BASINDAN YAZILAR
Yurt Dışında Yaptırılan Test ve Tahliller / Osman Arıoğlu - MuhasebeTR

Yurt Dışında Yaptırılan Test ve Tahliller / Osman Arıoğlu

 Ticari kazanç serbest meslek kazancı ayrımı konusunu işlemeye kaldığımız yerden devam edelim. Bir faaliyetin serbest meslek sayılması uluslararası vergileme açısından önem arz etmektedir. Zira ticari faaliyet sayılan işleri, Türkiye’de bir işyeri olmaksızın yapanlardan gelir veya kurumlar vergisi stopajı yapılamazken, serbest meslek faaliyeti durumunda işyeri olmasa dahi Türkiye’de yapılan faaliyet gelir veya kurumlar vergisi stopajına tabidir. Bunun bir ileri adımı, serbest meslek faaliyetinin yurt dışında yapılması durumunda da vergi anlaşmaları çerçevesinde yapılan ödemelerden stopaj yapılabilmesidir.
Yasayla çözümlenen tartışma
Mevzuatımızdaki genel kabul çerçevesinde, tıbbi tahlil laboratuvarlarının kazançları ticari kazanç sayılmıştır. Zira, burada kazancın elde edilmesindeki ana unsur makina ve teçhizattır. Laboratuvara yaptırılan tahlili ayrıca tanı için bir doktorun değerlendirmesi gerekir. Zaten bu tahlili doktor kendi muayenehanesinde yapmış olsa ve paket olarak muayene ücreti alsaydı burada asli unsur doktorun değerlendirmesi olacağından alınan bedel serbest meslek kazancı mahiyetinde olacaktı. Doğal olarak bu tür durumlarda işin ağırlığının ne olduğuna bakılması gerekir.
İdare ile yargı arasında farklı görüşler de yaşanmıştır. Bunun en belirgin örneği diş protezcilik faaliyetidir. İdare ile yargı kararları farklılık arz etmiştir. En son Danıştay Dava Daireleri Kurulu kararı ise çoğunlukla serbest meslek kazancı olarak değerlendirmiştir. Ancak 4842 sayılı kanunun 4. maddesi ile GVK 37. maddeye bir bent eklenerek diş protezcilerinin kazançlarının ticari kazanç olması kanun metni ile belirlenmiştir.
Ana unsura bakılmalı
Şu sıralarda yurt dışında yaptırılan tahlil ve testlerin ticari kazanç mı yoksa serbest meslek kazancı mı olduğu yönündeki tartışmada idarenin eski görüşlerinin aksine bir tutum sergilemeye başladığı görülmektedir. Aslında, burada idarenin tarihi hafızasını geri çağırması durumunda bu görüşün tekrar değişeceğini söyleyebiliriz. Teknolojinin mi, yoksa insan bilgi ve beceri veya ihtisasının mı belirleyici olduğu temel ölçü olarak alınmalıdır.
Marka yetkililiği nedeniyle veya ticari gereklilik ya da ihracat yapılabilme şartı olarak bazı testlerin yurt dışında yaptırılması şart koşulabilmektedir. Bu testler üretilen aracın patent sahibi firma kriterlerine uygun olup olmadığının tespiti için yurt dışındaki test merkezine gidip bazı testlerden geçtikten sonra üretim izni verilmesi şeklinde olduğunda, buradaki test bedelinin (şayet royalty bedelinden ayrı bir bedel ödenmesi söz konusu oluyorsa) dahi royalty bedeli içerisinde değerlendirilmesi ve o çerçevede vergilendirilmesi daha doğru olacaktır. Şayet alıcının şart koşmasıyla test yaptırılıyorsa bu ticari kazanç mahiyetinde olacaktır.
Aynı şey ilaç veya gıda testleri için de geçerlidir. Şayet bir patentin kullanılması karşılığı bu testler yaptırılmak durumunda kalınıyorsa bunların da royalty bedelinin bir parçası sayılması gerekir. Bu testleri yurt dışındaki alıcı şart koştuğu için yaptırmak durumunda kalınıyorsa o zaman da bu test bedellerinin ticari kazanç kapsamında yapılan ödemeler olduğu açıktır. Dolayısıyla önemli olan işin mahiyetidir. Stopajdan kurtulmak amacıyla farklı bir bedel öngörülerek patent hakkı sahibi firmanın zorlamasıyla yapılıyorsa o zaman royalty bedelinin bir unsuru olarak değerlendirilmelidir.

(Kaynak: İto Gazetesi | 19.07.2014)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM