması kaydıyla, bu yeni tutarlar yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alınabileceğine ilişkin idari görüşler (özelgeler) bulunmaktadır. Her ne kadar, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğin 16 ncı maddesinde; “(2) Teşvik belgesi kapsamı ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerine ilişkin değişiklik talepleri için Bakanlığa müracaat edilir. Ancak, ithal ve yerli makine ve teçhizat listelerinde her bir makine ve teçhizat için belirtilen miktarın aşılmaması kaydıyla, listede belirtilen tutarın üzerinde veya altında kalan alımlarda liste tadilatı yapılmaksızın doğrudan işlem yapılabilir.” açıklaması yer almakla birlikte, vergisel açıdan risk almamak adına yeni harcama tutarlarına göre teşvik belgesinin revize edilmesinde yarar bulunmaktadır.

15- Yatırım dönemi içinde iken oluşmuş ise YATIRIMDAN ELDE EDİLEN KAZANCA (yatırımın kısmen işletmeye alınmış olması nedeniyle ilave elde edilen kazanç) ve işletmenin yatırım konusu dışındaki DİĞER FAALİYETLERİNDEN ELDE EDİLEN indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanabilir.

16- Yatırım dönemi içinde YATIRIMDAN ELDE EDİLEN KAZANÇ için yararlanılabilecek(kullanılabilecek) yatırıma katkı tutarı, GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIM HARCAMASINA yatırıma katkı oranı/oranlarının çarpımı ile bulunacak ve Vergi İndirim Oranı nispetinde cari KV oranı indirimli olarak matraha uygulanacak ve bu suretle daha az vergi hesaplanacaktır. YATIRIMDAN ELDE EDİLEN KAZANÇ için yararlanılabilecek YKT nın hesabında, KV Genel Tebliğinde DİĞER FAALİYETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLAR bakımından belirtilen  1. Sınır ve 2. Sınır dikkate alınmayacak, hesaplama gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarı, YKO ve VİO dikkate alınarak KV matrahına indirimli KV oranı uygulanarak ilerlenecektir. Bu durumu, yatırım dönemi içinde İŞLETME DÖNEMİ yöntemine göre hesaplama yapmak diye de ifade edebiliriz.

17- Yatırım dönemi içinde, DİĞER FAALİYETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇ için yararlanılabilecek(kullanılabilecek) yatırıma katkı tutarı olarak; KV Genel Tebliğinde belirtilen 1. ve 2. Sınırdan düşük olan tutarı esas alınacaktır.

1. Sınır: Hesaplanan Toplam Yatırıma Katkı Tutarının (YT x YKO) BKK ile belirlenen üst sınırı (Genel olarak %80 olmakla birlikte, imalat sanayiindeki bazı faaliyet türlerinde 2017-2022 yılları arasındaki yatırım harcamalarına %100 uygulanmıştır) ve

2. Sınır: Gerçekleştirilen Yatırım Harcaması.

18- Yatırım dönemi içinde, DİĞER FAALİYETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇ için yararlanılabilecek(kullanılabilecek) yatırıma katkı tutarının, yatırım dönemlerindeki kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan kısmı işletme döneminde yararlanılabilecek YKT olarak dikkate alınabilecektir.

19- Yatırımı yürüten işletmenin, gerek yatırımdan elde edilen kazançları arasında gerekse diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançları arasında aynı zamanda KVK 32/6-7-8. maddelerinde belirtilen Halka açık şirketlere, İMALAT ve/veya İHRACAT faaliyetlerinde bulunanlara ilgili mevzuatında belirtilen 2-1-5 puan indirim hakkı uygulandıktan sonra bulunan KV oranına KVK 32/A da belirtilen indirimli KV oranı uygulanarak ödenmesi gereken KV tutarı ve yararlanılan indirim tutarları hesaplanmalıdır.

20- Gerek yatırım döneminde, gerekse işletme döneminde yararlanılabilecek YKT’na ilişkin azami Matrahlar (indirimli KV uygulanabilecek matrah tutarıdır); her bir kazanç türü (imalat, ihracat, imalat-ihracat dışı genel orana tabi diğer kazançlar) için bulunan KV oranına VİO tatbik edilerek bulanacak indirimli KV oranı, imalat ve ihracat kazançlarının ve imalat-ihracat dışındaki kazançlarının toplam ticari kazançlar içindeki payları (imalat ve ihracat faaliyetlerinden elde edilen kazançların bir kısmının istisna da olması halinde, bu istisna tutarının hem imalat ve ihracat kazançlarından hem de toplam ticari kazançtan düşülmesi suretiyle bulunacak kazanç payları ) yatırımdan elde edilen kazanç ve yatırım dışı diğer faaliyetlerden elde edilen kazançtutarları dikkate alınarak hesaplamaların ayrı ayrı yapılması gerekmektedir.  Bu hesaplamanın zorluğunu özel olarak vurgu yapmak isterim.

21- YKT’nın kazanç yetersizliği nedeniyle ilgili yılda yararlanılamayan tutarları ertesi yıla devretmektedir. Yatırım dönemi süresi içinde, devreden yatırıma katkı tutarlarının endekslenmesi imkânı bulunmamaktadır. Devreden yatırıma katkı tutarının endekslemesi imkânı yatırımın tamamlandığı tarihten sonra işletme dönemi için bulunmaktadır. İşletme döneminin ilk yılından sonraki işletme dönemi yılına kazanç yetersizliği nedeniyle devreden yatırıma katkı tutarı sonraki yıl içinde sonraki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranı dikkate alınarak endekslenmiş tutarları ile yararlanabilecektir.

22- İşletme dönemine geçildikten sonra yararlanılabilir yatırıma katkı tutarından, ilgili yılda kazanç bulunduğu halde yararlanılmaması halinde (işletme döneminde iken kazanç varsa bu kazanca yatırım katkı tutarı elverdiği sürece indirimli kurumlar vergisi uygulanarak yatırıma katkı tutarının kullanılmasının zorunlu olduğunu, bu dönemler için indirimli kurumlar vergisi uygulamasının isteğe bağlı olmadığını belirterek) bu yılda yararlanılmayan yatırıma katkı tutarının izleyen yıllara devredemeyeceğini, ancak düzeltme zamanaşımı süresi dikkate alınarak yararlanılabilecek yıl için düzeltme beyannamesi verilerek indirimli kurumlar vergisinden düzeltme yoluyla yararlanılabileceği yönünde (yararlanılmayan yatırıma katkı tutarının iadesi talep edilerek) idari görüşler bulunmaktadır.  

23- Genel olarak yararlanılabilir toplam yatırıma katkı tutarının %80 inin yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç için % 20 sinin ise işletme döneminde yatırımdan elde edilen kazanç için yararlanılması gerektiği yönünde genel ve güçlü bir kanı bulunmaktadır. Ancak yatırım döneminde, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarı üzerinden YKO ( 2017-2022 yılları için 15 puan artırımlı) tatbik edilerek hesaplanan yatırıma katkı tutarının yatırımın kısmen işletmeye alınması nedeniyle elde edilen kazanç için uygulandığı ve bu hesaplamada sınır uygulaması olmadığı (sınırlar diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar bakımından vardır) da dikkate alındığında bu oran dağılımının bazı özel hallerde değişebileceğini bir başka ifade ile işletme döneminde yararlanılabilecek yatırımı katkı tutarının toplam yatırıma katkı tutarının% 20'sinden daha az olabileceği, yatırım döneminde yararlanılan yatırıma katkı tutarının toplam yatırıma katkı tutarının % 80’inden fazla olabileceğidurumlar ile karşılaşılabileceğini paylaşmak isterim.

24- Yatırımın türü dikkate alındığında, yatırımdan elde edilen kazancın tespiti farklı olmaktadır. KOMPLE YENİ YATIRIMLARDA; yatırımdan elde edilen kazancın işletmenin muhasebe kayıtlarından ve diğer kazanç getirici faaliyetlerden ayrı olarak tespit edilmesi esastır. Bunun için bu komple yeni yatırım nedeniyle elde edilen kazancın diğer faaliyetlerden elde edilen kazançtan ayrı bir şekilde hesaplanmasını sağlayacak şekilde muhasebe kayıt sistemi oluşturulmasının gerektiğini önem arz etmektedir. Tevsi-Modernizasyon yatırımlar için de bu şekilde kazancın tespit edilmesi esas olmakla birlikte, TEVSİ – MODERNİZASYON gibi komple yeni yatırım dışındaki yatırımlarda, bu yatırım nedeniyle elde edilen kazancın diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlardan ayrı olarak muhasebe sisteminden tespitinin çoğu zaman mümkün olamaması nedeniyle, bir oranlama yapılarak kazanç tespitinin yapılmasına istisnai olarak öngörülmüş olsa dahi imkân sağlanmıştır.

Tevsi yatırımlarda oranlama yoluyla yatırımdan elde edilen kazancın hesaplanmasında;  gerçekleştirilen toplam tevsi yatırım harcamaları içinde amortismana tabi olan iktisadi kıymet harcamaları (amortismana tabi olmayan iktisadi kıymet harcamaları oranlamada dikkate alınmayacaktır) tutarının, ilgili dönemin sonu itibariyle bilançolarda yer alan tüm amortismana tabi iktisadi kıymet tutarı toplamına (burada da amortismana tabi olmayan iktisadi kıymet harcamaları oranlamada dikkate alınmayacaktır) bölünmesi suretiyle bulunan oran, TİCARİ KAZANÇ (Ticari bilanço karı) tutarı ile çarpılacaktır. Oranın hesaplanması sırasında, hesaplamanın pay ve paydasını oluşturan unsurlar yeniden değerlenmiş veya enflasyon düzeltmesine tabi tutulmuş tutarları ve amortisman tutarları düşülmeden önceki tutarları dikkate alınacaktır.

Birçoğunuz bu kritik hususları okuduktan sonra, “Ayrıca … şu husus da önem arz etmektedir, bunu belirtmeyi unuttunuz” dediğinizi duyar gibiyim. Benim kavrayabildiğim kritik hususlar şimdilik bunlar, sizlerinkini de merakla takip edeceğim.

25.06.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM